Sevdalısı olduğumuz ülkemiz aylardır yanıyor.
Tekirdağ’dan Hatay’a, Tunceli’den Manisa’ya
Marmara, Ege, Akdeniz, Güney Doğu Anadolu’da
aylardır yüzlerce milyon ağaç, onlarca milyon hayvan
alevlere kurban.
Olsun… Cumhurbaşkanının 12 ultra lüks uçağı var…
Ancak AKPMHP koalisyonu yangınları
sadece 6 uçak ile söndürmeye çalışıyor.
Daha doğrusu söndürmeye çalışır gözüküyor.
AKPMHP koalisyonu demek kontrolsüz orman yangınları,
yanan yerlere otel, zeytinliğe, dağlara maden, yaylalara beton…
1950 yılından bu güne sevdalısı olduğumuz ülkemiz
Amerikancı- İngilizci, İsrailci, din tüccarı-sermayeci
sağcı siyasi partiler ve siyasetçilerce yönetiliyor.
Oysa önce doğa önce insan diyen
ormanlara, nehirlere, göllere, dağlara, yaylalara, zeytinliklere
kısacası doğaya ve insana değer verecek olan
ilerici-vatansever bir halk iktidarına ihtiyacı var.
***
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ KURAN
TÜRKİYE HALKINA TÜRK MİLLETİ DENİR
Veeeee sonunda ABD Büyükelçisi Tom Barrack baklayı ağzından çıkardı:
“Güçlü ulus devletler İsrail için bir tehdittir” dedi.
ABD, Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerin kapitalist sistemi kökten benimseyen,
etnik ve mezhebe dayalı otoriter krallıklar olmasını istiyor.
Irak’ın ve Suriye’nin
ulus devlet modelinden uzaklaşarak parçalanmasını öneriyor.
İsrail için bir tehlike olarak gördükleri Türkiye’nin etnik
ve mezhebe dayalı olarak bölünmesini öngörüyor.!!??
Nitekim Emperyalist ABD’nin sesi;
Türkiye’ye yönelik olarak da
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın işgalci emperyalist devletlere karşı
zaferinden sonra temel atılan
Laik- Demokratik Cumhuriyetimize değil de
Osmanlı’daki millet sistemi üzerine övücü açıklamalar yapmıştı.
Ve işin ilginç yanı da ABD’nin sesinden hemen sonra da
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nı
Türk, Kürt, Arap Müslüman halkın ortak savaşıdır
ve Arapları Kurtuluş Savaşı’nın temel unsurudur demişti.!!??
Ve peşinden de
“yeni devlet kurma modeline” Bahçeli katılmış
ve Bahçeli’de yeni anayasada Cumhurbaşkanı yardımcılarından birisinin Kürt,
diğerinin Alevi olmasını bir model olarak önermişti.!!??
Bu ABD önermeli “modele”
Sağcılar, ülkücüler, tarikatçılar değil
cumhuriyetçiler, aydınlar, milliyetçiler ve Atatürkçüler karşı çıktılar.
Sunulan modelin aslında
Sevr Antlaşması’nın 145. maddesinde yer aldığını,
Sevr’in Milli Mücadele’de halk tarafından yırtılıp atıldığını belirttiler.
Ayrıca, bu modelin Türkiye’yi Lübnanlaştıracağını,
milli çıkarlara aykırı olduğu yüksek sesle belirtildi.
Sonuçta Türkiye’de oynanan oyunun esasları belli olmuştur.
Süper güçler Türkiye’yi etnik
ve mezhepsel köken esasına göre bölmek istemektedirler.
Türk halkı bu projenin ayırdına varmıştır.
Türk halkı Atatürk’ün kucaklayıcı Türk milleti tanımında birleşmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.
Atatürk’ün yarattığı Türk ulusu bölünmez bir bütündür.
Nokta.
***
ATATÜRK’ÜN BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTİR diye
GÜVENDİĞİ GENÇLERİMİZE YAPILANLAR
UTANÇ VERİCİ…
CHP’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlayan
operasyonların 100. günü olan 1 Temmuz’da
Saraçhane’de düzenlediği miting sonrasındaki olaylarda
gözaltına alınan ve tutuklanan 13 genç,
3 Temmuz’dan bu yana cezaevlerinde iddianame bekliyor.
Tutuklanan gençlerden beş kadın ve beş erkeğin
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde,
üç erkeğin ise Metris’te kaldığı belirtilirken
gençlerin cezaevinde ilaç temininden yerde yatmaya kadar
pek çok sorunla karşılaştığı,
hem gözaltı sürecinde hem de cezaevine götürülürken
uzun süre ters kelepçeyle bekletilen gençlerden
18 yaşındaki Irmak’ın gözaltına alınırken
polis şiddeti gördüğü,
tutsak alınan bir gencin ise panik atak hastası olduğu
ve 20 gündür ilaçlarını temin edemediği,
Silivri’deki adli suçlularla birlikte kalan beş gencin
koğuştaki yatak sıkıntısı nedeniyle yerde yattıkları,
Metris’te bulunan erkek tutukluların da her birinin
farklı koğuşlarda kaldıkları
CHP’li Muharrem İnce
ve Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ tarafından
kamuoyuyla paylaşılmıştı.
Bugün 24 Temmuz ve tutsak gençler üzgün.
Çünkü, Mart ayındaki
ilk Saraçhane olaylarında tutuklanan gençlere kıyasla
kendileriyle daha az avukatın ilgilendiğini
ve daha az ziyaret edildiklerini
ve unutulduklarını düşünüyorlar.
Gençlerin üzüntüsünü
gençlere hukuki destek veren bir avukat,
Bu sözlerle dile getiriyor.
“Tutuklu çocuklar için 20 gündür hukuk sistemi askıya alındı.
İtirazlar bile değerlendirilmedi. Gerekçe olarak
dosyanın henüz fiziki olarak ulaşmaması gösteriliyor.
Gençler ise unutulduklarını düşünüyor.”
Gençlerine sahip olmayan, gençlerine değer vermeyen
gençlerine düşman iktidarların da, milletin de
ülkenin de geleceği olmaz.
Çünkü gencik bugün ve gelecektir.
***
İki şeyin elden gitmeden, değerini anlamak zordur:
Biri sağlık, öteki de gençliktir.
Hz. Ali
***
Esen kalın.
Kozmosun tavanı kadar saygılar.
