Mahzen

PKK Kongresi’nin Fesih sürecini kirletmesine izin verilemez

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün (13 Mayıs 2025, Salı) İstanbul’da Vatan Partisi İl Merkezinde, bir basın toplantısı düzenleyerek PKK 12. Genel Kongresi’nin PKK’nın feshine ve silah bırakmasına ilişkin kararının Öcalan’ın “Devletle ve Toplumla bütünleşme” stratejisine karşı tavır aldığını ve fesih sürecini kirlettiğini belirtti.- akarhaber

Perinçek, özetle şunları belirtti:
PKK 12. Genel Kongresi’nin 12 Mayıs 2025 günü kamuoyuna açıklanan kararı, Öcalan’ın “Devletle ve Toplumla bütünleşme” hedefine açıkça tavır almıştır. Bu karar, Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli Çağrısında belirlenen karar değildir. Rahmetli Sırrı Süreyya Önder’in bize açıkladığı karar da değildir. PKK 12. Kongresinde ağırlığı oluşturan ABD ve İsrail güdümlü unsurlar, PKK’nın kendisini feshetme ve silah bırakma sürecini zehirlemeye kalkmışlar, bunu başaramasalar da kirletmişlerdir. Karar, Türk-Kürt kardeşliğini bozmaya yönelik, Türk milletinin Türkü ve Kürdüyle birliğini baltalayan, PKK’nın feshedilmesi ve silah bırakması sürecine karşı koyan çırpınışları temsil etmektedir.

PKK Silah Bırakmaya ve Dağılmaya Mecburdur PKK Kongresi’nin Çırpınışları Boşunadır

Öcalan’ın da belirttiği gibi PKK ömrünü bitirmiştir. Artık PKK’nın tarihsel zemini kalmamıştır.

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Polisi, uzun yıllar süren bir mücadele sonucunda, ABD ve İsrail gibi önemli devletler tarafından desteklenen, eğitilen ve silahlandırılan PKK’yı şehitler vererek etkisiz hale getirmiştir.

PKK 12. Kongresi Kararı, “PKK’nın tarihî misyonunu tamamladığını” itiraf ettikten sonra, örgütün faaliyetini sürdürmeye yönelik çırpınışları içeriyor:
1- Örgütün PKK ismiyle devam etmeyeceğini söylüyor, başka isimlerle devam iddiasını taşıyor.
2- “Özgürlük hareketi için yeni bir dönem başladığını” belirterek, “Hareketin” bu yeni dönemde devam edeceğini ileri sürüyor.
3- Önümüzdeki dönemde “daha örgütlü” olacakları umudunu yaymaya çabalıyor.
4- Kürt kimliği temelinde “kadınların ve gençliğin öncülüğünde” ve “sosyalist demokratik toplum” lafları altında örgütlenmede ısrar ediyor.

Hiçbir karar ve hiçbir güç, arkasında ABD, Avrupa ve İsrail olsa bile, PKK’yı diriltemez. PKK ömrünü tamamlamıştır. Daha önemlisi, içine girdiğimiz süreç, PKK’nın etkilediği insanlarımızın ve Kürt vatandaşlarımızın, Öcalan’ın da belirttiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle ve Türk milletiyle bütünleşme sürecidir. Bu süreç, iki yüzyıllık Türk Devrimidir, Millî Demokratik Devrimimizdir.

Ayrı Örgütlenme Ayrılığa Götürür Birlikte Örgütlenme Birliğe Götürür

Bütün dünyada ABD emperyalizminin Gelişen Dünyada millî devletleri yıkıma uğratmak için gündeme getirdiği kimlik temelli programların iflas ettiği ve tarihe karıştığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Türkiye bu sürecin öncüleri arasındadır.

Ayrı örgütlenme, ayrılığa götürür. Birlikte örgütlenme birliğe götürür. PKK Kongresi’nin ayrılıkçı iddiaları, bu iddianın sahiplerini tarihin çöplüğüne taşımak dışında bir sonuç vermeyecektir.

Bütün kavimsel kökenlerden ve mezheplerden Türkiye halkı, Vatan Partisi saflarında birlikte örgütlenecektir ve Millî Demokratik Devrimimizi birlikte kesin zafere götürecektir.

“Savunma” Adı Altında Silahlı Mücadeleyi Sürdürme İddialarının Sonuçları Bellidir

PKK 12. Kongresi, Öcalan’ın “silah bırakma” kararını ağzına almaktan kaçınıyor, “Silahlı mücadele yöntemini sonlandırıyor” gibi korkak ve sinsi ifadelere sığınıyor. Dahası Kararda, “Saldırılar karşısında kendini savunma” gibi ifadelerle silahlı örgütlenmede direteceğini ilan ediyor. Kongre, PKK’nın ABD ve İsrail’den alınan yüzbinlerce Tır silahla yürüttüğü mücadelenin “haklı” ve “meşru” olduğunu öne sürerek, emperyalizm güdümlü silahlı mücadeleye meşruiyet mirası bırakma çabası içindedir.

Bu ifadeler, kendi kâşanelerinde oturarak, insanları ateşe süren sorumsuz ve yeteneksiz lider kalıntılarının ifadeleridir. Bu ifadelerin arkasında, kardeşleri birbirine kırdıran İsrail ve ABD politikaları vardır. PKK Kongresi Kararının geleceğe ilişkin silahlı mücadele iddiaları, artık ateşe süreceği delikanlı ve genç kız bulamayacaktır.

“Devletle ve Milletle Bütünleşme” Sürecini ABD ve İsrail Dahil Hiçbir Güç Durduramaz

Öcalan, 27 Şubat 2025 günlü Çağrısında PKK’nın “devlet ve toplumla bütünleşme” kararı almasını istiyordu. Buna bağlı olarak “bağımsız Kürt Devleti, federe devlet, idarî özerlik ve Kültüralist talepler” gibi programların tarihsel zemininin olmadığını vurguluyordu.

PKK 12. Kongresi kararı, Öcalan’ın stratejik hedef olarak koyduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle ve Türk Milletiyle Bütünleşme” programına cepheden tavır alıyor:
5- “Kürt demokratik ulusallaşması” iddiasını öne sürüyor.
6- ABD emperyalizminin “Küresel demokratik toplum” köleliğine teslim oluyor.
7- Lozan Antlaşmasıyla emperyalist devletlere imzalatılan Millî Devlete ısrarla karşı çıkıyor.
8- Emperyalizmin Gelişen Dünyaya dayattığı “Demokratik Modernite” gibi Millî Devrim düşmanı teorilerden medet umuyor.
9- “Ulus Devletçi Sosyalizm” gibi Sosyalist Devletin büyük zaferler kazanmış, biricik ve zorunlu devlet modeline tavır almaya kalkıyor.

PKK 12. Kongresi’nin emperyalistlerin millî devlet düşmanlığına piyonluk yapan kararı, dünya halklarının iki yüzyıldır zaferlerle ilerleyen mücadelesine karşı zavallı bir diretmedir. Türkiye, bu büyük mücadelenin öncü ülkeleri içinde özgün bir konumdadır.

Türkiye’nin Yükselen Asya Uygarlığının öncü mevzilerindeki Millî Demokratik Devrimini ABD ve Avrupa emperyalistleri ve İsrail Siyonistleri durduramamıştır ve durduramayacaktır. Türk ve Kürt bütün onurlu vatandaşlarımız bu büyük mücadelenin kahramanlarıdır.

PKK Kongresi İnsanlık Düşmanı Küreselci Programın Hizmetinde

PKK 12. Kongresi Kararı, baştan sona liberaldir, özel çıkarcıdır, kamuculuğa karşıdır, insanlık düşmanı küreselci programın hizmetindedir. Bu yönden tutarlıdır, “erkek egemenliğe karşı” Feminizm bayrağını bile dalgalandırmaktadır.

PKK Kongresi, yalnız günümüzde değil, tarihsel olarak da emperyalizmin güdümündedir. Millî devlet düşmanıdır. Lozan’a kin beslemektedir. Turgut Özal üzerinden Amerikancı 12 Eylül liberalizminin ve zorbalığının yandaşıdır. Özal’ın ünlü ABD güdümlü “Türkiye himayesinde Kürdistan” programına bağlılığını ilan etmektedir. O programda Kürt halkına emperyalizmin kuklası ve fedaisi olmak dışında bir pay yoktu ve bugün de yoktur.

PKK Kongresi’nin ABD ve Avrupa Emperyalistlerine Selam Veren Onursuzluğunu Kürt Halkımız Paylaşmıyor

PKK 12. Kongresi Kararı, “Küresel özgürlük hamlesine öncülük yapan dostları” önünde selama duruyor ve sözde “Küresel demokrasi”nin hizmetinde olduğunu ilan ediyor.

-Kimdir “Küresel özgürlük hamlesine öncülük yapan dostlar”?
-ABD ve Avrupa emperyalistleri dışında bu tanıma uyan bir ülke var mı?
-PKK Kongresi, sinsiliği bir kimlik olarak özümlemiştir ve dostlarını bile göğsünü gere gere belirtemiyor. Çünkü Kürt halkından korkuyor ve bütün insanlıktan korkuyor.

PKK Kongresi’nin Kardeşliği Zehirleyen Yılan Dili

Öcalan, 27 Şubat 2025 günlü, “Barış ve Demokratik Toplum” başlıklı çağrısında, PKK’nın Kendini Fesih ve Silah Bırakma sürecine uygun olarak “yeni bir dil” kullanılmasını istiyordu ve kendisi de bu dilin özenli örneklerini veriyordu. PKK 12. Kongresi’nin dili ise, Türk ve Kürt kardeşliğini zehirlemeye kalkan yılan dilidir. Emperyalistlerin yüzyıllık ağzıyla Türkiye’yi dönüp dolaşıp “soykırımcılıkla” suçluyor. Kongre Kararının dilinde kinden, düşmanlıktan, hakaretten, kibirden, sinsilikten başka bir şey yok. Kongre kararını yazanlarda, ateşe sürdükleri insanların fedakârlıkları üzerinden kan dökücülüğünü sürdürme telaşı var.

Hükümetin “Terörsüz Türkiye” Planı Ötesinde Devletle ve Milletle Bütünleşme Stratejisi

AK Parti İktidarının “Terörsüz Türkiye” sloganının yaşadığımız stratejik süreci yönetmede yetersiz olduğunu ısrarla belirttik.

Çünkü terörün de zeminini kurutacak olan köklü tarihsel çözüm, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletiyle bütünleşme stratejisidir.

Öcalan’ın “Devletle ve Toplumla bütünleşme hedefine” işaret ettiği bir tarihsel fırsatta, AK Parti iktidarının bu stratejinin gerisinde kalmasının sonuçlarını yaşamaya başladık ve eğer ısrar ederlerse ciddî sonuçlarla karşılaşacağız.

PKK Örgütünün Dağılması ve Silah Bırakması Yönündeki Her Adımın Önünde Olacağız

Gelinen aşamada Öcalan’ın Çağrısının çok gerisinde olmakla birlikte yine de bir mevzi kazanılmıştır.

Vatan Partisi olarak, PKK örgütünün dağılması ve silah bırakması yönündeki her adımın önünde olacağız. Bu yöndeki her girişimin başarısı için en anlamlı çabayı göstereceğiz ve en önemlisi köklü çözüm için, Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk Milletiyle Bütünleşme stratejisinin yön göstermesi için görev ve sorumluluk üstleneceğiz. Bu amaçla Devletimizin zaaflarını yenmesi ve güçlenmesi için çalışacağız.

Vatan Partisi’nin Milli Devlet Bildirgesi’nde açıkladığı programın uygulanması günün görevidir.

Türkiye’nin Türk ve Kürt kardeşliğinden güç alan birliği, Yükselen Asya Uygarlığındaki öncülüğümüzün güvencesidir.

Daha Fazla Göster