Ünal Atabay

Suriye’de ABD-PKK Planı

Suriye’de ABD-PKK Planı PKK; Türkiye, Irak ve Suriye’nin yanı sıra İran’da da faaliyet yürütmektedir. PKK’nın kolu PYD’nin Suriye’de, yukarıda ki plan çerçevesinde bir kazanç elde etmesi demek, PKK’nın faaliyette bulunduğu diğer ülkelerde de bölünme ve parçalanmaya yol açabilecek bir rol modeli oluşturabileceği anlamına gelmektedir. Suriye’de ABD-PKK Planı Analiz ve yorumlarını yazarımız Ünal ATABAY  yazdı – akarhaber.com

Suriye’de ABD-PKK Planı

Suriye iç savaşı yedi yıldır devam ediyor, komşumuz olması nedeniyle burada cereyan her gelişme ülkemizi yakından ilgilendiriyor. Hal böyle olunca da, gelişmelere kayıtsız kalmak mümkün olmamaktadır. Görünen o ki, her vatandaşımız gelişmelere ilgi duymaktadır. Bununla birlikte, insanımızın doğru bilgilendirilmesine ve tarafsız analizlere de ihtiyacı bulunmaktadır.

Bugün gelinen noktada, Suriye’de neler oluyor? Türkiye, Beşar Esad yönetimi ile temas kurmalı mı? bunları değerlendireceğiz.

Ülkemiz için öncelikli tehdit; Esad’ın iktidarda olması değil, PKK Terör Örgütü’nün Suriye’deki kolu olan PYD/YPG’nin varlığı ve faaliyetleridir. ABD, bu terör örgütü ile birlikte hareket ederek Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye komşu federal bir Kürdistan kurmak istemektedir.

Suriye’nin parçalanarak şehir devletçiklerine ayrılıp kanton sistemine dayalı özerk yönetim modeli ile idare edilen bir Suriye’nin, İsrail’e tehdit olmaktan çıkarılması planlanmaktadır

Özellikle Fırat Nehri’nin doğusunda ki zengin petrol kaynaklarını, müstakbel Federe Kürdistan devleti üzerinden Akdeniz’e ulaştırmak ve bu petrol yolunun bekçiliğini de burada ki ayrılıkçı Kürtlere vermek istemektedirler. Ayrıca, Suriye’nin parçalanarak şehir devletçiklerine ayrılıp kanton sistemine dayalı özerk yönetim modeli ile idare edilen bir Suriye’nin, İsrail’e tehdit olmaktan çıkarılması planlanmaktadır. PKK; Türkiye, Irak ve Suriye’nin yanı sıra İran’da da faaliyet yürütmektedir. PKK’nın kolu PYD’nin Suriye’de, yukarıda ki plan çerçevesinde bir kazanç elde etmesi demek, PKK’nın faaliyette bulunduğu diğer ülkelerde de bölünme ve parçalanmaya yol açabilecek bir rol modeli oluşturabileceği anlamına gelmektedir. ABD’nin ve diğer küresel güçlerin, PYD ile birlikte hareket etmesinin arka planında söz konusu stratejinin yattığı söylenebilir. Türkiye bu planın önlenmesi kapsamında; Fırat Kalkanı Harekâtı’nı icra etmiş ve İdlip’te faaliyetlerini sürdürmektedir…

ABD, yine esas gücünü PYD’nin oluşturduğu “Yeni Suriye Ordusu” adı altında yeni bir oluşuma gitmiştir

Ancak Türkiye’nin bu girişimleri, Akdenize çıkış koridorunu engellemeye yetmemektedir. Akdeniz’e çıkışı engellemek için, bir diğer çare olarak Afrin’e operasyon sırada beklemektedir. Bu operasyon söz konusu koridorun tesisini şimdilik engelleyebilirse de, bu durum geçici olacak ve hiç bir zaman kökten çözüm yolu olmayacaktır. ABD’nin bahane ederek Suriye’ye girdiği IŞİD tehlikesi ortadan kalkmasına rağmen, “Suriye Demokratik Güçleri” adı altında PYD ile ilişkilerini hızla geliştirmeye devam etmiştir. Gelinen noktada ABD, yine esas gücünü PYD’nin oluşturduğu “Yeni Suriye Ordusu” adı altında yeni bir oluşuma gitmiştir. Görüldüğü gibi, IŞİD tehdidi bitmiş olsa da ABD, güçlerini bölgeden çekmeyecektir. Çünkü esas gayesi, zaten IŞİD’in ortadan kaldırılması değildir. ABD’nin bölgede bir Şii hattının oluşumu endişesi ve Kuzey Suriye’nin boşaltılması halinde Esad rejiminin bu bölgeyi doldurabileceği endişesi bulunmaktadır.

Gerçekten Esad yönetiminin güçlendiği ilk fırsatta Kuzey Suriye’ye girerek PYD ile çatışacağı şüphesizdir. Bu bağlamda Rusya ve İran’ın, Esad yönetimini bu bölgenin kontrolü için hazırladığını söylemek yanlış olmayacaktır.

ABD’nin önümüzdeki süreçte, bölgede oluşturduğu “Yeni Suriye Ordusu” gücü ile Esad’a yönelik operasyona girişebileceği ve güçlenmesine fırsat vermeden hem rejimi hedef almayı hem de Kuzey Suriye’de PYD otoritesinin tesisini düşündüğü değerlendirilmektedir. Aynı zamanda bu yeni silahlı gücünü, İran’ın Suriye’de ki etkinliğine, faaliyetlerine ve Suriye’de ki Lübnan Hizbullahı’na yönelik olarak da kullanabileceği kıymetlendirilmektedir.

ABD ve Rusya kontrolünde PYD…

PYD her ne kadar ABD’nin kontrolünde olduğu görünse de, bu örgüt Rusya’nın da kıskacındadır. ABD’nin bölgeden çekilmesi halinde veya İran’a angaje olması durumunda Rusya’nın bu örgütü kendi denklemine alması muhtemeldir. Kaldı ki örgütün halen Moskova’da bir ofisinin de bulunduğunu unutmayalım.

Türkiye artık, kendi güvenliğini düşünmek zorundadır. Suriye’de; gerek ABD’nin gerekse Rusya’nın hamlelerini kontrol etmek için, Türkiye Esad yönetimi ile iş birliği yapabilir. Devletlerin menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu uygulamak en doğru yoldur. Türkiye’nin Suriye yönetimi ile kuracağı olumlu diyalog, ABD’nin bölgedeki planlarını suya düşürecektir. Böylece, Türkiye’nin kendi güvenliği ve çıkarları doğrultusunda, Suriye’nin yeni oluşumu üzerinde doğrudan söz sahibi olabileceği muhakkaktır.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica