SCP: AKP’nin ekonomi planı
Sosyalist Cumhuriyet Partisi (SCP) AKP’nin ekonomi planını açıkladı: ABD-AB ve İsrail’in siyasi-askeri-ekonomi hegemonyasına bağlılık – Gürkan Koç – akarhaber
Gürkan Koç yazdı…
Cumhuriyet devrimimizin halkçı-devletçi ve planlı ekonomik atılımı, ilk on yılda yoktan bir devlet ortaya çıkarmış, ülkemiz başta sağlık, eğitim olmak üzere ekonomik ve askeri anlamda da dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girmiştir. İşçi sınıfı kurtuluş savaşı ve cumhuriyetle birlikte ülkemizin asli bir unsuru haline gelmiş, 1961’lere gelindiğinde birçok demokratik hakkı kazanarak, üretimden gelen gücünü tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye mücadelesinin başat gücü haline getirmiştir. Bağımsız, devrimci ve güçlü bir ülkenin emekçileri olarak girilen bu yolda bugün tam aksi bir durumla karşı karşıya bulunmaktayız.
Cumhuriyet’ten Mafya-Tarikat Düzenine
Yıllardır iktidarlar eliyle emperyalist sömürü mekanizmasının içinde öğütülen Türkiye, tüm kazanımlarını ve ekonomik bağımsızlığını batılıların kanlı ellerine teslim etmiş bulunmaktadır. Yıllar içinde; ABD ve AB’nin ekonomik-siyasi ve askeri mekanizmalarına dahil edilerek, ülkemizin cumhuriyet devrimi kazanımları yok edilmiştir. Planlı ve devletçi ekonominin tüm birikimleri yıllar içinde işbirlikçi iktidarlarca, dış borçlara ve talana kurban edilmiştir. İşçi sınıfı ve diğer toplumsal örgütlenmeler ideolojik ve siyasal saldırılar sonucunda dağılmış etkisizleştirilmiştir. Bugün en asli haklardan olan grev hakkı bile, çeşitli gerekçelerle fiili olarak engellenmektedir. Ülke içindeki sömürücü sınıf çıkarlarını dünya sömürücüleriyle birleştirmiş, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de halkın kaynaklarını ve emeğini sömürmektedir.
Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve askeri bağımsızlığını kaybettiği süreçte, 24 Ocak 1980 kararları ile zirveye ulaşan ulusal ekonominin yıkımı ve talana açılması planı, 12 Eylül baskısıyla bile AKP iktidarı dönemindeki kadar hayata geçirilememiştir. Batılı emperyalistlerin planları ve talimatları doğrultusunda Türk ekonomisinin yıkımına ve tam teslimine giden süreç; artık bugün emperyalist projelerin taşeronluğu karşılığında açılan kredilerle, fonlarla, kontrolsüz ve menşei belirsiz sıcak paralarla tahkim edilmektedir. Başkanlık sistemiyle girilen süreç ile birlikte siyasi, ekonomik ve hukuki açıdan iktidarın kısa vadeli çıkarlara ve ranta dayalı gayri meşru örgütlenmesinin önü açılmıştır. Güçler ayrılığı, yargı bağımsızlığı yok edilerek, kumpas, tertip ve müdahalelerle TSK’nın yapısı iğdiş edilmiş, sosyal hukuk devleti rafa kaldırılmıştır. Türkiye iktidarın mafya-tarikat düzeninin elinde, giderek ekonomik, toplumsal ve siyasi açıdan çözülmektedir.
AKP İktidarı ve Emekçiler
Belirlenen son asgari ücrette göstermiştir ki; AKP iktidarı, ABD ve AB emperyalizminin “proje”, savaş giderlerinin, yolsuzlukların ve talanın yükünü emekçilerin ve yoksul halkın sırtına yüklemeye devam edecektir. Asgari ücret enflasyonu yükseltir palavralarıyla durumu kurtarmaya çalışan, işçiye karşı IMF başkanının talimatlarını uygulayan hükümet, yine emperyalistlerin talimatlarıyla girdiği Suriye’de emperyalist yıkımdan hayali bir zafer elde etme peşindedir. Emperyalist ve Siyonist planların bölgedeki taşeronluğuna talip olan AKP-MHP bloğu, bölge ülkelerini ve ülkemizi içine çeken bu gayya kuyusunun bekçiliğine soyunmuştur. Bu hayallerin bölgeyi ve ülkemizi sonu gelmez çatışmaların, yıkımların içine sokacağı açıktır.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi’nin Çözümü: “Gelecek Mutlaka Emekten Yana”
Ülkemiz ancak Cumhuriyet Devrimi rotasında, halkçı-devletçi bir yaklaşımla, büyük kamusal politikalarla alt edeceği sorunlarla karşı karşıyadır. Türkiye gelişmekte olan bir dünya ülkesidir ve emperyalist dünya sistemi içinde, iktidar eliyle ezilmekte ve sömürülmektedir. Mafya-tarikat düzeni, ülkemizde emekçilerin ve üretici güçlerin özgürce gelişmesinin, halkın refah ve mutluluğunun karşısındadır. ABD ve AB’nin başında olduğu emperyalist dünyanın neo-liberal piyasa sistemi ve onun ülkemizdeki temsilcileri sorunların esas kaynağıdır.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi, Tam Bağımsız Türkiye hedefiyle, emperyalizmle her türlü bağımlılık ilişkisine son vererek, Orta Çağ kalıntısı bütün ilişki ve kurumları köyden, şehirden ve toplumun her alanından temizleyecektir. Ülkemizi Cumhuriyet Devrimi rotasına tekrar sokarak, arasız devrimlerle bağımsız ve demokratik bir toplumu kurmak, ülkemizi, emekçilerimizi refaha kavuşturacaktır.
Bugün yaşanan ekonomik ve toplumsal yıkımdan, emekçilerin ellerinde yükselecek devrimci programımızla ve mücadelemizle çıkacağız. Kaynak: yarınlar