Perinçek: “Kürecik ve İncirlik üslerini TSK’nın kontrolüne alın”
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Ulusal Kanal ekranından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi: “Kürecik’ten İsrail’e bilgi gidiyor. Başkomutan olarak derhal Kürecik Üssü ve İncirlik Üssü’nü kontrol altına alın. ABD’li misafirleri memleketlerine gönderin.”- akarhaber
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da yayınlanan Çıkış Yolu programında İsrail’in İran’a saldırısı ve bölgede yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. “Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail, Amerika ittifakı, bölgemizde iyice belirginleşti.” diyen Perinçek, İranlıların meydanlarda, İsraillilerin sığınaklarda olduğunu belirtti. ABD darbe olursa şaşırmamak gerektiğini vurgulayan Perinçek, Türkiye hükümetine de iki eylem çağrısı yaptı. Perinçek programda özetle şunları belirtti:
İSRAİL DUA ETSİN
“İsrail yatsın kalksın dua etsin, İran’la sınır değil. Arada bin 500-2 bin kilometre bir mesafe var. Sınır olsa, İran tankları ve askeri, İsrail’in bir tarafından girer, öbür tarafından çıkar. İsrail sonuç itibariyle bizim Sivas vilayetimizin toplamı kadar bir coğrafyaya sahip. İsrail, nüfus olarak da uzun boylu bir savaşı taşıyabilecek bir nüfusa sahip değil. Zaten İsrail’den kaçmalar başladı. Güney Kıbrıs’a geçiyorlar.
İTTİFAK BELİRGİNLEŞTİ
“Yunanistan, Güney Kıbrıs, İsrail, Amerika ittifakı iyice bölgemizde belirginleşti. Bu ittifakın karşısında en başta Türkiye var. Amerika, ‘İsrail’le beraberim, Yunanistan’la beraberim, Güney Kıbrıs’la beraberim’ diyor. Burada İsrail, sonuç itibariyle yenilen, inişte olan, kaybeden tarafta… Füzeler savaşı bu. Yoksa insanlar göğüs göğüse savaşacak olsa, bu savaşın iki günden fazla sürme ihtimali yok. Bir de şuna dikkat çekmek istiyoruz. Gazze, bizim Maltepe ilçesinin yüz ölçümü kadar bir yer. İsrail, burayı ele geçiremiyor. İran’a nasıl karşı koyacak? İş topyekûn bir savaş noktasına geldiği zaman İsrail’in bunun altından kalkamaz. Hele bu coğrafyadaki bütün güçleri; Rusya’sı, Türkiye’si, Arap dünyası, İran’a kadar bu güçleri karşısına alan bir İsrail var. İsterse arkasında ABD olsun. Bu savaşın sonuçları kesinlikle bellidir. İran’a güvenle bakıyoruz.
İSRAİL SIĞINAKLARDA
“İki halkın morali, savaşın sonucunu belirleyecek. Güzel başlıklar atıyor Aydınlık… İsrail sığınakta, İran meydanda. Bu aynı zamanda çarpışan iki milli kuvvet arasındaki moral farkı.
İsrail, Hizbullah’a yenildi kara savaşında. Hizbullah devlet bile değil, bir örgüt. Hizbullah’la baş edemeyen bir İsrail, Gazze’yle, Filistin’le baş edemeyen bir İsrail, nasıl İran’la hesaplaşacak. Böyle bir ihtimal olmadığı gözüküyor.
AMERİKA’DA DARBE OLURSA ŞAŞIRMAYIN…
“Trump’ın birdenbire ‘Tahran boşalsın’ demesi… Netanyahu galiba Trump’ı da götürecek. Çünkü Trump, bir takım uzlaşmalar vadetmişti ABD toplumuna. Kendi içine dönüp ekonomisini ayağa kaldırma gibi bir vaatle gelmişti. Fakat şimdi bakıyoruz, Trump, Netanyahu’yu götürecekken Netanyahu sanki Trump’ı götürmeye başladı. Amerika’nın içinde de Trump’a karşı hareketler başladı. O hareketlerin de arkasında ABD derin devleti, küresel güçler, Biden’lar var. Dolayısıyla Trump’ın durumu bayağı zor. İsrail’in kuyruğuna takılan bir tavır var. Bu da Amerika’nın başını belaya sokacak ve Trump’ı da kendi ülkesinde zor duruma düşürecek. Trump’ı devirirlerse, Amerika’da bir darbe olursa hiç şaşırmayalım. Ya da Trump, Trump olmaktan çıkıyor, yani Trump Biden’laşıyor… Alexander Dugin, ‘Trump küreselcilerin tuzağına düştü’ diyor.
İKİ EYLEM ÖNERİSİ
“Türkiye’de kamuoyu, İran dostu ve İsrail’e karşı. Bu Filistin’in kazancı. Filistin halkı öyle büyük bir direnç gösterdi ki Türkiye’deki İsrail yanlıları, hızla eridi. Fakat yalnız lafla karşıt olmanın fazla bir anlamı yok. Vatan Partisi olarak iki tane eylem öneriyoruz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne.
“Birincisi İncirlik ve Kürecik üsleri derhal Türk Silahlı Kuvvetlerinin kontrolüne alınsın. Kürecik’ten doğrudan doğruya bilgi ve haber gidiyor. Bunu Milli Savunma Bakanımız da itiraf etti. ‘Doğrudan vermiyoruz onlara ama birileri onlara veriyor’ demeye getirdi… Hükümet burada sorumlu. Tayyip Erdoğan hükümeti, Kürecik Radar Üssü’nün Amerika tarafından kullanılmasından sorumlu. Neden? Çünkü Türkiye, açıkça eşkıyaya yataklık yapmış oluyor ve Kürecik, İsrail istihbaratının ileri hattı oluyor. Dolayısıyla Türkiye, İsrail’in İran’a yolladığı füzelerden de sorumlu. İran’dan atılan füzelerin İsrail tarafından karşılanmasından da sorumlu. Biz Vatan Partisi olarak hükümete diyoruz ki lafları bırakalım. Siz gizli bir İsrail yandaşı konumundasınız. İsrail’in gözcüsü konumundasınız. Bu Kürecik Üssü derhal Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutası altına girmeli. Cumhurbaşkanı ‘Başkomutanım’ diyor Anayasa’ya göre. O zaman başkomutan Milli Savunma Bakanlığına, Türk Silahlı Kuvvetlerine diyecek ki ‘Ben başkomutan olarak emrediyorum. Derhal Kürecik Üssü ve İncirlik Üssü’nü kontrol altına alacaksınız ve oradaki Amerikalı misafirleri de memleketlerine göndereceksiniz.’ Başkomutandan bu beklenir. Yoksa İsrail’e gözcülük yapan başkomutan olmak herhalde tarihe çok sevimli bir şekilde kaydedilmeyecektir.
TERÖRÜ TEMİZLEME FIRSATI
“İkincisi; Türkiye için bir fırsat doğdu. Suriye’nin kuzeyinde ikinci bir İsrail devleti kurma girişimi yerle bir edilebilir. Abdullah Öcalan’ın kendisini ziyaret eden arkadaşlarıyla yaptığı görüşmelerin zabıtları yayımlandı. Öcalan, açıkça İsrail’in düşmanlığını defalarca ortaya koyuyor. Biz İsrail’in karşısındayız, diyor. Dolayısıyla PKK’nın da önemli bir kısmı, Suriye’nin kuzeyindeki SDG denen veya YPG-YPD denen o ikinci İsrail devletinin çekirdeğini oluşturan örgütlenmenin tasfiyesinden yana. Dolayısıyla Türkiye-Suriye işbirliği, Öcalan’ın, PKK’nın bir kısmının da desteğiyle oradaki SDG-YPG-YPD’yi temizleme imkânı Türkiye için fırsat.”
İran’a ters göç olduğuna dair bilgiler aldıklarını da ifade eden Perinçek, şunları söyledi:
“Arkadaşlarım bana bilgi verdi. Şöyle diyorlar: Sınırımızda, hudut kapılarında yığılma var, İranlılar memleketlerine dönmek istiyorlar. Vatanına bir saldırı olduğu zaman İran halkı, sağ salim plajlarda bilmem nelerde olmayı şerefine yedirmiyor. Sonuç itibariyle bombaysa bomba, o bombanın altına ben de giderim kendi vatanımda, kendi insanlarımın, halkımın kaderini paylaşırım ve üzerime düşen bir görev varsa da yaparım, diyorlar.”