Daha önceki genel kurullarda, arazisine Ford’un talip olmasına üyeler tepki verildiği için büyük tartışmalar yaşanan, Başiskele Sanayi Sitesi Genel Kurulu, 15 Haziran Pazar günü, saat 10.00’da, Başiskele Yeniköy Kültür Merkezinde yapılacak- akarhaber
Bir önceki genel kurulda başkanlık için aday olan Behlül Metin, bu yapılacak genel kurula, önceki genel kurullarda yaşanan antidemokratik tutumları ve baskı ortamını protesto etmek amacıyla katılmayacağını bildirdi.
Behlül Metin, daha önceki genel kurullarda Divan tarafından, kendi destekçilerinin konuşturulduğunu, aleyhte söz alıp muhalefet etmek isteyenlerin Divan başkanı tarafından, kısa sürede, ikaz edilip, kesilip, sürekli susturularak konuşmalarına engel olunduğunu belirterek; “kooperatifler tüm üyelerin eşit söz hakkına sahip olduğu kuruluşlardır, bizler birkaç kelime konuşunca sürekli Divan tarafından susturuluyoruz, muhalif üyelerin konuşma hakkım engelleniyor, son genel kurulda Divan başkanı Oktay Köse’nin talimatları ve polis zoru ile salondan çıkartıldım, konuşmam engellendi. Üyeler Oktay Köse’ye itiraz edip, başkan adayı konuşturulmazsa bu seçim nasıl olacak?, demeleri üzerine, Oktay Köse; ‘ben Behlül Metinin salon dışına atılması için emniyet görevlilerine talimat vermedim’ dedi. Durum salonda bulunan amire iletip, benim salona geri alınmam talep edilince, amir Oktay Köse ile konuşarak, ‘ben sizin talimatınız ile Behlül Metin’i salondan dışarı çıkardım, siz talimat verdiniz” dedi.
Daha sonra polisler beni içeri aldılar ve emniyet amiri, bu olay için Oktay Köse’nin talimatıyla attırıldığıma dair, bana ve Oktay Köseye tutanak imzalattırdı. Ayrıca bana verilen 15 civarında vekalet vardı ve ben imza atmaya gelenlerden, söylenen kişilere vekaletlerini veriyordum. Yönetim kurulu üyesi, Sinan Dağdeviren, Burhan Sert, Osman Ece benimle tartışarak burada vekalet veremeyeceğimi söyleyip salonu terk etmemi istediler. Ben kabul etmeyince, fiziksel güç kullanıp itekleyerek beni salondan zorla çıkarmaya kalktılar.
Bende direndim, polisler araya girerek müdahale etti. Amirleri “Behlül bey, kavga çıkarsa ben bu genel kurulu iptal ederim” deyince, ben de, iptal olmaması için salon dışına çıkıp, güneş altında vekâlet dağıtmak zorunda kaldım.
Aidatlar ile ilgili benin teklifimi, hukuksuz ve anti demokratik bir şekilde, keyfi olarak Divan başkanı Oktay Köse oylamaya almadı. Üyelerin itirazları fayda etmedi yönetimin çok yüksek aidat teklifine, kendi destekçileri de karşı çıktı. Aralarında tartıştılar, daha düşük bir teklif kabul edildi. Bana destek verenlere çok teşekkür ediyorum, fakat gelmeyen üyelere de tepkiliyim.
Biz onların haklarını korumak ve yüksek aidatlar ödememesi için çabalıyoruz, onlarsa genel kurula dahi gelmiyorlar. Sonradan da düşündüm!, genel kurula gelip haklarını savunmayanların!, haklarını korumak için ben neden mücadele ediyorum? Yüksek aidatlar ödemesinler diye çabalıyorum?. Bu katılmayan üyelerin durumunu da protesto etmek için de, ben genel kurula katılmayacağım. Bakın bu genel kurulda biz olmayacağımız için nasıl yüksek aidatlar çıkacak ve ödemek zorunda kalacaklar. Yüksek aidatlar ödedikten sonra umarım haklarını savunmak için, daha sonraki genel kurullara gelirler.
Bu yönetimin yaptığı nasıl bir genel kurul?, üyeler konuşturulmuyor, polis zoru ile salon dışına attırılıyor, yönetim kurulu üyeleri fiziksel güç kullanıp muhalif üyeleri salon dışına iterek atmaya kalkıyorlar. Üyeleri antidemokratik tam bir baskı ve sindirme ortamı. Böyle bir genel kurul olmaz. Ben de bu genel kurulu protesto ediyor ve katılmıyorum” açıklamasını yaptı.
