Siyaset

EMEP: “Sosyalist Ekim Devrimi geleceğimizdir”

EMEP: “Sosyalist Ekim Devrimi geleceğimizdir”

Emek Partisi Ekim Devrimi’nin 107. yılına ilişkin yazılı açıklama gerçekleştirdi. Emek Partisi Genel Merkezi imzalı açıklamada “Kâr ve sömürü mekanizmasıyla emperyalist kapitalizmin ürettiği bu dünyayı yeniden, yeni ilkeler temelinde inşa etmeye ihtiyacımız var” denildi- akarhaber

Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Büyük Sosyalist Ekim Devrimi 107 yaşında.
107 yıl önce bugün, otokrasiyi ve çağdışı sömürü düzenini yerle bir eden milyonlarca işçi ve köylü, Rusya topraklarında iktidarı bizzat eline almıştı.

Ekim Devrimi’nden sonra yayınlanan ilk beyannamede tüm fabrika, büyük topraklar ve bankalar emekçilerin kolektif mülkü ilan edilmişti.

Yeni bir dünya doğmuş; Sovyetler Birliği çok kısa bir sürede ekonomide, siyasette, kültürde, bilim ve teknolojide yaptığı atılımlarla insanlığın önünü açmıştı.

İnsanlığın bu büyük adımı, itilmeye çalışıldığımız karanlıkta, hâlâ yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.

Bugünün dünyası ve Türkiye’si sosyalizme çok daha fazla ihtiyaç duyuyor.

Tekelleşmiş küçük bir azınlığın olağanüstü serveti ve zenginliği ile emekçi sınıfların yoksulluğu ve sömürüsü yan yana duruyor. Sovyetler Birliği’nin bir güç olmaktan çıktığı dünyada, kapitalizm kendi özünü, vahşi bir biçimde sergilemekten çekinmiyor. Eşitsizlik ve yoksulluk üreten bir makine gibi çalışıyor. İşçileri daha çok ve ucuza çalıştırılarak devasa bir servet aktarımı gerçekleştiriyor.

Dünyayı kirletiyor, madenler için ormanları ve doğayı talan ediyor, kentleri ranta açıyorlar. İklim kongreleri ve sözde yeşil dönüşümle dünyayı tam bir ekolojik kriz girdabına sokuyorlar.

Şirketler, gerek yasal yollardan gerek de yasaların etrafından dolaşmak suretiyle emekçilerden çok daha az vergi ödemeyi başarıyor. Hükümetler, sözde ekonominin büyümesi adına, şirketlere her türlü desteği sağlamaktan geri durmuyor. Halkın cebine giren türlü türlü teşvikler yoluyla yeniden sermayeye sunuluyor.

Eğitim, sağlık, emeklilik, barınma, çocuk bakımını gibi sosyalizmin büyük ölçüde çözdüğü, sorun olmaktan çıkardığı pek çok toplumsal hizmet, neoliberal politikalarla birer meta haline getirilmiş durumda.

Parası olmayan doğru düzgün tedavi olamıyor. Hastanelerde randevu bulamıyor. Sağlıklı beslenemiyor. Ticarete dönen sağlık sisteminde sadece bebek “yenidoğan çete”si ile değil özel hastane çetelerinin insafında hastalığın, soygunun ve ölümün kıyısında bir yaşam dayatılıyor.

Dünya barışı iddiası sürekli dile getirilirken dünyanın dört bir yanında milliyetçi histeri yükseliyor. Demokratik hak ve özgürlükler “milli çıkarlar” adı altında ortadan kaldırılıyor. Halkların dil ve kültürleri yok sayılıyor, reddediliyor, baskı altına alınıyor.

Filistin topraklarındaki işgal ve katliamlar devam ederken, kapitalist dünya umarsızca ve utanmadan seyrediyor. Destekliyor, savaşın Lübnan’a ve tüm Ortadoğu’ya yayılmasını teşvik ediyor.

Kapitalizm insanlığa barış, özgürlük ve eşitlik vaat etmişti.

Sonuçta, eşitsiz, yoksulluğun ve açlığın hüküm sürdüğü, işçi sınıfı ve emekçilerin her türlü kazanılmış hakkının adım adım ortadan kaldırıldığı, hayatın ücretli köleliğe indirgendiği, kadınların ve LGBTİ’lerin hedefe konulduğu, demokratik hak ve özgürlüklerin tırpanlandığı, ekolojik yıkım, işgal, çatışma ve savaşların hüküm sürdüğü bir dünya yarattı.

Kâr ve sömürü mekanizmasıyla emperyalist kapitalizmin ürettiği bu dünyayı yeniden, yeni ilkeler temelinde inşa etmeye ihtiyacımız var.

Modern köleliğe mahkûm edilen işçi sınıfı, yüzyılı aşkın bir süre önce gerçekleşen Ekim Devrimi’nden öğrendikleriyle, paylaşım, eşitlik ve barış temelinde sömürüsüz bir dünyayı inşa etmeye muktedirdir.

Bu dünya sosyalizmin dünyasıdır.
Yeni Ekim Devrim’lerinin dünyasıdır.

Daha Fazla Göster