Sosyalist Cumhuriyet Partisi, 30 Ağustos 1922’den 103 yıl sonra cumhuriyetimiz ve onun kazanımlarına sahip çıkmak ve iktidardaki karşı devrim ittifakına karşı verilecek mücadele konusunda açıklama yaptı- akarhaber
Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, emperyalizme karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’nın taçlandığı, Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile tarihe zafer olarak kazınan 30 Ağustos’un 103. yıl dönümünü kutluyoruz!
30 Ağustos 1922, milletimizin küllerinden doğuşunun adıdır. 30 Ağustos 2025 ise, bu ikinci işgale karşı “İkinci Kurtuluş Savaşı”mızın arifesidir!
103 yıl sonra bugün, bağımsızlığımız, cumhuriyetimiz ve onun kazanımları; AKP–MHP–DEM ittifakının oluşturduğu “Yeni Orta Çağ ve Karşı-Devrim İttifakı” eliyle tasfiye edilmiş; vatanımız tankıyla, topuyla, parasıyla, üsleriyle ve kültürel hegemonyasıyla yeniden emperyalist işgal altına alınmıştır.
Bugün emperyalizmin “Osmanlıcılık” tuzağına değil “Kuvayı Milliye Ruhu”na ihtiyacımız var. O ruh; teslimiyeti değil, direnişi; kaderi değil, iradeyi; korkuyu değil, cesareti; bölünmüşlüğü değil, milletin gerçek birliğini temsil etmektedir.
Sosyalist Cumhuriyet Partisi olarak ilan ediyoruz:
Tam Bağımsızlık Mücadelemizin Temelidir: Atatürk’ün “Ya İstiklal Ya Ölüm!” sözü, bugün bizim için de tek yol göstericidir.
Halk İktidarı ve Devrimci Cumhuriyet Hedefimizdir: 30 Ağustos, cumhuriyetimizin şafağıdır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” kaldırılarak, Halk Meclisleri sistemiyle donatılmış, gerçek anlamda demokratik, laik bir Cumhuriyet yeniden inşa edilecektir.
Altı Ok Temel Şiarımızdır: 30 Ağustos, sadece siyasi değil, ekonomik bağımsızlığın da zaferidir. Altı Ok Programı üreten-emekçi halkın elinde hayata geçirilebilecektir.
Üniter Devlet ve Gönüllü Birlik: 30 Ağustos, Türk’ün de Kürt’ün de omuz omuza savaştığı, kanlarının toprağa karıştığı bir zaferdir. Bugün iktidardaki karşı devrim ittifakı, emperyalizmin bölgesel planlarına hizmet uğruna bu kardeşliği bozmak için çabalamaktadır. Halkımız tıpkı Kurtuluş Savaşı’ında olduğu gibi bu hayasız akına karşı tek yürek olacaktır.
Bugün, “Amerikan-İsrail Emperyalizmi ve Karşı-Devrim İttifakı”na karşı yeni bir ölüm kalım savaşı veriyoruz. Bu savaş, ormanda, madende, fabrikada, tarlada, okulda, mahallede hayatın her noktasında veriliyor. Hedefimiz, emperyalizmin ve işbirlikçilerinin tasfiyesi, tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye için Cumhuriyet Devrimi’nin tamamlanmasıdır.
103 yıl önce Dumlupınar’da kazanılan zafer, bugün halkımızın elinde bir meşaledir. Bu meşale, karanlığı delecek, yarını aydınlatacak; gençlerimizin, kadınlarımızın, emekçilerimizin ellerinde yükselecektir.
Yaşasın 30 Ağustos Zaferi!
Kahrolsun Emperyalizm ve Yerli İşbirlikçileri!
Yaşasın Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye Mücadelemiz!
