Genel

Özdağ: “İsrail’e İyi Küfretmek Dış Politika Değildir”

Özdağ: “İsrail’e İyi Küfretmek Dış Politika Değildir”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Zafer Partisi Kilis İl Başkanlığında Basın Mensuplarına açıklamalarda bulundu.- akarhaber

Prof. Dr. Ümit Özdağ: “Bugün Kilis’te bir dizi temasta bulunacağız ve ilk temasımızı sabahleyin Türkiye Odalar Borsalar Birliği Kilis Başkanlığı’na gerçekleştirdik. Değerli başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Onların dertlerini, sorunlarını dinledik. Biz de kendi çözüm önerilerimizi onlarla paylaştık.

Gerçekten iş dünyasının çok dertli olduğunu ve yaşanan ekonomik buhranın iş dünyasını ezdiğini, bir kez daha onların açıklamalarıyla gördük. Bakın İstanbul’da bin 230 firma geçen ay konkordato ilan etmiş, Ankara’da 543 firma konkordato ilan etmiş, İzmir’de bu sayı 219, Kocaeli’nde 212, Bursa’da 175, Gaziantep’te geçen ay 15 firma iflas etmiş. Bu ağır buhran devam ederken bakıyorsunuz Maliye Bakanlığı iş dünyasının esnafın üzerine adeta çullanmış durumda ve ceza üstüne ceza kesiliyor. Esnaf Maliye Bakanlığı’nın baskılarından, iş dünyası Maliye Bakanlığı’nın baskılarından bunalmış durumda adeta. Şimdi bu kadar ağır bir ekonomik kriz yaşanırken destek olunması gereken iş dünyasının bir de Maliye Bakanlığı’nın vergi cezalarıyla, baskılarıyla adeta ikinci bir cendereye alındığını görüyoruz. Ve bu baskılarla, bu hukuksuzluk ortamının arttığı bir dönemde yabancı sermaye girişlerinin kesildiği bir noktada Türkiye’den de yurtdışına, Tekstil başta olmak üzere sermaye çıkışları olduğunu görüyoruz.

Bu ekonomik buhranın artık AK Parti’nin ortaya koymuş olduğu ekonomik modelle çözülemeyeceği aşikardır. Mehmet Şimşek’in tek ama bir tek politik hedefi var. O da enflasyonu düşürmek. Bunun dışında hiçbir makro ekonomik planı, projeyi temsil etmiyorlar ve hedef enflasyonda düşüşü sağladıktan sonra seçim arifesinde kredileri açmak, parayı piyasada bollaştırmak ve seçime bununla girmek. Peki bu Türkiye için bir kurtuluş mu? Hayır. Bu Türkiye için yeni bir felaket ama gelecek seneleri, gelecek on yılları değil sadece önümüzdeki seçimi kazanmayı düşünen bir siyasi iktidar var. Ve bu siyasi iktidarın sorumsuz ekonomik politikaları Türk halkını daha fakir yaparken rantçıyı daha zengin, daha sömürücü hale getirmenin ortasında hiçbir sonuç üretmiyor. Mehmet Şimşek’in talep enflasyonunu düşürücü politikalarında neyi görüyoruz? Emeklinin, dul yetimin daha fazla ezildiğini görüyoruz. Neyi görüyoruz? 6 milyon asgari ücretlinin daha fazla ezildiğini görüyoruz. 16 milyon emekli ve dul yetim açlıkla boğuşuyor arkadaşlar. Dün Gaziantep’te haldeydik. Halde açlıkla mücadele etmek için, karnını doyurmak için gelip ezilmiş meyveleri, sebzeleri toplayan insanlarla karşılaştık. Türkiye’nin gelmiş olduğu durum budur. Mehmet Şimşek’e tavsiyemiz eğer para bulmak istiyorsa vergi afları getirdiği o malum şirketlere getirilen vergi aflarını ve vergi muafiyetlerini kaldırmasıdır. Yoksa emekli, dul ve yetimin asgari ücretlinin veya üretmek için çırpınan sanayicinin veya esnafın tepesine cezalarla, vergilerle binmek değil.

Yapılabilecek tasarruf adımlarının başında bu ülkede 2011’den beri misafir olan ve her sene 11 milyar dolara mal olan Türkiye’ye ve Türk halkına sığınmacı ve kaçakların vatanlarına yollanması vardır. Bakın Amerika Birleşik Devletleri 2011 sonrasında aldığı 6 bin Suriyeli sığınmacıya 60 gün süre verdi. Amerika 6 bin Suriyeliyi geri yolluyor. Siz 6 milyon Suriyeliyi geri yollamıyorsunuz. Hadi siz de bir 60 gün süre verin bakalım. Ama hayır emeklinin, dulun, yetimin asgari ücretle çalışanın boğazından kesip, bu parayı sığınmacılara harcıyorsunuz. Yeter artık bu Türk halkının canıyla, malıyla oynamak demektir.

Biz kaynağı öncelikle işte burada emekli için, dul için, yetim için burada oluşturacağız. Size söz veriyoruz en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olacak. 2008 öncesindeki düzenlemeye döneceğiz. Emeklilik gerçekleştiği zaman en az emekli olduğu zaman almış olduğu maaşın %70’ini alacak yurttaşımız. Evet, bütün bunları bugün Kilis’te de vatandaşlarımızla konuşacağız ve onların dertlerini, esnafın dertlerini dinleyeceğiz. Ben kilise 7. kez geliyorum genel başkan olarak. Bundan sonra da gelmeye devam edeceğim. Kilislinin derdini dinleyeceğim ve Kilislinin derdini Türkiye’ye, Türk halkına, dünyaya duyuracağım.”

Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın Gazze politikası hakkında gelen soruya verdiği cevap: “Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin temel özelliği şudur. AK Parti hükümetleri İsrail’e çok iyi küfretmektedir. Fakat bunun dışında İsrail’e yaptırım olabilecek kısa, orta ve uzun vadeli hiçbir stratejik politika temsil edilmediği gibi, izledikleri politikalar İsrail’in stratejik hedeflerine hizmet etmektedir. Evet, AK Parti’nin istediği Suriye politikasının kazananı İsrail olmuştur. Yıllarca Türk halkına ve dünyaya haykırdık. ‘Beşer Esad rejimini yıkma hedefi bir İsrail stratejik hedefidir. Yıktıktan sonra bu ülkeyi 4-5 parçaya bölmek istiyorlar.’ diye haykırdık ve şimdi görüyoruz, bakın, savaş sonrası Beşer Esad’ın gittiği Suriye, İsrail’in fethettiği ülke durumuna dönüşmüştür.

Arap ülkelerinden gelen mallara vergi yok Suriye’de. Ama Türkiye’den giden mallara var. Yıllarca, milyonlarca Suriyeliyi besledik, tedavi ettik, eğittik, iş verdik, hala yapmaya devam ediyoruz. Ama Türk vatandaşı Suriye’ye girmek istediği zaman, malını satmak istediği zaman ne ödüyoruz? Vergi ödüyoruz. İsrail ise Yahudileri geri getiriyor. İsrail-Suriye arasındaki ticarete, bundan sonra Suriye yönetiminin teşvik vereceğine dair haberler düşmeye başladı. Milyonlarca Suriyeliyi bu ülke beslemedi mi kardeşim? Yüz milyarlarca lirayı Suriyeli sığınmacılar için Türk halka harcamadı mı? Şimdi bu nasıl bir haksızlıktır Türk milletine? Bu nasıl bir utanmazlıktır Türk milletine yapılan, Türk devletine yapılan? AK Parti bunu nasıl içine sindiriyor, Türk halkına anlatıyor? Ama AK Parti anlatmıyor, biz anlatacağız.

Özetle, İsrail’e iyi küfretmek dış politika değildir. Başarılı olan dış politika, sonuç alan politikadır. Başarılı olan politika, İsrail’in vermiş olduğu zararı azaltan, durduran dış politikadır. Ama AK Parti’nin dış politikasının böyle bir sonuç doğurmadığını ne yazık ki üzüntüyle görüyoruz.”

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler