Mahzen

CHP İzmit 2024 yılını değerlendirdi

CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, geride bırakmaya hazırlandığımız, iyisiyle kötüsüyle yaşadığımız 2024 yılına veda ederken bir basın toplantısıyla tüm yılı değerlendirdi- akarhaber

Gökhan Ercan: “Değerli basın emekçileri, 2024 yılının son basın toplantısına hoş geldiniz. Tabi hoş geldiniz diyorum fakat geriye dönüp baktığımızda koca 22 yılın karanlık birikiminden başka bir tablo göremiyoruz. Çocuk cinayetleri ve kaybolan çocuk vakaları, aile içi şiddet, istismar ve ihmaller nedeniyle, bazıları hayatını kaybetti, bazıları ise bulunamadı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, aile içi şiddet ve kadınların maruz kaldığı şiddet olayları artarak devam etti. Kadınların yaşam hakkı ve güvenliği konusu, halk ve sivil toplum kuruluşları tarafından sıkça dile getirilerek, iktidarın şiddetle mücadele politikalarının yetersizliği her platformda dile getirildi. Çalışma güvenliği önlemlerinin yetersizliği, denetim eksiklikleri ve işçi sağlığına dair eksik düzenlemeler, fabrikalarda ölümcül kazaların önüne geçilememesine neden oldu. Bu tür trajik olaylar, iş güvenliği reformlarının ve denetimlerin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle ekonomik sorunlar, işsizlik, eğitimdeki eşitsizlik ve sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluklar her gün sizlerin de bizlerin de önüne geliyor. Çoğunluğu ekonomik sebeplerle olan intiharlar artık çoğu basın kuruluşunda haber bile yapılmıyor.

SADECE 6 AYDA 343 ÇOCUĞUMUZ YAŞAMINI YİTİRDİ

Öncelikle en değerlilerimiz çocuklarımız ile konuya başlamak istiyorum. Maalesef ki 2024 yılında da çocuklarımızı koruyamadık. Biz 2024 yılında bir Narinimizi koruyamadık. Keza Narinimiz gibi yüzlercesi ve hatta bilmediğimiz daha binlercesi var. FİSA Çocuk Hakları Merkezi’nin ‘Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı Bilgi Notu’na’ göre 2024’ün Ocak-Haziran döneminde en az 343 çocuğun önlenebilir nedenlerle yaşamını yitirdiği vurgulandı. Yaşamını yitiren 343 çocuktan 198’inin erkek, 98’inin kız olduğu belirlendi. 47 çocuğun cinsiyet bilgisine ise ulaşılamadı. En az diye geçiyor çünkü bunlar sadece ulaşılabilen bilgiler.

ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMAYAN BİR İKTİDAR İÇİN NE SÖYLESEK BOŞ

Yani arkadaşlar konu çocuk olunca insan sözü kısa kesemiyor, bunun gibi daha çok istatistikler, daha çok örnekler verebiliriz fakat sözün özü bu iktidar 2024 yılında da çocuklarımızı koruyamadı. Çocuklarımızı koruyamayan bir iktidar için ne söylesek boştur.

İLK 11 AYDA 233 ŞÜPHELİ, KADIN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞTİ

Peki ya kadınlarımız. Kadınlarımızda da durum farklı değil. Okul çıkışı öldürülen kadınlar, yolda yürürken kılıçla öldürülen kadınlar, evde öldürülen kadınlar, var da var. Bakın küçük bir istatistik vermek gerekirse, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2024 yılının ilk 11 ayında ise 233 şüpheli, kadın ölümü gerçekleşti.

ÖLEN KADIN ÖLDÜĞÜYLE KALIYOR

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun verilerine göre de 2024 yılında Kocaeli’de de 10 kadın yaşamını yitirdi. Arkadaşlar, bu iktidar asgari ücrette emekçileri enflasyona ezdirmeyeceğini söylediği gibi, kadınlar için de en büyük çalışmayı kendileri yaptığını söylüyor. Fakat verilere ve yaşananlara baktığımızda, kravat takarak duruşmaya çıkan fail iyi hal indiriminden yararlanıyor, ölen kadın öldüğüyle kalıyor. Yani bu iktidar çocuklarımızı koruyamadığı gibi 2024 yılında kadınlarımızı da koruyamıyor. Süslü laflar ve uygulamalarla kadınlar için çalıştığınızı söylemek yerine çok bir şey istemiyoruz, ‘Çocuklarımızı kadınlarımızı ölmekten koruyun yeter.’ Fakat onu bile yapamıyorsunuz.

SAĞLIKTA ÇAĞ ATLAMA İLERİ DEĞİL GERİYE DOĞRU GERÇEKLEŞTİ

Hele ki Yenidoğan Çetesi olarak adlandırılan olay ise yıllarca aklımızdan çıkabilecek bir olay değil. Şöyle ki bu olay sadece iktidarın çocuklarımızı koruyamadığını değil çürümüş sağlık sistemini de gözler önüne sermektedir. Çürümüşlüğün ve denetimsizliğin had safhaya ulaştığı kamusal kurumların kontrolsüz bir şekilde özelleştirilmesinin en uç örneklerini yaşamak zorunda bırakıldık ve bırakılıyoruz. Sağlıkta çağ atladık dediler fakat bu atlama ileri değil geriye doğru gerçekleşti.

SAĞLIKTA ATLADIĞIMIZ ÇAĞ ORTA ÇAĞ MI?

İnsanlar bir röntgen çektirmek için, MR çektirmek için bazen aylarca sıra beklemek zorunda kalıyor. Sağlıkta atlanan çağ bu mudur? Kimi polikliniklerde randevu almak için bile aylarca bekleyen hastalarımız var. Bakın bize bile bu şikâyetlerle gelen onlarca yurttaşımız oluyor. Şimdi soruyorum: “Bu koca koca hastanelerde hastalara yolunu göstermek için ayrıca personeller çalışıyorken, bu koca hastanelerde insanlar neden randevu bulamıyor? Neden bir röntgen, bir MR çektirmek için aylarca sıra beklemek zorunda kalıyor? Sağlıkta atladığımız çağ orta çağ mı?

İLK 6 AYDA 878, 7’İNCİ AYDA İSE 1022 EMEKÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ. 1 AYDA 144 EMEKÇİ YAŞAMINI YİTİRİYOR

Denetimsizlik ve çürüme sadece sağlıkta mı? Elbette hayır. Bu çürümenin bir sonucunu da işçilerimizin, emekçilerimizin canıyla ödüyoruz. Emekçilerimize reva görülen ücretlere ileride yine değineceğiz. Daha canını koruyamıyorsunuz. Arkadaşlar, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin raporuna göre, 2024 yılının sadece ilk 6 ayında 878, 7’inci ayında ise 1022 emekçi yaşamını yitirdi. Bakın arkadaşlar 1 aydaki verilerin değişimini görüyorsunuz. 1 ayda tam 144 emekçi yaşamını yitiriyor.

NE OLDU DA FABRİKALAR BİRER BİRER PATLIYOR

Ayrıca son zamanlarda belirli aralıklarla çeşitli illerde patlamalar oluyor ve emekçiler ölüyor. Sakarya’da makarna fabrikasında, Balıkesir’de Mühimmat fabrikasında patlama meydana geldi, İliç’te maden faciasında göçük altında emekçilerimiz kaldı, daha daha uzar gider. Ne oldu da bir anda bu fabrikalarda birer birer patlamalar meydana geldi? Bu tabloların bize gösterdiği şey çürümüşlük ve denetimsizliğin arttığıdır.

BU İKTİDAR İŞÇİMİZİ EMEKÇİMİZİ DE KORUYAMADI

Bu patlamaların sebebinin ne olduğu araştırıldı mı? Hadi sebep belirlendi fakat bu sebeplerin ortaya çıkmasındaki ihmallerin sebepleri neler? Bu sebepler ile ilgili daha önce bir raporlama yapıldı mı? İnceleyen oldu mu? Görüyoruz ki, bu iktidar işçimizi emekçimizi de koruyamadı.

HİÇBİR HUKUKİ DAYANAK OLMADAN HALKIN İRADESİNE BALTA VURUYORSUNUZ

Özetlemek gerekirse bir önceki yıllarda olduğu gibi sağlıkta, eğitimde, sosyal hayatta, ekonomide ve bunların tümünün sebebi olan hukuk ve adalette her geçen yıl daha da geriye gidiyoruz. Gece yarısı şafak operasyonlarıyla gazetecileri hiçbir sebep yokken gözaltına alıyorsunuz, ev hapsi veriyorsunuz. Halkın iradesiyle seçilmiş belediye başkanını hiçbir hukuki dayanak olmadan tutukluyorsunuz ve halkın iradesine balta vuruyorsunuz. Fakat asıl teröristlere çadır mahkemeleri kurarak sınırdan içeriye soktuğunuzu ne bu millet unuttu ne de biz.

EKMEĞE YÜZDE 100, ASGARİ ÜCRETE YÜZDE 30 ZAM

Türkiye’nin karanlık tablosu maalesef Kocaeli ve İzmit’i de dört bir yandan kuşatmış durumda. En basiti vatandaşımızın ekmeğinin bile tadı kalmadı.2024 yılının henüz başında, ocak ayında zamlanan ekmek 8 TL olmuştu. Mayıs ayında bir zam daha geldi. Ekmek Kocaeli genelinde 10 TL’ye satılmaya başladı. Önceki gün fırıncılar odasının zam talebinin 15 TL olduğunu öğrendik. Ekmeğin fiyatı sadece 1 yıl içerisinde yüzde 100’ün üzerinde bir zam görmüş olacak. Asgari ücret zammı sadece yüzde 30. Utanmadan, sıkılmadan enflasyona vatandaşını ezdirmediğini iddia edenler sadece Kocaeli’deki ekmek fiyatına baksalar zam nedir, nasıl yapılır görmüş olacaklar. Kocaeli halkı öyle zor durumdaki ya market önündeki çöplerde arıyor rızkını ya da kentin çeşitli noktalarında kurulan pazarlarda.

2 ARTI 1 EV KİRASI 15 BİN LİRADAN BAŞLIYOR

İşin sonunda asgari ücret artışıyla birlikte gördük ki bunlar yediler içtiler, hesabı da milletimize ödetmeye kalkıyorlar. Bugün Kocaeli’de ve İzmit’te bir ailenin yaşayamayacağı, 2 artı 1 dairelerin kirası 15 bin liradan başlıyor. Ortada böyle bir matematik ve hesabı varken kimsenin bir şey söylemesine gerek yok… 2024 yılında sadece Kocaeli’de sadece ekmek ve simit zamlanmadı. Üniversite sınav başvuru ücretlerine yüzde 156 zam geldi. Ramazan Pidesi dahi yüzde 100 zamlandı. Kentin fırınlarında 20 TL’ye satıldı. Osmangazi Köprüsü ile İzmit Körfezi’nin iki yakasını birleştirdiklerini söyleyenler, yap-işlet-devret modeli ile milyonlarca lirayı çöpe atmakla kalmadı.2024 yılında gelen zam ile köprü ücreti 555 TL’ye çıktı.

BÜYÜKAKIN SAYESİNDE AKP HEM KONUŞUYOR HEM DE YAPAMIYOR

GELELİM KOCAELİ’YE Daha önce defalarca söyledik bu sorunlar çözülene kadar da defalarca söyleyeceğiz. Umuttepe’de halâ araçlar ilerlemiyor. Umuttepe Camii ve Otopark projesi güya oradaki trafik sorununu çözecekti. Büyükşehir Belediye Başkanı bu konuyla ilgili neden hiçbir şey söylemiyor da ikide bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu ile polemik yaratmaya çalışıyor? Hani onlar konuşur AKP yapardı? Artık Büyükakın sayesinde AKP hem konuşuyor hem de yapamıyor.

BÜYÜKŞEHİRİN HANGİ PROJESİNDE MÜTEAHHİT KAÇMADI Kİ?

Büyükakın, kaçan müteahhitlerin neden kaçtığını açıklamayacak mısın? Umuttepe’de müteahhit kaçmış gitmiş. Yürüyüş Yolu’nda kaçtı, Kent Meydanı’nda kaçtı. Büyükşehir’in hangi projesinde müteahhit kaçmadı ki? Neden kaçıyor bu müteahhitler?

KENTTE TRAFİK DURMA NOKTASINA GELECEK

Kentte en önemli konulardan bir tanesi olan trafik meselesi olduğu gibi duruyor. Kentin batı yakasından İzmit’e ulaşmak, İstanbul trafiğiyle yarışıyor. Merkezde ise sabah okul saatleri ve mesai saatleri öncesinde adım adım ilerliyor. İnönü Caddesi ve Cedit rampasında değişen bir şey yok. Gölcük, İzmit arası Sefa Sirmen Bulvarı’ndan İzmit’e çıkan yollarda hınca hınç kalabalıklar oluşuyor. Buralarda özellikle akşam okul ve mesai çıkış saatlerinde de büyük yoğunluklar oluşuyor. Yani bu trafik yoğunluğuna bir şekilde müdahale edilmesi gerekiyor. Bu kentte trafik durma noktasına gelecek.

İNTERTEKS VE İZMİT FUARI

Bir de bir huyları var, inkar ettikleri. Başladıkları işleri yarım bırakıyorlar, süründürüyorlar, vatandaş canından bezdikten sonra adım atacaklarsa atıyorlar. Tahir bey anlatıyor ya yaptıklarını. Peki ya yapmadıkları? İzmit’in efsane başkanı Sefa Sirmen döneminde kente kazandırılan İnterteks Fuar Alanı’nı çeşitli bahanelerle yıktılar. Söküp attılar. Peki yıllardır yerine ne yaptılar? 2024 yılında da İnterteks Fuar Alanı boş bir arazi olarak kaldı. Tek bir çivi dahi çakılamadı. Bir de İzmit Sanayi Fuarı var. Leyla Atakan başkanımızın kente kazandırdığı önemli bir alan. Burayı da Millet Bahçesi yapacağız diye dev bir şantiyeye çevirdiler. Eğlence mekanlarını kapatıp attılar. Bu anlayış Kocaeli Üniversitesi’ne de sirayet etti. Öğrencilerin bahar şenliğini ellerinden aldılar. 2024 yılında bahar şenliği dahi yapılmayan gri, karanlık bir Kocaeli’de yaşamak zorunda bırakıldık.

DENETİMSİZLİĞİN VE ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜN EĞİTİM ALANINDAKİ YANSIMASI MESEM

Şimdi gelelim MESEM vurgununa. Burada MESEM vurgununda Kocaeli’den de çok sayıda isim yer alıyor ve bu konuda herkes halâ nedense suskun. Daha önce de söyledim ve yeniden tekrar ediyorum…
‘Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan sana ahlak dersi verir’ diye bir laf vardır. O yüzden unutturmamak için sürekli tekrar edeceğim. İnsanımızın milyarlarca lirasını çaldılar. Bu konunun üzerine giden gazeteci arkadaşlar bile dövüldü. Halâ da sessizler ve sesleri çıkmıyor. Gördüğümüz gibi denetimsizliğin ve çürümüşlüğün eğitim alanındaki yansıması da burada ortaya çıkıyor. Yani bu iktidar çocuğun, kadının, halkın canını koruyamadığı gibi, Malını da koruyamıyor.

NE ÜRETEN, NE SATAN, NE DE TÜKETEN KAZANIYOR, TEK KAZANAN İKTİDAR

Bu iktidarın artık gitme vakti geldi de geçti bile. Görüyorsunuz asgari ücretle çalışan emekçilere uygun gördükleri ücret 22 bin 104 TL’dir. Bakın arkadaşlar pazara çıkıyoruz ufak bir demet marul 40 TL, bir kilo biber 50 TL, ufacık bir top karnabahar yahu yumruk kadar, 60 TL, elmanın kilosu 40 TL, taze fasulye 60 TL, salatalığın kilosu 40 TL, domates 35 TL, soğanın kilosu 20 TL. Bunlar da pazara gidip gördüyseniz bilirsiniz ufak boyutlardalar. Yani arkadaşlar bu ülkede insan eksen topraktan insan çıkar fakat ne eken kazanıyor, ne satan kazanıyor, ne de tüketen, tek kazanan iktidar.

ERDOĞAN’IN ÇAY SİMİT HESABI

Bir simit hesabı vardı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın. Bugün Kocaeli’de 2024 yılının temmuz ayında gelen zamla birlikte bir simit 15 TL’ye satılıyor. Bir bardak çay da 15 TL. Erdoğan’ın ifadeleriyle anlatıyorum, ‘Kaç para veriyor bu iktidar size? 22 bin 104 lira. Bu kardeşinizin bir hesabı var. Bir bardak çay kaç para? 15 lira. Simit kaç para? 15 lira. 3 tane çocuğun var. Hatun 4, siz 5. 5 kişilik bir aile. Bakın çay simit dışında başka hiçbir şey yemeyeceksin. Sadece çay ve simit. 5 kere 30 ne yapar? 150. Günde 3 öğün ne yapar? 450. Ayda 30 gün ne yapar? 13 bin 500 Türk Lirası. Değerli kardeşlerim bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çay ile bir simidi dahi layık görmüyor. Bunların peşinden nasıl gideceksiniz? Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik parasını kim ödeyecek?’

BEŞLİ ÇETENİN VERGİSİNİ SİLERKEN EMEKÇİNİN EKMEĞİNDEN Mİ TASARRUF EDİYORSUNUZ?

Günün sonunda gelip siz asgari ücreti 22 bin 104 TL olarak açıklıyorsunuz. Siz insanlarla alay mı ediyorsunuz? 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 23 bin 256 TL’ye ulaşmışken bu iktidar asgari ücretle çalışan emekçilere açlık sınırının altında yaşamı uygun görüyor. Bakın arkadaşlar açlık sınırı demek yalnızca gıda harcaması demektir. Bunun özellikle altını çiziyorum. 22 yıldır ne yaptınız da şimdi insanlara bu açlığa tahammül etmek zorunda bırakıyorsunuz? Beşli çetenin vergilerini silerken asgari ücretlinin ekmeğinden mi tasarruf ediyorsunuz?

BÜYÜKAKIN 19.00’DAN SONRA PAZARLARA GİTSİN

Bu kenti yönetenlere sesleniyorum, Tahir Büyükakın’a sesleniyorum, AKP’li yöneticilere sesleniyorum, Kocaeli’deki ekonomik durumu görmek istiyorlarsa saat 19.00’dan sonra pazarlara gitsinler. Pazarcılar tezgahlarını kapatırken arda kalan çürümüş meyve ve sebzeleri toplayıp evine götüren kent halkını görsünler. Bugün evinin kirasına anca yeten bir ücretle çalışmak zorunda kalan Kocaeli emekçilerinin çürümüş meyve sebzeye mecbur bırakılmasını bir siyasetçi olarak değil bir insan olarak hazmedemiyorum. Vergileri ile merkezi hükümeti besleyen, doyuran kentimiz maalesef kendi emekçilerinin karnını doyuramıyor.

CHP VARSA, UMUT VAR

Elbette 2024 yılında Kocaeli ve İzmit’te hepimize umut veren gelişmeler de yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisi Fatma Kaplan Hürriyet başkanımızla 2019’da sosyal belediyecilikle buluşturduğu İzmit Belediyesi’ne ek olarak 2024 yılındaki yerel seçimlerde Derince ve Karamürsel Belediyelerinde de sosyal demokrasi bayrağını dalgalandırdı. Örnek belediyecilik, halk için belediyecilik vatandaşlarımız tarafından takdirle karşılandı. TÜGVA ve ENSAR vakıflarına belediye imkanlarının peşkeş çekilmesine son verildi. Meclis çoğunluğunu da elde eden İzmit Belediyesi’nde hukuka, etik değerlere aykırı bu vakıf anlaşmaları peşi sıra feshedildi. Ve en önemli gelişmelerden biri olan İzmit Kent Lokantası’nın ikincisi Mehmet Ali Paşa Mahallemizde hizmete açıldı. Sadece kent lokantalarımız dahi bu kentin önemli bir yarasına merhem oluyor. Kreşlerimizden, yapılan yardımlardan, sosyal işlerden bahsetmiyorum bile. Bunları anlatmamıza gerek yok. Kürsüye çıkıp neler yaptık diye böbürlenecek halimiz yok. Sadece kent lokantalarını ve iptal edilen vatandaşımızın paralarının heba edilmesinin engellendiği vakıf protokollerinden bahsettim. Vatandaşımız CHP’li belediyelerin neler yaptığını çok iyi biliyor, görüyor.

BÜYÜKAKIN BELEDİYE BAŞKANLARIMIZLA POLEMİĞE GİREREK ADINI DUYURMA TELAŞINDA

Şimdi size soruyorum “Siz kimin iktidarısınız?” Halkın iktidarı mı yoksa bir avuç azınlığın iktidarı mı? Artık iktidarınızın sonu geldi. Bu halk 31 Mart’ta size gereken cevabı verdi. İzmit’te de, bütün büyükşehirlerde de hatta bu ülkenin yüzde 51’inde Cumhuriyet Halk Partisi’ne güvendiğini gösterdi. Ve bu güven karşısında da sizin ekmeğinden tasarruf etmesini istediğiniz halk, bizim Kent Lokantalarımızda Gülümse Kafelerimizde uygun fiyatlarla yemek yiyor, çay içiyor, hem karnını doyuruyor hem de sizin onlara dar ettiğiniz sosyalleşmeyi sağlayabiliyor. O yüzden Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükakın bizim Büyükşehir Belediye Başkanlarımızla polemik yaparak adını duyurma telaşına düşüyor. Büyükakın, adını duyurmak istiyorsan bizim halk için yaptığımız projeleri incele. Değerli arkadaşlar iktidarın ve yerel temsilcilerinin vicdanı yok, kalbi taş, icraatları boş. Sayın Büyükakın, Victor Hugo’yu okumuşsunuzdur. Onun sözünden biraz feyz alarak, ‘Yardım edilecek yoksullar yaratmaya çalışmak yerine yoksulluğu ortadan kaldırmaya çalışın.’ Belli ki yapamıyorsunuz ama bunun da ‘Var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi.’

UMUTLARININ YEŞERDİĞİ, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞE GÜVENLE BAKTIĞI BİR YIL OLMASINI DİLİYORUM

Milletimizin huzuru, refahı ve hak ettiği yaşam koşullarına ulaşması en büyük temennimizdir. Her türlü zorluğa rağmen bu hedeflere ulaşmak için kararlılıkla mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Yeni yılda; eşitlikten, adaletten ve özgürlüklerden yana duruşumuzu koruyarak, ülkemizi çağdaş ve müreffeh yarınlara taşımak hepimizin ortak sorumluluğudur. Millet iradesini esas alarak; hak, hukuk ve adaletin ışığında daha güçlü bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. 2025 yılının ülkemize Kocaeli ve İzmitimize barış, huzur ve kardeşlik getirmesini; vatandaşlarımızın umutlarının yeşerdiği, çocuklarımızın geleceğe güvenle baktığı bir yıl olmasını diliyorum. Yeni yılınız kutlu olsun. Saygılarımla.”

Daha Fazla Göster