Vacit Çelik

100 Yıllık Vefasızlık

100 Yıllık Vefasızlık !!!???

Fakirlik ve çaresizlik içinde
Darülaceze‘de ÖLÜME TERK EDİLEN
Kuvay-ı Milliyeci KARA FATMA ANITI
YAHYA KAPTAN ANITININ YANINA KONULMALIDIR

Kara Fatma (Fatma Seher Erden),.
Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi’nde
kendi ailesinden dokuz-on kadınla birlikte savaştı.
Eşi Binbaşı Ahmet Bey’in
Sarıkamış’ta şehit olduğu haberini aldıktan sonra
memleketi Erzurum’a döndü.
1919’daki kongre günlerinde,
Mustafa Kemal’le
bizzat görüşebilmek için Sivas’a gitti.
Milis Müfreze Komutanı olarak
batı cephesinde görevlendirildi.
300 kişiyi aşkın birliği ile
I., II. İnönü Muharebesi,
Sakarya Meydan Muharebesi ile
Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde çarpıştı.
Bursa’nın
Yunan işgalinden kurtuluşunda rol oynadı.
Bir keresinde, onbaşı olduğunda neredeyse
sadece kadınlardan oluşan birliği ile
düşmanın cephe gerisine
bir saldırı düzenledi
biri Yunan subayı toplam
25 esir askerle geri döndü.

Fatma Seher,
çavuşluk rütbesiyle başladığı askerlikten
üsteğmen rütbesi ile emekli oldu.
Emekli maaşını Kızılay’a bağışladı.
İki oğlu ve eşi savaşta şehit olmuştu.

DARÜLACEZE’DE ÖLDÜ

İstanbul’da
bir Rus manastırında yaşamakta iken
tanınmış gazeteci Mekki Sait Esen kendisini buldu.
Sait Esen’in kendisiyle yaptığı röportaj
1933’te Yedigün Dergisi’nde yayımlandı.
Röportajında “Ne olursa olsun
halimi belli etmemeye çalışıyorum.
Soranlara
eşyalarımızın başka bir yerde olduğunu,
torunlarımı da sağlam yetişsinler diye
tahta üzerinde yatırıyorum” diyor
ve utancından ağlıyor.
55 yaşında olan bu kahraman kadın,
kızı ve torunlarına bakabilmek için
“Ne iş olursa yaparım
ama bu yaşta bana kimse iş vermiyor,
ben de kızım ve torunlarım
aç kalmasınlar diye
kimseye belli etmeden
akşamları yardım toplamaya çıkıyorum” derken
çaresizliğini ortaya koyuyor.

Kara Fatma “Çalıştığım müddetçe
amirlerimin takdirlerini kazandım.
Bütün sefaletimi unutturan,
beni yaşatan tek şey bu İstiklal madalyasıdır.
Açım ama şerefliyim” diyerek
madalyasını Said Bey’e gösteriyor.
Bu haberin yurtta
geniş yankı uyandırması ile zamanın
Belediye Başkanı Lütfi Kırdar
ona Kasımpaşa da bir vakıf evi tahsis ettirdi.
Kendisine gerektiği kadar
yardım yapılmadığı için
son yıllarında sefalete düşen Kara Fatma,
geçirdiği hastalıktan sonra Darülaceze’ye yatırıldı.
Kendisi ile karşılaştığında
fakirlik ve çaresizliğini gören
Kars mebusu Tezer Taşkıran
ve Rize mebusu Yusuf İzzet Akçal’ın
1954’te verdikleri önerge ile
TBMM, Kara Fatma için 170 lira aylık tahsis etti.

Fatma Seher Hanım,
2 Temmuz 1955’te Darülaceze’de
67 yaşında vefat etti
ve Kasımpaşa’daki
Kulaksız mezarlığında defnedildi.

Daha Fazla Göster