Raporlar

16 Nisan Referandumu-AGİT Ön Raporu-Yayım bölümü-2

16 Nisan Referandumu-AGİT Ön Raporu-Yayım bölümü-2

SINIRLI REFERANDUM GÖZLEM HEYETİ

Türkiye Cumhuriyeti – Anayasa Değişikliği Referandumu, 16 Nisan 2017

İLK BULGULAR VE SONUÇLAR İLE İLGİLİ RAPOR

Yayım-II. BÖLÜM
Yasal çerçeve, seçim kurulu kararları ile ilgili etkili bir çözüm temin etmemektedir.

YSK tarafından 45’e yakın itiraz zamanında görüşülmüş olmasına rağmen, toplantılar dışarı kapalıdır ve kararlar yayımlanmamıştır. YSK kararları yargısal incelemeye tabi değildir. Hakim ve savcıların referandum sürecinde devam eden görevden alınmaları veya açığa alınmaları yargısal bağımsızlığı etkilemiştir.

1.583 sivil toplum örgütü kapatılmıştır

AGİT taahhütlerine, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM)’nin tavsiyelerine ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun İyi Uygulamalar Kodlarına aykırı biçimde, mevzuat uluslar arası gözleme ve partilerle ilişiği olmayan vatandaşların gözlemini temin etmemektedir. Siyasi partilerin süreci gözlemleme çabaları farklılık göstermiş ve sivil toplum örgütleri gözlem desteği çabalarını tepki alma korkusu nedeniyle belirgin şekilde sınırlandırmışlardır. Darbe girişimi sonrasında, bir kısmı gözlem çabalarını daha önce desteklemiş olan 1.583 sivil toplum örgütü kapatılmıştır.

Referandumu gözlemlemek üzere toplam 73 uluslararası gözlemci kayıt olmuştur.

YSK günün geç saatlerinde oy pusulalarının geçerliliği kriterlerini ciddi şekilde etkileyen talimatlar yayınlamış ve yasaya aykırı biçimde önemli bir güvenlik tedbirini ortadan kaldırmıştır

Uluslararası gözlemciler tarafından ziyaret edilen sınırlı sayıdaki oy verme noktasında, ziyaret edilen sandık kurullarının çoğunda tam sayıda üye bulunmamasına rağmen referandum günü genel olarak iyi organize edilmiştir. Bazı URGH gözlemcileri oy verme ve sandıkların açılması sırasında gözlem yaparken engellemelerle karşılaşmış ya erişimleri engellenmiş ya da sınırlandırılmıştır. Oy kullanma noktalarının içinde ve dışında yaygın olarak polis bulunduğu kayda geçmiştir ve bazı durumlarda polis sandıklara erişim öncesinde seçmenlerin kimliklerini kontrol etmiştir. YSK günün geç saatlerinde oy pusulalarının geçerliliği kriterlerini ciddi şekilde etkileyen talimatlar yayınlamış ve yasaya aykırı biçimde önemli bir güvenlik tedbirini ortadan kaldırmıştır.

Arka Plan

1982 Anayasasına göre, Türkiye yürütme yetkisi ile yetkilendirilmiş ve Başbakan tarafından yönetilen bir Bakanlar Kurulu’na sahip parlamenter bir cumhuriyettir. Yasama yetkisi tek bir meclis tarafından, şu anda dört siyasi partiden temsilcinin yer aldığı 550 sandalyeli Türkiye Büyük Millet Meclisi (meclis) tarafından kullanılmaktadır.1 Mevcut çerçeve kapsamında, devletin başında cumhurbaşkanı bulunmaktadır ve sınırlı yetkilere sahiptir.

AKP’nin girişimi ve MHP’nin desteği ile anayasa değişikliği

Anayasal reform son 10 yılda ülkenin siyasi gündemini etkilemiştir.2 2012 ve 2015 arasında çokpartili bir anlaşmaya varılamamış, Aralık 2016 tarihinde AKP’nin girişimi ve MHP’nin desteği ile anayasa değişikliği için mecliste bir süreç başlatılmıştır.3 Önerilen değişikliklerin mecliste aceleyle görüşülmesi, HDP’li milletvekilleri hapisteyken, sınırlı ve yeterince şeffaf olmayan biçimde tartışılması yönündeki yoğun eleştirilerin yanı sıra sürecin erken dönemlerinde kamuoyuna danışılmaması anayasal reform sürecine olan kamu güvenini sarsmıştır.4 11 Şubat tarihinde, Yüksek
Seçim Kurulu (YSK) referandumun 16 Nisan tarihinde yapılacağını ilan etmiştir.

