Türk İş ve Hak İş’in Asgari Ücret Komisyonu Boykotu Sonuna Kadar Haklı ve Yerindedir

Türk İş ve Hak İş’in Asgari Ücret Komisyonu Boykotu Sonuna Kadar Haklı ve Yerindedir
Asgari ücret komisyonu göz boyamak amaçlı bir tiyatrodur. Asgari ücret rakamı ve toplu sözleşme zamlarının enflasyon karşısında pratikte bir değeri kalmamıştır.- akarhaber
Vatan Partisi MYK Üyesi, İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Hüseyin Karanlık, Asgari ücret komisyonunun bir komedinin parçası olduğuna vurgu yaparak, “Sistem bitti. Tek çare üretenlerin milli hükümeti” dedi.
Türk İş ve Hak İş konfederasyonlarımızın Genel Başkanları Sayın Ergün Atalay ve Sayın Mahmut Arslan asgari ücret komisyonu toplantıları ve çalışmalarına katılmayacaklarını açıkladılar. Sayın genel başkanların bu tutumu son derece haklı ve yerindedir. Çünkü bu komisyonun bugüne kadar işçi yararına hiçbir gerçek işlevi olmamıştır. Tam tersine işçinin ve toplumumuzun gözünü boyamak üzere bir tiyatro rolü oynamıştır. Kaldı ki asgari ücretin şöyle veya böyle bir pazarlıkla belirli bir rakam üzerinde anlaşılmasının da gerçek hayatta işçi lehine bir sonucu olmamıştır. Çünkü yüksek enflasyon ve zamlar nedeniyle rakamlar kısa sürede erimiş ve emekçiler yoksulluğa mahkum olmuştur.
Hükümet asgari ücret belirlemelerinde, toplu iş sözleşmelerinde, memur sözleşmelerinde ve emekli aylığı belirlemelerinde “beklenen enflasyon” gibi uydurma bir kavramla hayattaki fiyat artışları ve zamların da altında bir rakamı emekçileri reva görmüştür. Son olarak yapılan kamu işçi sözleşmeleri ve kamu çalışanlarıyla yapılan sözleşme bunun açık kanıtıdır.
Bu da beklenen bir durumdur çünkü Tayyip Erdoğan Hükümetinin uyguladığı Batı emperyalist sistemine bağlı yüksek enflasyon, yüksek faiz ve küresel finans merkezlerinden borç arama programının kaçınılmaz bir sonucudur.
Bu sistem doğası gereği emekçileri yoksullaştırmaya dayanan bir sistemdir. Ancak bunun da sonu gelmiştir. Batı emperyalizmi de kriz içindedir. Kendi başına sürecek merhemi bile yoktur.
Oysa Türkiye’nin kendi öz kaynakları vardır. Borç dilenmek için kapı kapı dolaşmak mecburiyetinde değiliz. Türkiye’nin zenginlerinin batı bankalarında yatırılmış 500 milyar doları vardır ve yine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın açıkladığı üzere Türkiye bankaları kasalarında 500 milyar değerinde külçe altınları bulunmaktadır. Bu varlıklar Türkiye emekçisinin alın terinin ürünüdür. Pekala yatırıma ve üretime yönlendirilebilir. Adil bir gelir paylaşımının yolu açılır.
Ne var ki, bu bir siyasal iktidar sorunudur. İşçiye, çiftçiye, esnafa, mili sanayici ve tüccara dayanan üretenlerin milli hükümeti ancak böyle bir iradeyi gösterebilir. Emekçi hareketinin önündeki tek gerçek çıkış yolu da siyasete müdahale etmek, üretenlerin milli hükümetinin oluşumuna güç vermektir.
Vatan Partisi bu görevi başarmaya hazırdır.