Siyaset

EMEP: “Mohammad Baser’in ölümü Meclis gündeminde”

EMEP: “Mohammad Baser’in ölümü Meclis gündeminde”

Kanca El Aletleri Fabrikası’nda Suriyeli işçi Mohammad Baser’in ölümünü Meclis gündemine taşıyan EMEP Milletvekili Bayhan, denetimsizlikten Bakanlığı sorumlu tuttu.- akarhaber

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde bulunan Kanca El Aletleri Fabrikası’nda Suriyeli işçi Mohammad Baser’in hayatını kaybetmesi, Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan tarafından Meclis gündemine taşındı.

Bayhan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a verdiği soru önergesinde, “Dokuz yılda üç işçinin öldüğü bir fabrikada tek bir etkin denetim yapılmamışsa, sorumlusu yalnızca patron değil, Bakanlıktır” dedi.

Aynı fabrikada üçüncü ölüm

Eylül 2025’te 40 yaşındaki, dört çocuk babası Suriyeli işçi Mohammad Baser, uzun ve kesintisiz fazla mesailere zorlandıktan sonra çalışırken ağır kaza geçirdi. Baser, kazadan önceki gün sabah 07.30’da işe başlamış, akşam 20.30’da işten çıkmış, ardından gece 04.00’te tekrar işe çağrılmıştı. Yorgunluk ve uykusuzluk nedeniyle geçirdiği kaza sonucu hastaneye kaldırılırken yaşamını yitirdi.

Bayhan, “Bu iş cinayeti, sistematik bir sömürü düzeninin sonucudur. 2016’da İsmail Mehmet, 2018’de Cengiz Yurdakul aynı fabrikada yaşamını yitirdi. Üç işçinin öldüğü bir fabrikada hala patronlara teşvik dağıtılıyorsa, iş cinayetleri devlet eliyle teşvik ediliyor demektir” ifadelerini kullandı.

İşçilerin tanıklıkları: Baskı, mobbing, hak gasbı

Önergede, fabrikanın koşullarına dair işçilerin anlattıkları detaylı biçimde yer aldı. Makine ve ekipmanların bakımsız olduğu, göçmen işçilerin sigortasız ve eğitimsiz çalıştırıldığı, tuvalette fazla vakit geçirenlerin isimlerinin panoya asıldığı belirtildi. Ayrıca, 450 Özçelik-İş üyesi işçinin çalıştığı fabrikada toplu sözleşme haklarının gasbedildiği, erzak yardımının iptal edildiği, refah payının ödenmediği ve maaş kesintileri yapıldığı aktarıldı.

Bayhan, “Bir yandan işçiler kölelik koşullarına mahkûm ediliyor, diğer yandan sendikal hakları da fiilen yok ediliyor. Bu koşullarda yaşanan her ölümün adı iş cinayetidir” diye konuştu.

“Patronlar cezasızlık ikliminden cesaret alıyor”

Kanca El Aletleri’nin 2024 yılında 46 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında 131. sırada yer aldığını ve 243 milyon TL teşvik aldığını hatırlatan Bayhan, şu sözleri kullandı:

“Bu tablo, Saray rejiminin sermaye yanlısı politikalarının sonucudur. Patronlar, ‘nasıl olsa birkaç para cezasıyla kurtulurum’ diyerek işçilerin hayatını hiçe sayıyor. Çalışma Bakanlığı ise bu patronlara ödül gibi teşvikler vererek ölümleri adeta teşvik ediyor.”

Türkiye genelinde alarm verici tablo

Bayhan, İSİG Meclisi verilerine dikkat çekerek, 2025’in ilk 8 ayında en az 1.359 işçinin hayatını kaybettiğini, bunlar arasında çok sayıda göçmen, kadın ve çocuk işçinin bulunduğunu belirtti. Fabrikada çalışan işçilerin, yıllardır süren denetimsizlik ve cezasızlık karşısında Bakanlığa duydukları güvensizliği işçilerin kendi sözleriyle dile getirdi:
“Keşke Çalışma Bakanlığından sağlam bir denetim olsa. Ama vardır içeride tanıdıkları; yine ölen öldüğüyle, yaralanan yaralandığıyla kalır. Dokuz yılda üç işçinin öldüğü bir fabrikada daha fazla denetim yapılması gerekmiyor mu?”

“Patronlara karşı neden caydırıcı hiçbir yaptırım uygulanmamıştır?”

Bayhan, Çalışma Bakanı’na şu soruları yöneltti:
* Kanca El Aletleri Fabrikası’nda son 10 yılda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, çalışma koşulları, fazla mesailer, göçmen işçilerin sigortasız çalıştırılması, mobbing ve psikolojik baskılar da dahil olmak üzere Bakanlığınızca kaç kez denetim yapılmıştır?
* 2016, 2018 ve 2025 yıllarında aynı fabrikada art arda yaşanan iş cinayetleri sonrası Bakanlığınız hangi somut adımları atmıştır? Bu ölümlerden sonra işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması için patronlara karşı neden caydırıcı hiçbir yaptırım uygulanmamıştır?
* Ardı ardına yaşanan bu cinayetlerin önlenememesinde Bakanlığınızın ve denetim yapmakla yükümlü iş müfettişlerinin de sorumluluğu bulunduğunu kabul ediyor musunuz?
* Fabrikada göçmen işçilerin sigortasız, güvencesiz ve eğitimsiz çalıştırıldığı iddiaları doğru mudur? Doğruysa Bakanlığınız bu hukuksuzluğu hangi denetimlerde tespit etmiştir? Patronlara hangi yaptırımlar uygulanmış, kaç işçi bu koşullarda çalışmaya devam etmektedir?

“Bir inceleme yapmayı düşünüyor musunuz?”

* Suriyeli işçi Mohammad Baser’in sigortasız ve güvencesiz koşullarda çalıştırılıp çalıştırılmadığını ve uzun, kesintisiz fazla mesailere zorlanmasının yaşanan iş cinayetinin önünü açtığını ortaya koyacak kapsamlı bir inceleme yapmayı düşünüyor musunuz?
* Bu iş cinayetinin gerçek sebeplerini ortaya çıkarmak ve sorumluları korumak yerine gerekli yaptırımlar için Bakanlığınız harekete geçecek midir?
* Benzer cinayetlerin tekrar yaşanmaması için gerekli denetim ve önlemleri hayata geçirerek sorumluluğunuzu yerine getirecek misiniz?
* Aynı fabrikada işçilerin tuvalette geçirdiği sürenin listelenerek panolara asılması, işyeri hekimi tarafından sorguya çekilmesi gibi uygulamalardan Bakanlığınızın haberi var mıdır? Bu uygulamalar Anayasa’nın 49. ve 50. maddelerinde güvence altına alınan çalışma ve dinlenme hakkına, ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. ve 24. maddelerinde düzenlenen eşitlik ve işçinin onurunu koruma hükümlerine aykırı değil midir?
* Kocaeli ilinde son 10 yılda toplam kaç iş kazası ve iş cinayeti kayıtlara geçmiştir? Bunların kaçı “çok tehlikeli sınıf” iş yerlerinde yaşanmıştır? Kaç işletmenin faaliyeti, işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınana kadar durdurulmuştur?

“İş yerlerinde denetimlerin artırılması için özel program var mıdır?”

* İş cinayetlerinin yoğun yaşandığı çok tehlikeli sınıftaki iş yerlerinde denetimlerin artırılması için Bakanlığınızın herhangi bir özel programı var mıdır? Yoksa denetimsizlik patronlara açıkça cesaret mi vermektedir?
* Devletten 243 milyon TL’ye yakın teşvik alan Kanca El Aletleri Fabrikası’nda, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı ortadayken, bu teşviklerin iptali ya da geri alınması gündeme gelecek midir? Vergiler işçiden toplanırken, patronlara böylesine teşvikler sağlamak hangi adalet anlayışına sığmaktadır?
* Türkiye genelinde 2024 yılında en az 1897 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Her yıl 2 binden fazla işçinin yaşamını yitirdiği bu tablo karşısında Bakanlığınız neden hâlâ caydırıcı bir politika geliştirmemektedir?
* Kanca El Aletleri Fabrikası’nda işçilerin toplu iş sözleşmesiyle kazanılmış haklarının -refah payı, erzak yardımı vb.- patron tarafından keyfi biçimde iptal edilmesi açıkça suç değil midir? Bu açık hak gasbı karşısında Bakanlığınız hangi denetim ve yaptırımları uygulamıştır?
* 24 Eylül 2025’te İstanbul Başakşehir’de Moldova uyruklu Nicolai Palamarcıuc elleri ve ayakları bağlanarak darp edilmiş ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmiştir. Denizli Honaz’da 22 yaşındaki Suriyeli Yasin Bedevi Mafeş elektrik akımına kapılarak ölmüş, patron ise cansız bedenini fabrikadan uzağa taşıyarak ‘yol kenarında buldum’ diyerek olayı örtbas etmeye çalışmıştır. Zonguldak’ta Afgan işçi Kamergül Maliki Nourtani dövülüp yakılarak öldürülmüş, ancak işyeri sahiplerine yalnızca ‘taksirle öldürme’ suçundan ödül gibi cezalar verilmiştir. Bu örnekler ışığında Bakanlığınız göçmen işçilerin sigortasız, güvencesiz ve en ağır koşullarda çalıştırılmasının önlenmesi için özel bir denetim ve eylem planı hazırlamakta mıdır? Bu işçilerin can güvenliği ve en temel çalışma hakları için hangi adımları atacaksınız?

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler