Kültür/Sanat/Tarih/Turizm

Şahan Vacit Çelik’in Dördüncü Kitabı “Siyah-Beyaz”

Şahan Vacit Çelik’in Dördüncü Kitabı “Siyah-Beyaz”

Gazetemizin yazarı, toplumcu, gerçekçi, sanatçı, aktif siyasetçi Ş. Vacit Çelik’in, 2022, 20023, 2025 (Ocak) yıllarında yazdığı üç kitabın ardından 2025 Eylül ayında dördüncü kitabı “Siyah – Beyaz” sanatseverlerle buluştu- akarhaber

Eski Değirmendere ve Bekirpaşa Belediyesi Kültür – Sanat Etkinlikleri Müdürü iken emekli olan ve emekli olduktan sonra da “İnsan Ürettikçe Mutlu Olur” ilkesinden hareketle Bartın-Amasra Belediyesi Basın ve Kültür-Sanat Danışmanı olarak 10 yıl boyunca, bir ay süreli “Amasra Temmuzu Kültür-Sanat Günleri” düzenleyen Amasra Belediyesi Amasram Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yapan, Gölcük Postası, Bizim Kocaeli, Kocaeli Demokrat, Kocaeli Pusula, Kocaeli Akar Haber, Kocaeli Haberci, Kocaeli Eko Yaşam ve Kocaeli Devrim gazetelerinde köşe yazarlığı ve halen de bir internet gazetesi haber müdürü ve köşe yazarı olarak aktif gazetecilik yanında Başiskele CHP İlçe Örgütü Kurucu Yönetici olarak aktif siyasetin içinde olan Ş. Vacit Çelik 2022 yılında Ankara Klaros Yayınları tarafından basılan ve tüm Türkiye’de şiir severlere sunulan ve birinci baskıları tükenen;
2022 yılı 202 sayfa “şiirarasıhayat”
2023 yılı 164 sayfa “vazgeçme Kalbim” (Özlem, Sevda, Umut ve kavga şiirleri)
2025 yılı Ocak ayı 124 sayfa “kozmosun tavanı kadar aşk/sevgiliye” adlı şiir kitabından sonra
2025 / Eylül‘de 214 sayfa “Siyah – Beyaz / Sözler, Şiirler ve fotoğraflar” kitabı ile toplumcu gerçekçi sanatseverlerle tanıştı.

“şiirarası hayat”, “vazgeçme Kalbim”, “kozmosun tavanı kadar aşk/sevgiliye” adlı Şiir kitaplarından sonra geçtiğimiz ay dördüncü kitabı 214 sayfa Siyah – Beyaz / Sözler-Şiirler ve fotoğraflar ile sanatseverlerle buluşan gazeteci, siyasetçi Ve toplumcu gerçekçi sanatçı Şahan Vacit Çelik, “Diyalektiğin değişmez yasası değişimdir. Sonuçta bende başımdan, siz de başınızdan kavak yellerinin estiği gençliği çok geride bıraktım/bıraktık. Engel olamadığımız yaşlılık yılları ağır basınca da tüm hücreleri ile güzel dostların önerisi ile yıllar yılı sevdamı, özlemlerimi, acılarımı, mutlu anlarımı ve isyanlarımı not ettiğim dizeleri” yani 2022 yılında Klaros Yayınları tarafından basılan ve kısa sürede tükenen “şiirarasıhayat”, 2023 yılında yine Ankara Klaros yayınları tarafından basılan ve ilk baskısı tükenen ikinci kitabım özlem, sevda, umut ve kavga şiirlerim “vazgeçme kalbim” 2025 ocak ayında Fatih Yayınları tarafından basılan ve birinci baskısı tükenen “kozmosun tavanı kadar aşk/sevgiliye” kitabımdan sonra 2025 / Eylül ayında yine Fatih yayınlarından 214 sayfa “Siyah-Beyaz / Sözler-Şiirler ve fotoğraflar” kitabım ile kalplerinin bir yanı gökyüzü, diğer yanı şiir bahçesi ve tüm hücreleri ile toplumcu gerçekçi sanat ve Laik – Demokratik “Tam Bağımsız Vatan” sevdalısı Şiir sever dostlarla bir kez daha tanıştırmaktan kozmosun tavanı kadar mutluluk duyuyorum” dedi.

Öz yaşamı ve şiir sanatı ve şairlik üzerine düşüncelerini özetle şöyle ifade etti:
“İzmit Mehmet Ali Paşa İşçi mahallesinde İşçi ailenin tüm hücreleri ile işçi delikanlısı olarak mahalle aralarında simit, şehirlerarası otobüs garajında su sinema önlerinde resimli roman sattım mahallede yaşımdan büyüklerle yarışta yaptım kavga da ettim. On beş yaşımda Deniz Gezmiş ve arkadaşları için günlerce gözyaşı döktüm. Liseyi çalışarak okudum. Atölyelerde, fabrikalarda, partim safında gün oldu şirketimde ve yerel yönetimlerde hep işçilik yaptım. Onur duydum işçi kimliğimden.

Başımdan kavak yellerinin estiği On sekiz yaşımda, Türkyolu Bizimşehir Gazetesi köşe yazarı, İzmit Sinema Derneği, İlerici Gençler Derneği, Türkiye Maden İş Sendikası ve işçi sınıfının partisinin üyesi idim.

Yirmi yaşında iken Ruhi Su, Fakir Baykurt, Şükran Kurdakul, İlhan Selçuk, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü, Erdal Atabek, Uğur Mumcu, Kemal Türkler, Genco Erkal, Sadık Gürbüz, Edip Akbayram, İlhan İrem, Ali Taygun, Onat Kutlar, Zeliha Berksoy, Tan Oral, Taner Barlas, Fikret Kızılok, Hale Soygazi, Yılmaz Güney, Tarık Akan ve nice toplumcu- gerçekçi halk sanatçılarını yakından tanıdım 1977 ve 78 bir mayıslarda yaklaşık beş yüz bin güzel insanla işçi sınıfının safında alanda olmanın onur ve gururunu yaşadım.

Üniversiteye gitmedim, yabancı dilim olmadı hiç yirmi yedi yıllık iş hayatımın yarısından fazlası basın ve kültür etkinlikleri sorumluluğu ile geçti. Gazetecilik yaşamım bin dokuz yüz yetmiş yedili yıllarda Türkyolu Bizimşehir gazetesinde başladı. 1989 mart ayında çevremiz adlı bir gazete çıkarttım. Aynı yıl kurucu yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olduğum otuz yedi ortaklı şirketimiz ÇESAŞ adına Türkiye Mülkiyeliler Birliği Vakfı yılın çevrecisi ödülünü aldım.

Son yüzyılın en büyük doğal felaketi 17ağustos 1999 depremini yaşadım. Kırk beş saniyelik depremde toplu yaşadık ölümü. Kırk üç yaşımda işsiz bırakıldım Ne param kalmıştı cebimde ne de hayat yoldaşım vardı omuz başımda Direndikçe yalnız kaldım. Yalana, talana ve yanlışa karşı durdukça satıldım. Aynalar yüzümü Resim çerçeveleri parçaladı kalbimi.

Yine de küsmedim yaşama Öyle ki, elli beş yaşımda KYÖD Tiyatro Kulübü üyesi olarak Gogol’un bir evlenme adlı oyunu ile sahne aldım. CHP Başiskele ilçe örgütü kurucu yönetici oldum ve yönetimde uzun yıllar görev yaptım.

Şiir yazmayı, okumayı, filmi sinemada izlemeyi fotoğraf çekmeyi ve seyahat etmeyi çok sevdim. Yemedim tüyü bitmemiş yetim hakkı. Alın terimle ve beynimle kazandım ekmeğimi. Tapularım, bankada yeşillerim olmadı da şiir kitaplarında, gazete- dergi köşe yazılarında “bir adam düşleri devasa” yazıldı. Ateşi ve ihanetleri yaşadım yaşamım boyunca satmadım dostlarımı hiçbir zaman. Oysa dost diye bildiklerimin satışına çok geldim.

Düşmana muhtaç olmamak, boyun eğmemek için namerde gün geldi, elli beşimde asgari ücrete gece güvenlik ya da günde on iki saat servis şoförlüğü yaptım.

Yağmurlar, başı dumanlı dağlar gökyüzü, denizler düşlerim, anam, ay yıldızlı kızıl bayrak vatanım, sevdam ve kalbim gibi hesapsız-güvenerek sevdim. Öyle sevdim ki, özlemi büyürken içimde alev alev oya işler gibi işledim bir yanı yanardağ diğer yanı kurşun eriği yüreğime

Şiir ve şairlik hakkında söyleyeceğim de şu;
“Ben şair değilim. Şair olamam da ben sadece şiir yazan, şiir seven sizden biriyim Biliyorum ki şiirlerim ile size “Adam ne kadar güzel söylemiş” dedirtemem. Çünkü ben sadece şiir yazdım, şiir üretmedim. Şiir üretendir şair. Amacım “şiirarasıhayat”, “vazgeçme kalbim” Ve “kozmosun tavanı kadar aşk / sevgiliye ‘’ da olduğu gibi sadece güzel şiirler değil zaten. Yaşadığım, yaşadığımız günler, haftalar, aylar, mevsimler ve yılların içinde sevinçlerimizi, acılarımızı, sevdamızı, hasretlerimizi, vuslatlarımızı, zaferlerimizi, yenilgilerimizi, güzellikleri, çirkinlikleri, barışı, savaşı, emeği, kurak toprağın sağanak yağmura özlemi gibi özlem duyduğumuz halklar arası kardeşliği, kadın ve erkek eşitliğini, laik, demokratik halk cumhuriyeti, her kes için adalet- özgür ve mutlu toplum duygu ve düşüncelerimi not düşüp tüm hücreleri ile güzel insan siz şiir severler ile paylaşmak ormanlara, dağlara-tarlalara, okyanuslara, mezarlıklara, kalplere, mavi-beyaz ve gri gökyüzünden dökülen sağanak şiir yağmurundan bir damla, kalplere bir gökkuşağı, can suyu olabilmek sadece “şiirarasıhayat”, “vazgeçme kalbim”, “kozmosun tavanı kadar aşk / sevgiliye” den sonra bu sefer de 214 sayfa “Siyah-Beyaz/ Sözler-Şiirler ve fotoğraflar” şiir dostlarının hangi duygularını ateşleyecek veya nasıl kısa devreler yaptıracak bilemiyorum.

Ancak bilinmesini istediğim benim için 214 sayfanın her bir sayfası sevda, hüzün, özlem, gökyüzü, deniz, toprak kardelen – buğday tarlası, karınca – arı bülbül – kartal volkan, buzdağı, emek, umut, güzel, çirkin kahkaha, gözyaşı, bağlılık, ihanet sonbahar, ilkbahar ben, sen, o-biz, siz, onlar… kısaca her şeye karşın hayat ve hayata dairdirler.”

Bu arada saygıdeğer basınımız aracılığı ile de Siyah-Beyaz/Sözler-Şiirler ve fotoğraflar’ın basımı için destek olan sayın Batuhan Bayındır, Av. Anıl Acurman, Nebi Canbolat, Engin Arslan, İlyas Koçak, Muharrem İnce, Fatih Çağlar, Av. Uğur Falay ve Av. Fahri Örengül’e teşekkürlerimi sunuyor ve tüm hücreleri ile toplumcu gerçekçi sanatsever güzel insanlarımızın sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı güneşli ve gökkuşağı güzelliği günler-mevsimler yaşantıları olsun dileğimle, kosmosun tavanı kadar kızıl ışık, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler