Dördüncü Maymun! Bizim ünlü “üç maymun”u bilirsiniz, gözlerini kapatıp görmeyen, kulaklarını kapatıp duymayan, ağzını kapatıp bilmeyen.
Bence bunlara, yani bu “görmeyen, duymayan ve bilmeyen” üç maymuna bir yenisini eklemek gerekiyor; yüreğini kapatıp “hissetmeyen” dördüncü maymunu!
Dördüncü Maymun!
“Ben” kavramını hayatının merkezine koyarak etrafında olan-bitene kaygısız kalan, kendisi dışındaki herşeyin ve herkesin kendisi için varolduğunu sanan hissiyattan yoksun güruh “dördüncü maymun” kategorisine giriyor.
Dünyanın kadim kültürlerinin renkleri solmaya, dilleri yok olmaya başlamış, “ne gam” emperyal kültürlerin hegemonyasına boyun eğip rahatını bozmamak varken.
Kendi anadilimi öğrenmeye uğraşacağıma, hakim emperyal kültürün dilini öğrenirim böylece rahatım bozulmamış, sisteme ayak uydurmuş olurum, anadilimin yok oluşunu hissetmek, mücadele etmek de neyin nesi?
Hissetmek, “insan” olmanın en temel göstergesi iken, insan olmanın alemi yok. Çevreyi korumak, gelecek nesillerin yaşanacak bir çevrede, dünyada nefes almasını hissederek gereken önemi vermek tam bir “abesle iştigal” olsa gerek.
Sanatın insan yaşamını, kalitesini yücelten güzelliğini, içine tükürülesi bir gereksizlik düzeyine indirgemek, elde etmek ve başarmak merkezli davranış biçimini mübah sayarak, üstelik bunu “diğer dünyayı” kurtarmak adına yapıyor olmak dördüncü maymunluğun dik alası değil de nedir. (Bu arada hayvan maymunlardan özür dilerim)
Sömürünün, vahşetin, aymazlık ve hissizliğin pik yaptığı, kendi ulusu, toplumu adına diğer toplumları yok sayan, kültürleri küçümseyen, kendi uydurduğu değerler manzumesi adına her türlü farklılığı yok sayan, tüm bu olumsuzluklara teşne olma hissiyatsızlığını gücün ve güçlünün yanında durarak onun daha pervasız, hadsiz olmasına sebep olan sessiz çoğunluğun pozisyonudur dördüncü maymunluk.
Aklının ona sunduğu avantajı dünyayı paylaştığı diğer canlıları yok ederken yaşadığı adrenalin hazzının körleştirdiği zavallılık, hissedememenin aczidir.
Dördüncü maymunluğun neden olduğu hissedememe hastalığını ancak “insan” olabilmenin, empati yapabilmenin, paylaşmanın insani hazzının yenebileceğine şüphe yoktur. Şimdi tam da “insan” olmanın tam zamanı, dördüncü maymun olup hissedememe acizliğinden kurtulmak için… akarhaber
Sevgi ve saygılarımla.
Turunç/Marmaris
