Devlet Bahis Oynatmaz Devlet Kumar Oynatmaz
Devlet Bahis Oynatmaz Devlet Kumar Oynatmaz
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Utku Reyhan, Partisinin “Şans Oyunları ve Bahislerin Yasaklanmasına Dair Kanun Teklifi ve Gerekçesi”ni kamuoyuna açıkladı.- akarhaber
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından çeşitli liglerde görev yapan bazı hakemlerin bahis oynadıkları konusunda gündeme getirilen iddialar günlerdir kamuoyunda konuşuluyor. Hemen her konuda olduğu gibi sistemin sahipleri yine konunun özünü, sorunun kaynağını değil sonuçlarını topluma tartıştırıyorlar.
Bütün dikkatler bahis oynadığı iddia edilen hakemlere odaklanıyor. “Vurun abalıya” misali hakemler hedef gösteriliyor. Hakemler sahipsiz, onlara atış serbest. Hem kolay, hem kârlı. Böylece hem devleti yönetenler hem de futbolun patronları tüm kiri hakemlere atarak kendilerini temize çıkarıyorlar.
Bahis konusunun gündeme gelmesi ancak sorunun kaynağının üzerinden atlanması üzerine Vatan Partisi olarak bir süredir konunun uzmanı hukukçularla, psikiyatrlarla, akademisyenlerle çalışarak hazırladığımız “Şans Oyunlarının ve Bahislerin Yasaklanmasına Dair Kanun Teklifi ve Gerekçesi”ni bugün kamuoyuna açıklamaya karar verdik.
Değerli basın mensupları, kıymetli halkımız…
Bugün yasal ya da yasadışı ne şekilde tanımlanırsa tanımlansın bahis ve kumar toplumumuzu içten içe çürüten bir hastalık hâlini almıştır.
Devlet, sözde kumarı yasaklamıştır. Ancak rulet masasından kaldırılan vatandaşımız, İddia bayilerinde, Milli Piyango ve at yarışı sitelerinde devlet eliyle kumar oynamaktadır. Kumarhaneler sözde kapalıdır, ancak neredeyse her eve bir kumarhane girmiştir. Akıllı telefonlar, bilgisayarlar kumar masasına dönmüştür.
Bahis kumar mıdır? Şans oyunları, piyangolar kumar mıdır? Bal gibi kumardır. Talihe dayalı, herhangi bir iktisadi faaliyete dayanmayan, emek verilmeyen tüm bu faaliyetler kumardır.
Devlet kumar oynatmaz. Devlet bahis oynatmaz. Devlet bunlarla mücadele eder. Aileleri parçalayan, kişileri intihara sürükleyen, emeksiz para kazanma anlayışıyla toplumsal ahlâkı yerle bir eden bu belayla artık yüzleşme zamanı gelmiştir. Hem kamuoyunu hem de başta iktidar olmak üzere tüm siyaset dünyasını hakemlerle değil, hakemleri buraya sürükleyen sistemle mücadeleye çağırıyoruz.
Şimdi gerekçesiyle birlikte kanun teklifimizi Milletimizin dikkatine sunuyoruz.
GEREKÇE
Talihe bağlı kazanç elde etmeyi amaçlayan kumar, bahis ya da şans oyunları olarak adlandıran uygulamalar birçok yönden bireyi, aileyi, toplumu ve giderek millî güvenliği tehdit eden bir noktaya ulaşmıştır. Bu nedenle “yasal” ya da “yasadışı” ayrımı yapmaksızın her türden kumar faaliyetinin oynatılmasının ve oynanmasının yasaklanması, kolay yoldan para kazanma arayışı ile iktisadi, kültürel ve yasal bir savaş vermek zorunluluk haline gelmiştir.
Her ne kadar kumar, bahis ya da şans oyunları gibi farklı adlandırmaları olsa da emek ya da iktisadi faaliyet dışı, talihe bağlı tüm kazanç arayışları özü itibariyle aynı sınıflandırmaya dâhildir. Hepsine birden kumar denilmesi tanıma uygundur.
Ülkemizde kumar olarak adlandırılan, kazanç amacıyla yapılan masa ve makine oyunları yasaklanmıştır. 11 Aralık 1996 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla kumarhane olarak adlandırılan mekânlar kapatılmıştır. Bu mekânların kara para aklama, “mafya” olarak adlandırılan organize suç örgütleriyle bağlantılı olma gibi suçların yanı sıra toplumu ahlaken çöküntüye uğratma işlevi, kapatılmanın gerekçesi olmuştur.
Her ne kadar kumarhane olarak bilinen mekanlar kapatılsa da Milli Piyango İdaresi ve Spor Toto Teşkilatı üzerinden kumar yasal olarak oynatılmaya devam edilmektedir. Keza bahse dayalı at yarışları da hâlen faaldir.
MİLLİ PİYANGO İDARESİ
1939’da kurulan Milli Piyango İdaresi, önceleri ayda üç çekiliş yapıyordu. 1990’lardan itibaren sayısal oyunların devreye girmesi ve zamanla bunların da çeşitlenmesiyle neredeyse her gün bir çekilişin olduğu düzene geçilmiştir. Bununla birlikte 1990’dan itibaren “kazı kazan” denilen anlık kazanç vadeden kartlar da her köşe başında satılmaya başlanmıştır.
“Ya çıkarsa” fikri, bu yolla toplumun altına yavaş yavaş dinamit koymuştur. Özellikle 1980’li yıllardaki neoliberal dönüşüm, şans oyunlarına ilgiyi de artırmış “kolay yoldan para kazanma” fikri toplumumuzu adım adım çürütmüştür. Kartal Tibet’in yönettiği Şener Şen’in başrolünde oynadığı 1986 tarihli “Milyarder” ve yine Kartal Tibet’in yönetip Kemal Sunal’ın başrolünde oynadığı “Talih Kuşu” isimli filmler, aileleri bile bozan bu yozlaşmayı sinemamıza taşıyan çok sayıda örnekten sadece ikisidir.
Şans oyunlarının ulaştığı yüksek hacim, özel sektörün iştahını kabartmaya başlamış ve Milli Piyango İdaresi’nin şans oyunu düzenleme yetkisi 2017’de 49 yıllığına Varlık Fonuna devredilerek özelleştirmenin önü açılmıştır. Varlık Fonu da her türlü şans oyununu düzenleme ve işletme hakkını 10 yıllığına ihale etmiş ve 2020’de bu ihaleyi Demirören Grubu ile İtalyan ortağı kazanmıştır.
Özelleştirme sonrasında şans oyunları daha da çeşitlenmiş, günümüzde 5 dakikada bir çekilişin olduğu oyunlar bile sisteme eklenmiştir. Bugün özel sektör elindeki Milli Piyango internet adresinin bir yasadışı kumar sitesinden neredeyse farkı kalmamıştır. Bazı kazı kazan oyunları slot makinelerini andırmaktadır.
SPOR TOTO TEŞKİLATI
1946’da maç sonucu tahminine dayalı olarak ilk spor toto oyunları oynanmaya başladı. Daha sonra spor loto, totogol gibi oyunlar devreye girdi. Ancak 2014’te İddaa’nın devreye girmesiyle bahis bir salgına dönüştü.
İddaa’nın da marka ve lisans sahibi bir kamu kuruluşu olan Spor Toto Teşkilatıdır. Ancak o da ihaleyle işletme hakkını devretmiştir. 2019’dan bu yana Demirören Holding ve yabancı ortağı piyango işi gibi bunu da yürütmektedir. Ayrıca “yetkili sanal bayiiler” kurularak Türkiye’nin 5 büyük holdingine İddaa içeriklerini internet üzerinden halka taşıma hakkı verilmiştir.
İddaa, özelleştirilmesiyle birlikte maç sonucu ya da gol sayısı oyunlarının ötesine geçti. Özellikle dijitalleşmeyle birlikte bugün “yasadışı” diye adlandırılan yurt dışı kaynaklı bahis sitelerinin içerikleriyle benzer hale geldi. Günümüzde İddaa’da çok sayıda spor branşında anlık olarak kimin kart göreceğine, kaç korner kullanılacağına kadar bahis yapılabilmektedir.
Bugün internet üzerinden yasal olarak İddaa bahis hizmeti sunan sitelerin net üye sayıları açıklanmasa da 10 milyonun üzerinde kişinin üye olduğu tahmin edilmektedir.
AT YARIŞLARI
Ülkemizde at yarışları ve bunun üzerinden oynanan bahisler, Tarım ve Orman Bakanlığı, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Jokey Kulübü eliyle yürütülmekte ve işletilmektedir.
Eskiden hipodromlarda ya da yetkili ganyan bayilerinde sınırlı sayıda meraklı tarafından oynanan at yarışı bahisleri, dijitalleşmeyle birlikte ciddi anlamda kitleselleşmiştir. 2022’de 3,1 milyon kişi at yarışı bahis sitesine üyeyken, 2024 yılında bu sayı 3,1 milyona çıkmıştır. Sadece iki yılda 800 bin yeni bahisçi ortaya çıkmıştır.
YASAL VE YASADIŞI KUMAR
Yukarıda anılan ve yasal olarak adlandırılan kumar uygulamaları dışında yasadışı çok sayıda çevrimiçi kumar sitesi bulunmaktadır. Sadece 2024 yılında yaklaşık 233 bin yasadışı kumar/bahis sitesinin tespit edildiği ya da engellendiği bilinmektedir.
Her türden yasal kumar/bahis sitesinin toplam cirosunun 1,1 milyar ABD Dolarına ulaştığı, buna karşılık yasadışı pazarın ise 10-11 milyar ABD Doları seviyesinde olduğu tahmin edilmektedir.
Devletimizin yasadışı ve çoğunlukla mafya, suç örgütü gibi yapılara akan kaynakların azalması için yasal bahisi güçlendirmeye çalıştığı böylece kaynakların yurt içinde kalması için yasal kumarı teşvik ettiği anlaşılmaktadır. Yasal bahislerin ve şans oyunlarının son yıllarda çeşitlenmesinin ve yasadışı muadillerine benzemesinin sebeplerinden birisi budur.
Ancak bu işe yaramamaktadır. Çünkü yasal kumarı büyütmek, yaygınlaştırmak, bir gelir kapısı olarak reklamını yapmak her durumda “daha cazip” seçenekler sunan yasadışı kumarı daha da azmanlaştırmaktadır. Örneğin yasal kumarda bahis sınırı var ancak yasadışı olanlarda herhangi bir sınır yok.
Sonuçta bahis kültürünün büyümesi, toplumu içten içe çürütmekte, bir bağımlılık olarak bireyi intihar dahil geri dönülmez yollara itmektedir.
Mesele kumar ya da türevlerinin yasal olup olmamasında değil, birey ve toplum üzerindeki yıkıcı etkisindedir. Kanun teklifimiz, bu noktaya odaklanmaktadır.
SORUNLAR
1- TOPLUMSAL DÜZLEMDE
Şans oyunları, bahisler ya da at yarışları, emeğe ya da herhangi bir ticari faaliyete dayanmadan yüksek gelir elde etmeyi hedefleyen araçlardır. On milyonlarca insanımızın özellikle gençlerimizin bu cendereye düşmüş olması, şüphesiz ülkemizin ekonomik sisteminin ve onun getirdiği kültürel çöküşün bir sonucudur. Kısa ve genellikle ahlak dışı yollardan zengin olanların öne çıkarıldığı, dizilerin, filmlerin, sanat dünyasının toplam olarak popüler kültürün bu tür karakterleri örnek olarak sunduğu, alın teri, yetenek ya da bir sanatla ekmek kazanmanın küçümsendiği bir iklim, ekonomik belirsizliklerle de birleşince kumar bir çıkış yolu olarak kendine alan buluyor.
Esasında, tekil ve istisna olarak buradan gelir elde edenler olsa da, sonuçta hep işletmeciler kazanmaktadır. Bu işletmelerin hem ikramiye dağıtıp hem de çok büyük kârlar elde etmesinin nedeni budur. Sonuç olarak, mali arayış içinde olan birçoğu dar gelirli kişilerden yasal olarak Türkiye’nin büyük sermaye gruplarına ve yasadışı olarak da suç örgütlerine bir maddi aktarım söz konusudur.
Kumarın yaygınlaşması bir dizi toplumsal sorunu tetiklemektedir.
Aile bütçesinde bozulma, borçlanma sonrası iflas, tefecilerin yükselmesi, işgücünün atıl hale gelmesi, üretimde düşüş, aile içi kavga ve şiddetin artması, boşanmaların çoğalması, uyuşturucu, alkol gibi diğer bağımlılık yapıcı maddelere yönelme, hırsızlık, gasp, dolandırıcılık gibi suçların yükselmesi, intihar oranlarında artış ve bunlarla bağlantılı birçok toplumsal sonuç ortaya çıkmaktadır.
Kumarı yasal şemsiye altına alarak gelir kaybını ya da yurt dışına kaynak çıkışını engellemek isteyen devlet, ölçülmesi çok zor toplumsal maliyetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Üretim çağındaki insanları kumar batağına düşmüş bir toplumun içten içe çürüyeceği açıktır.