“önerilen değişikliklerin sonucunda güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının güvence altına alınmayacağı”

Anayasal reform paketi 18 değişikliği kapsamaktadır, diğer bazı konuların yanı sıra, mevcut parlamenter sisteme değişiklikler getirmektedir, başbakanlık makamı feshedilecek, meclisin çoğu gözetim işlevi yürütücü bir başkanlığa devredilecek, Meclisteki sandalye sayısı 600’e çıkacak ve cumhurbaşkanına yargı yönetimindeki bir takım kilit pozisyonlara doğrudan atama yetkisi verilecektir. Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu (Venedik Komisyonu) önerilen değişikliklerin sonucunda güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının güvence altına alınmayacağını, böylelikle “otoriter bir başkanlık rejimine dönüşmemesi için gerekli olan denge ve denetleme mekanizmalarından mahrum olduğunu” belirtmiştir.5

100.000’den fazla kişi hakkında adli kovuşturma

15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye başarısız bir darbe girişimi yaşamış, 241 kişi hayatını kaybetmiş ve en az 2.194 kişi yaralanmıştır.6 Bu darbe girişimine karşılık ve bunun yanı sıra 2016 yılında ülkeyi sarsan terör saldırıları dalgasının sonucu olarak, hükümet 21 Temmuz tarihinde olağanüstü hal ilan etmiş ve sonuncusu 19 Ocak tarihinde 90 gün süreyle olmak üzere, iki defa uzatmaya gitmiştir. Bunu kitlesel tutuklamalar ve olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri ile 100.000’den fazla kişi hakkında adli kovuşturma ve müteakiben 40.000 gözaltı ve 150.000’den fazla kamu görevlisinin görevden alınması izlemiştir.7 Temel özgürlükleri kısıtlayan olağanüstü halin yanı sıra güneydoğuda devam etmekte olan güvenlik operasyonları sebebiyle yüzbinlerce kişi evlerini terk etmiş ve bu demokratik bir referandum gerçekleştirmek için gereken şartların mevcudiyeti konusunda sorulara sebep olmuştur. Anayasa Değişiklikleri konusundaki görüş raporunda, Venedik Komisyonu “mevcut olağanüstü halin anayasal referandum için gereken adil demokratik ortamı sağlamadığını” belirtmiştir.8

*****

1-1 Kasım 2015 seçimlerinden bu yana TBMM’de dört siyasi parti bulunmaktadır: 317 sandalyeli Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 134 sandalyeli Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 59 sandalyeli Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve 40 sandalyeli Milliyetçi Hareket Partisi (MHP).

2 En yakın anayasal referandum 2007’de ve 2010’da gerçekleşmiştir.

3 24 Ekim 2016’da meclisin 40 MHP’li milletvekilinden 5’i anayasaya ilişkin teklifleri kabul etmediklerini açıklamışlardır. Bazı MHP’li milletvekillerinin parti üyeliğinden çıkarılmıştır.

4 Partinin eş genel başkanları da dahil olmak üzere on üç HDP’li milletvekili gözaltında kalmış ve sonunda 23 Mart itibariyle tümü tutuklanmışlardır. 4 Kasım 2016’dan bu yana, 18 kişi daha tutuklanarak kısa süre içinde serbest bırakılmıştır. Bu tutuklama süreçlerini protesto eden meclisin HDP’li vekilleri meclisteki değişiklikler üzerine oylamayı boykot etmişlerdir.

5 Venedik Komisyonu’nun Anayasa Değişiklikleri Hakkında Raporu, 10-11 Mart’ta Kabul edilmiştir.

6 9 Kasım 2016’da yayınlanan Avrupa Komisyonu 2016 Türkiye Raporu.

7 Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üye Ülkelerce Yükümlülük ve Taahhütlerin Yerine Getirilmesi Komisyonu yargısal yönetimi, polisi, askeriyeyi, kamu hizmetlerini, yerel yönetimleri, üniversiteleri, basın-yayın ve iş çevrelerini etkileyen tedbirleri, 1000’den fazla kurum ve özel şirketin malvarlıklarına el konularak ya da devlete aktarılarak kapatılmasını beyan etmiştir. Hükümete göre, 300’den fazla kurum yeniden açılmış ve 35.000’den fazla kamu çalışanı göreve iade edilmiştir.

8 Medeni ve Siyasal Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ne (ICCPR) 1996 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi (UNHCR)’nin Genel Yorum 25’in 12 numaralı Paragrafına göre “İfade; toplanma ve örgütlenme özgürlüğü oy verme hakkının etkin bir biçimde uygulanması için temel koşullardır; ve tamamen korunması gerekmektedir”. Venedik Komisyonu Referanduma İlişkin İyi Uygulama Kodları’na göre; “Demokratik referandumların temel haklara saygının olmadığı yerde uygulanması mümkün değildir; bu sebeple özellikle ifade özgürlüğü ve basın hürriyeti, ülke içinde seyahat hürriyeti; toplantı özgürlüğü ve siyasi amaçlı toplantı hakkı ve siyasi parti kurma hakkı vazgeçilmez niteliktedir”.

*****

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica