Bankalar ne kadar çevreci?
Türkiye’deki finans sektörünün sürdürülebilirlik için atması gereken çok adım var.- akarhaber
İklim değişikliği kaynaklı yaşanan tüm hasar ve kayıplara karşın 2024’ün bitmesine günler kala iklim finansmanı konusundaki karmaşa sürüyor. Oysa iklim değişikliği ile mücadele ederken sıkça karşımıza çıkan sektörlerden biri finans. Çevresel sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda bana kalırsa en önemli konferans olan COP29’da da finansman konusu tartışmaları beraberinde getirmişti. Özetle iklim değişikliğinde payı büyük olan ülkelerin büyük ekonomik hacimlerine karşın ellerinin sıkılığı ile insan ve gezegen sağlığına verdikleri önem COP29’da daha da iyi anlaşıldı.
Küresel ölçekte düşük karbonlu bir ekonomi modeline geçiş artık zorunluluk. Ancak birçok banka büyük kirletici fosil yakıt endüstrisini desteklemeyi sürdürüyor veya bu konudaki yaklaşımlarını şeffaf bir şekilde açıklamanın çok uzağında. Ülkemizde sürdürülebilirlik alanındaki veri bazlı araştırmalar kısıtlı olsa da bazı değerli veriler de var. Bu hafta sizinle her yıl incelediğim bir araştırmayı paylaşmak istiyorum. İklim için 350 Derneği ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından bu sene üçüncüsü yayımlanan “Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı” raporu, Türkiye’deki bankacılık sektörünün bu alandaki ilerlemesini incelikli bir şekilde ele alıyor.
Raporda 11 özel banka (Akbank, Denizbank, Garanti BBVA, HSBC, ICBC, ING Türkiye, QNB Türkiye, Şekerbank, Türk Ekonomi Bankası, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Bankası), Türkiye Varlık Fonu’na ait üç kamu bankası (Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası) ve üç yatırım bankasının (Türk Eximbank, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB)) yer alıyor. Ayrıca önceki iki raporun takibi olarak bankaların iklim değişikliği ile ilgili beş önemli temaya yaklaşımlarını değerlendirildi:
• Fosil yakıt varlıkları/yatırımlarıyla etkileşim düzeyi
• “Net sıfır” hedef tarihi
• Karbon ayak izi
• Temiz enerji yatırımları
• ESG (Çevresel, sosyal, yönetimsel) ve benzer derecelendirmeler
Eksikler ve ihtiyaçlar
Raporda Türkiye’deki bankaların sürdürülebilirlik alanındaki eksiklikleri ve ihtiyaçlar şöyle sıralandı:
Standartlaşma gerekliliği: Bankalar arasındaki farklı yaklaşımlar, sektör genelinde standardize edilmiş raporlama ve kapsamlı sürdürülebilirlik stratejilerine olan ihtiyacı gösteriyor.
Fosil yakıtlardan çıkış stratejisi eksikliği: Henüz tüm bankaların fosil yakıtlardan çıkış stratejisi bulunmuyor. Özellikle kamu bankalarının bu alanda adım atması büyük önem taşıyor.
Dönüşüm için finansman: Geçen yıl büyük ölçekli yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanı açısından önceki dönemlere kıyasla ivme kaybedildiği gözlemleniyor. Yeni finansman olanakları ve yenilikçi araçların ortaya çıkması ise dönüşüm için önemli unsurlardan.
FOSİL YAKIT KREDİLERİ SÜRÜYOR
Türkiye’nin en büyük 17 bankasının iklim değişikliğine yaklaşımını değerlendiren rapor, sektördeki olumlu adımların yanı sıra atılması gereken önemli adımların da olduğunu gösteriyor. Fosil yakıtlara yönelik kredilerin sürüyor olması ciddi bir sorun. Bankacılık sektörünün iklim değişikliğiyle mücadelede daha etkin bir rol üstlenmesi hem finansal risklerin azaltılması hem de sürdürülebilir bir gelecek için şart.
NELER YAPILMALI?
Kamu bankalarının rolü: Kamu bankalarının fosil yakıtlardan çıkış stratejilerini belirlemesi ve uygulaması yeşil dönüşüm sürecine ivme kazandırabilir.
Standart raporlama: Sektörde standartlaşmış raporlama ve sürdürülebilirlik stratejilerinin oluşturulması, bankaların iklim değişikliğiyle mücadelede etkin olmalarını sağlayacaktır.
Yeşil finansmanın artırılması: Bankaların temiz enerji yatırımlarını ve yeşil finansman ürünlerini artırmalarının, Türkiye’nin iklim hedeflerine ulaşmasında büyük önemi var. Kaynak: Cumhuriyet