Deva Partisi Kocaeli İl Başkanı Yunus Katı, TÜİK tarafından açıklanan haziran ayı enflasyonu ile belli olan 6 aylık enflasyon oranıyla emekli maaşlarına yapılan artışın suç olduğunu söyledi- akarhaber
Bu ülkede artık her yeni maaş zammı bir lütuf gibi sunuluyor. Şimdi de emeklilere 16 bin lira maaş verildi. Müjdeymiş! Kime, neyin müjdesi bu? 25 bin lirayı aşan yoksulluk sınırında sürünen bir ülkede, 16 bin lirayı emeklinin eline tutuşturup “yaşa da gör” mü diyorsunuz?
Bu bir zam değil, bu bir utançtır. Bu, yıllarca alın teri döken insanların yaşam haklarını gasp etmektir. Hukuk sadece mahkeme salonlarında çiğnenmiyor; şu an bu ülkenin sokaklarında, evlerinde, marketlerinde emeklinin boğazına basılarak çiğneniyor.
SİSTEMLİ BİR YOKSULLAŞTIRMA POLİTİKASI
Bu bir unutkanlık değil, bu bir tercih. Emekliyi, işçiyi, öğrenciyi unutan bir iktidar değil; bilinçli olarak dışlayan, ezmeyi seçen bir iktidar var karşımızda. Çünkü bu ülkede kaynak var, para var, imkân var ama bu imkânlar yurttaş için değil, yandaşa, saraya, şatafata ayrılmış durumda.
Emekli ay sonunu getiremiyor, pazara çıkamıyor, çocuğuna harçlık veremiyor, ilaç parasını denkleştiremiyor. Ama ülkeyi yönetenler hâlâ “bütçeyi zorladık, verdik” diye konuşuyor. Hangi bütçeyi zorladınız? Siz tasarrufu hiçbir zaman kendinizde düşünmediniz! Tasarrufu hep aç olanın sofrasında aradınız!
BU BİR VİCDAN SORUNUDUR
16 bin lirayla geçin diyorsunuz. Peki siz hiç 16 bin lirayla bir ay yaşadınız mı? Çocuk büyüttünüz mü, kira ödediniz mi, hastaneye gittiniz mi, torununuza dondurma aldınız mı?
Bu halk, emeklisiyle, işçisiyle, kadınıyla, genciyle unutulmuş değil, alenen terk edilmiştir. Sosyal devlet bitti. Yerine göstermelik yardımlar, seçim öncesi “müjdeler” geldi. Kimse aklıyla alay edilmesini kaldıramaz. Bu halk unutmaz, bu halk affetmez.
HUKUKSUZLUK HER YERDE
Bugün emekliye yapılan bu reva, sadece ekonomik bir adaletsizlik değil; açık bir sosyal haksızlıktır. Bu, insan haklarına aykırıdır. Emeklilerin insanca yaşama hakkı vardır. Siz bu hakkı gasp ediyorsunuz! Bu sadece siyasi değil, ahlaki ve hukuki bir suçtur. Sadece ekonomik kriz değil bu: Bu, vicdansızlık krizidir.
AMA BU HİKÂYE BURADA BİTMEYECEK
Emekliler artık sessiz kalmayacak. Çünkü hak verilmez, alınır. Çünkü bu ülkede yoksulluğa mahkûm edilen milyonlarca insan, bir gün sandıkta konuşacak. Belki sesi kısık, beli bükük, eli nasırlı ama unutmayın: O el, oy pusulasını sandığa attığında kaderi değil, düzeni değiştirecek.
