Memur ve Emekli İçin Yeni Bir Düzenleme Şart Olmuştur
Akar Haber olarak, son dönemde kamu çalışanlarının ve emeklilerinin yaşadığı ekonomik sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son enflasyon verileri, kamu çalışanları ve emekliler için yeni bir düzenlemenin ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Türk Sağlık Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker, yaptığı açıklamayla bu durumu net bir şekilde dile getirdi. Çeker’e göre, memur ve emeklilerin maaşlarında erime devam ediyor ve mevcut maaş artışları, hayat pahalılığı karşısında yetersiz kalıyor. Bu durum, ailelerin bütçesini sarsıyor ve geçim sıkıntısını her geçen gün daha da artırıyor. Bu sebeple, memur ve emekli için yeni bir düzenleme şart olmuştur.
Ağustos Enflasyonu ve Maaşlardaki Eriyişin Anatomisi
TÜİK tarafından açıklanan ağustos ayı enflasyon rakamları, ne yazık ki memur ve emeklilerin beklentilerini karşılamaktan çok uzak. TÜİK verilerine göre, ağustos ayında mal ve hizmet fiyatları ortalama %2,04 oranında artarken, yıllık enflasyon ise %32,95 olarak gerçekleşti. Yılın ikinci yarısında, yani sadece temmuz ve ağustos aylarında yaşanan enflasyon artışı %4,14’e ulaştı. Bu rakamlar, yılın başında memur ve emeklilere verilen %5’lik maaş zammının sadece iki ayda neredeyse tamamen eridiğini gösteriyor. Geriye kalan dört ay için şimdiden endişeler artmış durumda. Memur ve emekliler için yapılan maaş artışları, bir zam olmaktan çıkıp, enflasyon güncellemesi haline gelmiştir. Bu durum, toplu sözleşme görüşmelerinde dile getirilen taleplerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Maaşlar, gıda, kira ve diğer temel ihtiyaç kalemlerindeki astronomik artışların gerisinde kalıyor. Vatandaşın alım gücü düşüyor ve her geçen gün daha da yoksullaşıyor.
Enflasyonla Mücadele mi, Yaşam Mücadelesi mi?
Kamu çalışanları ve emekliler, her enflasyon rakamı açıklandığında aynı hayal kırıklığını yaşıyor. Hedeflenen enflasyon oranları tutmazken, memur ve emeklilerin maaşları eriyor. Pazardaki, marketteki ve faturalardaki fiyat artışları, çalışanların bütçesini günden güne daha fazla zorluyor. Şu anki sistem, maaş artışlarını hedeflenen enflasyona endeksliyor. Ancak gerçek hayatla hedefler arasındaki uçurum, maaşların bir zam olmaktan çıkıp adeta bir “ön ödemeli enflasyon güncellemesi” olmasına neden oluyor. Türk Sağlık Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker’in de vurguladığı gibi, “Gerçeklerle hareket etme zamanı gelmiştir.” Bu nedenle, refah payı gibi hayati taleplerin yanı sıra, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarıyla maaşlara yansıtılması ve seyyanen zamla desteklenmesi elzemdir. Kamudaki farklı statüdeki çalışanlar arasındaki ücret dengesizliğinin giderilmesi, bu durumun aciliyetini artırmaktadır.
Gerçek Maaş Zammı Yapılması Şart
Mevcut ücret dengesizliği ve eriyen maaşlar ile daha fazla yol almak mümkün değil. Bu durum, kamu çalışanlarının moralini ve motivasyonunu ciddi şekilde etkiliyor. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Sağlık Sen olarak, aylardır ısrarla dile getirdiğimiz gibi, memur ve emeklilere öngörülen hayat pahalılığına, geçim şartlarına ve gerçek enflasyona dayalı olarak, alım gücünü artıracak bir gerçek maaş zammı yapılmasından başka bir çare bulunmuyor. Önümüzdeki süreçte başlayacak olan Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu çalışmaları, bu soruna bir çözüm getirmek için en önemli fırsattır. Bu süreçte memur ve emeklilere yönelik bir düzenlemenin mutlaka yer alması gerekmektedir. Aksi takdirde, %5’lik artışla geçim mücadelesi veren kamu çalışanları, kira, gıda, eğitim ve sağlık gibi temel harcamalarını karşılayamaz hale gelmeye devam edeceklerdir. İş yükünün arttığı, yaşam maliyetlerinin yükseldiği bu dönemde, alın terinin karşılığını alamayan memurlar ve emekliler her geçen gün daha da yoksullaşmaktadır.
Memur ve Emekli İçin Yeni Bir Düzenleme Şart
Gerekli düzenlemeler yapılmazsa, kamu çalışanlarının ve emeklilerin ekonomik durumu daha da kötüleşecektir. Bu durum, sadece bireysel yaşamları değil, aynı zamanda toplumun genel refahını da olumsuz etkileyecektir. Memur ve emekli için yeni bir düzenleme şart sloganımız, sadece bir talep değil, aynı zamanda toplumsal bir çağrıdır. Hükümetin, toplu sözleşme masasındaki talepleri ve sahadaki gerçekleri göz ardı etmemesi ve bu önemli konuyu ciddiyetle ele alması gerekmektedir. Yeni bir düzenleme, sadece maddi bir rahatlama sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda kamu çalışanlarının ve emeklilerin hak ettikleri saygıyı ve değeri gördüklerini hissetmelerini de sağlayacaktır. Bu durum, kamu hizmetlerinin kalitesini de olumlu yönde etkileyecektir. Unutulmamalıdır ki, güçlü bir devletin temeli, mutlu ve refah içinde yaşayan çalışanlara ve emeklilere dayanır. Bu sebeple memur ve emekli için yeni bir düzenleme şart.
