Mahzen

Biz Chávez’in Yoldaşlarıyız!

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul’da düzenlenen “21. Yüzyıl Sosyalizmi: Hugo Chávez’in Katkıları ve Bugün Mücadeleleri” başlıklı etkinlikte konuşma yaptı.- akarhaber

Venezuela Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Freddy Eduardo Molina ile birlikte konuk olan Perinçek iki ülkenin devrimci birikimlerine ve tüm dünyaya örnek olmaları üzerinde durdu. Perinçek konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Sayın Hanımefendi, Sayın Büyükelçimiz, Kumandan Chávez’in değerli yoldaşları, sizleri Kumandan Chávez’in davasını paylaşarak, sevdalarını, özlemlerini paylaşarak saygıyla selamlıyorum. Kumandan Chávez, kumandan. Ama bizlerden biri. İçimizden biri. Davasıyla bizden, özlemleriyle bizden, umutlarıyla bizden, çetin mücadele ruhuyla, cesaretiyle bizden ve kahramanlıklarıyla da bize her zaman örnek. Okyanusların çok ötesinde ama aramızda okyanuslar var ama o kadar yakın hissediyoruz ki ona kendimizi yani sanki Anadolu’nun bir köyünde doğmuş. Ve bizlerden biri olarak mücadelelerden geçmiş.

Kumandan bizlerden biri ama olağanüstü bir insan. Tekrar altını çizerek belirtiyorum. Olağanüstü bir insan. Yani doğumundan yüzlerce, binlerce yıl sonra da yedi kıtada gezegenimizin, yeryüzünün her coğrafyasında insanların yüreğini titreten ve herkesin örnek aldığı bir hayat. Büyükelçimiz çok güzel anlattı ve hepimiz çok duygulandık. Yedi ateşten geçmiş. Chávez’in hayatına bakıyoruz, yedi ateşten, hatta belki Yetmiş yedi ateşten geçmiş. Hep karşısında zorluklar. Darbeler, silahlar, şiddet. Ama bunların karşısında eğilmeyen, bükülmeyen, af istemeyen, göğsünü rüzgârlara siper etmiş büyük bir devrimci var. Onun hayatı bu bakımdan hepimiz için yol gösterici. Zorluklarla karşılaştığımız zaman onu hatırlayalım. Büyük devrimcileri, onları hatırlayalım. Onlar o zorluklarla nasıl baş etmişler? Nasıl o zorlukları gülerek Chávez gibi karşılamışlar?

Bakın hep gülen bir insan. Yedi ateşten geçmiş dedik, kendisi bir ateş. ateşi ateşle yakmış. Ateş yakılır mı? Chávez ateşi yakmış bir adam. Yani emperyalizmin şiddetini, zorbaların, diktatörlerin zorbalıklarını, ateşlerini kendi devrimci ateşiyle yakmış bir büyük kumandan. Onun için biz Türkiye’nin devrimcileri, sosyalistleri, emek davasının insanları olarak Chávez’in yaptıklarından mücadelesinden çok şey öğreniyoruz. Büyük dersler alıyoruz. Ve o Asyalı, Latin Amerikalı, Afrikalı çağımız devrimlerinin lideri.

On dokuzuncu yüzyılı hatırlayalım. Avrupalılar bütün dünya Avrupa’dan başka bir yer yok, Avrupa’dan ibaret diye bakıyorlardı ve bize hep bunu anlatıyorlardı. Dünyada Avrupa’dan başka bir coğrafya yok, devrimler Avrupa’da olur, icatlar Avrupa’da olur, yenilikler Avrupa’da olur. İnsanlık için yollar çiziliyorsa Avrupa’da çizilir o yollar. Başka coğrafyalarda o yollar çizilmez. Ama görüyoruz o bakımdan toplantımızın başlığı çok önemli. Yirmi birinci yüzyıl sosyalizmi. Yirminci yüzyıl Latin Amerika halklarının, Asya halklarının, Afrika halklarının ayağa kalktığı yüzyıllar. Artık Avrupa’dan, Kuzey Amerika’dan insanlığın kaderi belirlenmiyor. Alın yazılarımızı artık Avrupalılar yazmıyor. Chávezler yazıyor, Mustafa Kemal Atatürkler yazıyor, Mao’lar yazıyor, Afrika’nın devrimcileri yazıyor. O bakımdan Chávez kenara itilen aşağılara bastırılan adam yerine konmayan o insanlığın o büyük coğrafyasındaki ayağa kalkışın ismidir.

Yirmi birinci yüzyıla bakıyoruz. Ne oldu? Avrupa merkezci fikirlerin artık çöktüğü devrimler nerede? Rusya’da, Çin’de, Afrika’da, Latin Amerika’da ve o devrimlerin tarihleri kahramanları insanlık sahnesine çıktı. İşte Simon Bolivarlar, örneğin Rusların, Çinlilerin, Türklerin, Arapların, Hintlilerin yamyamların Afrikalıların tarihi şimdi insanlığın geleceğinde kahramanlarıyla sahneye çıktı. O bakımdan Hugo Chávez bütün insanlık açısından yaşadığımız çağları belirleyen bir insan. Bir köylü çocuğu, bir çiftçinin çocuğu olduğunu, bir kırsal alanda doğduğunu sayın Büyükelçimiz konuşmasının başında belirtti. Köylüler neydi? Köylüler on sekizinci yüzyılda, on dokuzuncu yüzyılda neydi? İtilendi, kakılandı, bastırılandı, kenarlara sürülendi. Elindeki ekmeğe el konandı. Ürünlerine el konandı köylüler. Angaryalarda ağır çalışmalara sürülen insanlardı köylüler. Ama ne oldu? O köylülerin devrimcileri, kenarlara sürülen köylülerin devrimcilerinin ayağa kalktığı bir yüzyıl yaşıyoruz. Yirminci yüzyıl, yirmi birinci yüzyıl. Birbirini izleyen yüzyıllar. O bakımdan Chávez’in yalnız Venezuela’yla olması değildir. Evet bir Venezuela kahramanıdır, kumandanıdır ama o bir insanlık kahramanı ve insanlık kumandanı.

Yazan bir insan. Tarih yapan bir insan. Azmiyle, cesaretiyle, kararlılığıyla tarih yapan, tarih yazan, tabi bilinciyle, bilimsel birikimiyle asker… Chávez’in hayatı aynı zamanda şiddetin insanlık tarihindeki rolünü iyi anlayan bir hayat. Bunu anlamasaydı Chávez olamazdı. Bugün de öyle. İnsanlık şiddetle, zorbalıkla, baskılarla silahla karşılaşıyor ve o silahları göğüsleyerek sorunlarını çözüyor. Yaşadığımız coğrafya örneği. Görüyoruz her yanımızdan ateşler, her yanımızda füzeler, bombalar… Chávez işte o yaşadığımız çağda şiddetin ateşin insanlığın sorunlarını çözmedeki rolünü anlamış bir insan. Hayaller içinde değil. Aldatılan bir insan değil. Barış masallarıyla barış hayalleriyle aldatılan bir insan değil. Göğsünü onun için süngülere şiddete germiş bir insan. Onun hayatında şiddet her zaman belirleyici, önemli olmuş ve o şiddete, emekçinin şiddetiyle, halkın şiddetiyle cevap verebilmiş.

Darbeler olmuş. Onu aşağıya indirmişler. Ama ne olmuş? Gecekondulardan Chávez tekrar gelmiş. Halkın içinden tekrar gelmiş. Emekçilerin içinden tekrar gelmiş. Kendi halkına sevdalı, Venezuela halkına ve insanlığa sevdalı ama Venezuela halkı da ona sevdalı. Onu ayak altında bırakmamış. O nedenle bugün çok anlamlı Chávez’in doğum günü. Böyle insanların ölüm günü olmaz. Chávezlerin doğum günü olur. Ölüm günü olmaz. Neden? Çünkü o Chávezler bizim bilinçlerimizde çalışmalarımızda davaya bağlılığımızda ve yorulduğumuz zaman bizi ayağa kaldıran olarak hep yaşıyor. Sıkıldığımız zaman bizi tekrar ateşleyen, kenara çekilin yoruldum, bıktım dediğimiz zaman içimizden bizi isyan eden bizi davaya çağıran bizi mücadeleye çağıran… O bakımdan öyle büyük devrimciler hepimizin hayatında hepimizin bilincinde hepimizin özlemlerinde hepimizin cesaretinde ve hepimizin kahramanlığında yaşamaya devam eder. Biz Türkler Chávez’den çok şey öğreniyoruz ve eğer cesursak eğer emekçi davasına bağlıysak eğer insanlığa bağlıysak insanlığın yolunda hizmetinde kararlı olarak yürümeye devam ediyorsak işte bu yolda bize cesaret veren bizi yüreklendiren bizim bilinçlerimizi ateşleyen ışıklandıran Chávezler var.

Chávezler yaşıyor. Chávez ölmemiştir. Bizim gönlümüzde, bilincimizde yaşamaya devam edecektir. Sizleri Sayın Büyükelçimizi coşkuyla Chávez’in dava arkadaşları olarak, yoldaşları olarak selamlıyorum. Biz Chávez’in yoldaşlarıyız.”

Daha Fazla Göster