Geçmiş Olsun Arslan…
Geçmiş Olsun Arslan…
Evet sevin veya sevmeyin ama sonuçta
GÜNGÖR ARSLAN tüm hücreleri ile
bir gazeteci Ve 189 GÜNDÜR BU KENTTE
TUTSAK EDİLEN Sadece Güngör Arslan değil
GAZETECİLİK idi…
GEÇMİŞ OLSUN ARSLAN
Sıkıntı etme…
Sevdası büyük olanın sınavı da büyük olur.
***
Geçen mart ayında sabaha karşı evleri basılmış
ve sorgusuz-sualsiz tutuklanıp, cezaevine konmuştu
iki gazeteci… Evet onlar ki sadece GAZETECİ idiler
Kendileri ile ilgili aylarca dava doyası hazırlanmamış
ve SES KOCAELİ’nin kurucusu, yazarı,
bu kentte yaklaşık 25 yıldır
sadece gazetecilik yapan Güngör Arslan…
ve genç bir gazeteci Ümit Rende…
hukuksuz şekilde cezaevinde tutuldu.
Başta Ses Kocaeli yazarı İsmet Çiğit olmak üzere
her şeye karşın
hak-hukuk ve adalete ve kişi temek hak ve
özgürlüklerine saygılı üç-beş inançlı
kalpleri okyanus güzel insan
davanın tamamen düzmece olduğunu,
kumpas olduğunu söyledi, yazdı.
Ne yazık ve ne acı ve de
ne kadar utanç verici bir tablo ki
Terör değil- trilyonluk dolandırıcılık değil,
tonlarca uyuşturucu tüccarlığı değil,
çocuklara tecavüz değil sadece belgesiz
ve basit bir iftirası sonucu ile sabaha karşın
GAZETECİLERİN EVLERİ BASILIRKEN
DUYMADIK- GÖRMEDİK – KONUŞAMAYIZ diye
3 MAYMUNU oynayan ve
1994 yılında BENİM sayman olarak,
rahmetli Kazım Ertek’in başkan,
Turgut Uzuner’in ikinci başkan
ve Birsen Kavcı’nın Sekreter,
Sadun Çetin’in idare amiri,
Murat Yoldaş, Aydın çubuklu, Yavuz Turgay,
Sevcan Tamer, Nurettin Şenemre,
Rahmetli Burhan Özbey, Yunus Kahraman,
Alaahattin Ersoy, Kamil çehreli
ve Selçuk Sevim’in
yönetim kurulu üyeleri olarak görev yaptığımız
KOCAELİ GAZETECİLER CEMİYETİ SUSTU…
Tabi benim de yıllar önce gururla görev yaptığım
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti ile özellikle
2010’lu yıllardan sonraki
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti arasında
çok ama çok fark var.
Ne acıdır ki KOGACE özellikle
2010 dan bugüne SADECE bir TABELA
veya arka bahçe. Yazık
Sonuçta 189 gün sonra
ancak hakim karşısına çıkartılan
tutuklu sanık: Güngör Arslan ve Ümit Rende ile,
tutuksuz sanıklar İsmet Çiğit ve Can Çiğit ile,
genç bir gazeteci Seda Kadı yargılandı
ve 189 gün özgürlükleri elinden alınan
ve kamuoyunda onurları ile oynanan gazeteciler
ilk kez sanık sandalyesinde yerlerini alırken
ilginç olan suçlayan ve şikayetçi olan başta
KOTO’nun Başkanı Necmi Bulut olmak üzere
diğer iki zat da mahkemeye gelmemiş.
189 gün sonra ilk kez başlatılan duruşma
yaklaşık 4 saat sürüyor
ve suçlayanlar ortada yok.
189 gündür tutsak edilen
mesleki onurları ile oynanılan
ve meslekleri sadece gazeteci olan gazeteciler
kendilerini açık alınları ile savunuyor
ve yine ilginç olan tüm bunlara rağmen
yaklaşık 4 saatin sonucunda savcı
hala da “Tutuklu sanıkların
tutukluluk halinin devamını” istiyor..
Sonuçta 189 gün sonra ilk kez
hakim karşısına çıkartılan
ve kendilerini savunma hakkını elde eden
ve suçlayanların
mahkemeye bile gelmemesine rağmen
ilginç olarak
hala gazetecilerin tutuklu kalmasını isteyen
savcıya rağmen
HAKİM “Yurt dışına çıkış yasağı” kararı ile
tutuklu sanıklar Güngör Arslan
ve Ümit Rende’nin tahliyesine karar verip,
duruşmayı 10 Aralık’a erteliyor.
Bu utanç tablosu 189 gündür
tüm siyasilerinde gözü önünde yaşanıyor…
Bu tablo, sevdalısı olduğumuz güzel ülkemizde
Havasını soluduğumuz, suyunu içtiğimiz,
ekmeğini yediğimiz ve ne yazıktır ki
20 yıldır adeta KOCAMAN BİR KÖYE dönüştürülen
İLİMİZDE TUZUN KOKTUĞUNUN tablosudur.
Ne acıdır ki birileri adaletsiz- hukuksuz-
çeteleşmiş siyasi yapıdan
ve çürütülmüş yargıdan aldıkları destek
ve güven ile kendilerini çok güçlü sanıyor
ve işlerine gelmeyen insanları yok etmek için
her türlü senaryolar yazıp birilerini de görevlendirip
devlet gücü ile çekimlerini yaptırıyorlar.
Unutulmasın ki eğer TUZ BİLE KOKMUŞSA
bugün 3 maymunu oynayanların da
GÜVENCESİ yoktur.
Onların da ne zaman kurban olarak seçileceği
Ve onların başına da ne zaman
ne geleceği belli olmaz
Evet sevin veya sevmeyin ama sonuçta
GÜNGÖR ARSLAN tüm hücreleri ile bir gazeteci
Ve 189 GÜNDÜR BU KENTTE TUTSAK EDİLEN
Sadece Güngör Arslan değil GAZETECİLİK idi.
Ayrıca Güngör Arslan her şeye karşın tüm hücreleri ile
Ay yıldızlı kızıl bayrağa ve vatanına sevdalı bir vatansever
yani, omurgasızların ağzı ile gençlik yıllarında
bir İLERİCİ-YURSEVER değil de
DİN TÜCCARI bir TARİKATÇI
ya da tüyü bitmemiş yetim hakkı devlet hazinesini
EZAN- BAYRAK-VATAN söylemleri ile
20 yıldır yağmalayan
ÇAKMA MİLLİYETÇİ çete bağlantılı olsa idi
yaşanır mı idi bu olanlar.
GEÇMİŞ OLSUN ARSLAN
Sıkıntı etme… Sevdası büyük olanın
sınavı da büyük olur…
Kızıl Işık ve sınırsız saygılar
BİR SONRAKİ KONUMUZ
İZMİT BELEDİYESİ NEDİR-
NE DEĞİLDİR olacak…