Kumar/bahis bağımlılığı öyle bir noktaya gelmiştir ki, asker-polis gibi ülke güvenliğini ve asayişi sağlamakla görevli kamu çalışanları içinde dahi yaygınlaşmış, bu meslek grupları içinde bu nedenle intihar-cinnet vakalarında artış olmuştur.
2- BİREYSEL DÜZLEMDE
Kumar, kendisini yeniden oynatmaya dönük bir yapıya sahiptir. Örneğin 1 koyup 5 kazandığınızda, “demek ki 100 koyup 500 de kazanabilirim” düşüncesine sürükler sizi. Ya da 1 koyup kaybettiğinizde, “Tekrar 1 koyarak 5 kazanabilirim, böylece daha önce kaybettiğim 1’i de geri alarak toplam 3 kazanmış olurum” dedirtir. Yani kazansanız daha fazlasını kazanmak, kaybetseniz telafi etmek için kumar kendisini dayatır.
Bu temel özelliğinden dolayı kumar, bireyi bağımlılığa sürükleyen bir içeriğe sahiptir. Uzmanların görüşlerine göre tedavisi en zor bağımlılıkların başında kumar gelmektedir.
Şüphesiz her bahis ya da kumar oynayan henüz tıbbi anlamda bağımlı olmayabilir. Ancak kumar süresi ve deneyimi arttıkça oraya doğru gidildiği tartışmasızdır. Kumar ya da bahis oynayanların ne kadarının bağımlı olduğuna ilişkin net bir sayı yok. Ancak Yeşilay Dayanışma Merkezine başvuruların yüzde 34’ünün “kumar bağımlılığı” nedeniyle yapılması önemli bir göstergedir.
İntiharların ne kadarının kumar kaynaklı olduğu resmi olarak bilinmese de toplam intihar oranındaki ciddi artışta önemli bir payının olduğu tahmin ediliyor. 2001 yılında yüzbinde 2,94 olan kaba intihar oranı, 2024’te 5,22’ye çıkarak rekor kırmıştır. Ekonomik zorluklar ve bunlara çözüm arayışı olarak ortaya çıkan kumarın bu artışta rolü olduğu tahmin edilebilir. Son yıllarda “kumar borcu yüzünden intihar etti” içerikli haberlerin basında ciddi şekilde arttığı da görülmektedir.
Kumar bağımlılığı kişilerde anksiyete, depresyon, kaygı bozukluğu, özsaygı kaybı, öfke, tahammülsüzlük, gerçeklikten kopma, kontrolünü kaybetme, mantıksız riskler alma, uyku bozukluğu, beslenme bozukluğu, madde kullanımına yönelme, aile ile ilişkilerini koparma, iş ya da okul hayatında sorunlar yaşama, içe kapanma, sosyal yaşamdan uzaklaşma, suç işlemeye yönelme gibi yıkıcı sonuçlara yol açmaktadır.
3 – SPOR AHLAKI YÖNÜNDEN
Her ne kadar sporcuların ve spor yöneticilerinin bahis oynaması yasak olsa da çevreleri üzerinden iştirak etmeleri yaygın bir durumdur. Yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada bu durum spor müsabakalarının adil rekabeti açısından ciddi bir sorun haline gelmiştir. Yasalar ve uluslararası spor federasyonlarının tüm yönetmeliklerine rağmen bunun önüne geçilememektedir.
Yasal bahis olarak sınıflandırılan İddaa’da en az 10 spor branşında bahis oynanmaktadır. Üstelik sadece herkesin gözü önünde olan üst ligler değil, medyanın ilgisi dışında kalan amatöre yakın alt ligler dahi bahis kapsamındadır. Bazı futbol maçlarında artık, kimin sarı kart göreceğine, asist yapacağına, ofsayta düşeceğine kadar bahis açılmaktadır. Bunlar, on milyarlarca dolara hükmeden yasadışı bahis için daha da çeşitlidir. Bu durum, oyuncuların aklını çelme potansiyeli taşımaktadır.
Ülkemizde yasal bahis şirketi sahibi federasyon başkanı, spor kulübü başkanları, yasal ya da yasadışı bahis şirketlerini sponsor alan kulüpler, yasadışı bahis reklamı yaptığı gerekçesiyle yargılanan spor kulübü yöneticileri olduğu düşünülürse bahis-spor ilişkisinin ne kadar iç içe geçtiği daha rahat anlaşılır. At yarışlarında da sık sık bahse karıştığı için men cezası alan jokey haberlerini görmekteyiz.
Yasal ya da yasadışı bahisin spor müsabakalarındaki varlığı temiz ve adil rekabetin önünde ciddi engeldir. Kendilerini sponsor olarak ya da Spor Toto Teşkilatı üzerinden kulüplere kaynak aktararak aklamaya çalışan yasal bahis şirketleri, aslında içten içe sporu ve sporcuları çürütmektedir.
SONUÇ
Ülkemiz ekonomik zorluklar içerisindedir. 24 Ocak 1980 kararlarıyla girilen neoliberal politikalar ülkemizi üretimden koparmış, sıcak para komisyoncularının, dolar ve borsa vurguncularının, faizcilerin dönemi başlamıştır.
İşsizliğin ve gelecek kaygısının sonucu olarak kısa yoldan kazanç elde etme anlayışı gelişmiş ve kumar yaygınlaşmıştır. Özellikle dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla birlikte kumar bir salgın halini almıştır. Kumarın yaygınlaşması; uyuşturucu, fuhuş, alkolizm, boşanma oranlarının artışı, nüfus artış hızının düşmesi, genç işsizliğin artması gibi olgularla birlikte değerlendirildiğinde bir toplumsal çözülmenin işaretidir.
Yukarıda sıralanan gerekçelerle kanun teklifimiz şu noktalara odaklanmıştır.
1- Yasal-yasadışı bahis ayrımı kaldırılmıştır. Talihe bağlı kazanç vadeden her türden oyun yasaklanmıştır.
2- Bunları oynatanlar, tanıtımını yapanlar ve oynayanlara Türk Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanununun ilgili maddelerindeki yaptırımlar uygulanacaktır.
3- Yasal olarak kumar oynatan Milli Piyango İdaresi ve Spor Toto Teşkilatı Başkanlığı kapatılmıştır.
4- 320 sayılı KHK, 7258 sayılı Kanun, 5738 sayılı Kanun ve 5602 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6132 sayılı Kanunda değişiklikler yapılmıştır.
Elbette sadece yasal tedbirlerle kumarı toplumdan söküp atmak mümkün değildir. Kumardaki patlama esas olarak ekonomik – siyasi sistemin bir sonucudur. Köklü çözüm Türkiye’nin bir Üretim Devrimi ile yeniden ayağa kalkmasıdır, işsizliğe son verilmesidir. Bununla birlikte mevcut düzen içerisinde aşağıdaki tedbirlerin de alınması gerekir.
1- Anaokulundan başlayarak kumar ve bahisin zararları anlatılmalı, emeğiyle kazanma bilinci yükseltilmeli. Aileler de bu konuda bilinçlendirilmeli.
2- Kumarı ateşleyen tüketim kültürü ile her alanda mücadele edilmeli. Ekranlarda ve sosyal medyada kısa yoldan zengin olanların değil, emeğiyle bir yere gelenlerin hikayeleri hakim olmalı.
3- Kumar ve benzeri zararlı alışkanlıklar yerine çocuklarımızın ve gençlerimizin yeteneklerini ortaya çıkaracak sanat ve spor olanakları artırılmalı. Her mahallede sanat ve spor tesisleri açılmalı. Eğitim kurumlarında sanat ve spor dersleri ciddiyetle ele alınmalı, yetenekler keşfedilmeli.
4- Yasal bahisin yasaklanmasıyla paralel olarak, yasadışı bahise erişimi daha da güçleştirecek uygulamalara gidilmeli. Yasadışı web adreslerine girme olanağı sağlayan her türden VPN uygulamasının ülkemizde çalışmasını engellemek için bilişim-yazılım uzmanlarıyla ekipler kurulmalı.
5- Yurtiçinde ya da yurtdışında faaliyet gösteren bahis çetelerine karşı istihbarat, emniyet ve yargı eliyle çetin bir mücadeleye girişilmeli, tek tek çökertilmeli.
6- Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, RTÜK, TRT, YÖK gibi kamu kuruluşları ortak bir strateji çerçevesinde müşterek savaş yürütmeli.
ŞANS OYUNLARININ VE BAHİSLERİN YASAKLANMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
1. Amaç
Bu Kanunun amacı kazanç amacıyla icra edilen ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar ile at yarışlarına ve spor müsabakalarına dayalı olan veya olmayan her türlü bahislerin yasaklanmasıdır.
2. Yasaklar ve Cezai Hükümler
Kazanç amacıyla icra edilen ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlar ile at yarışlarına ve spor müsabakalarına dayalı olan veya olmayan her türlü bahislerin düzenlenmesi, oynatılması, oynanması, tanıtımının yapılması yasaktır. Bunları yapanlar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 228’inci maddesi ve Kabahatler Kanunu’nun 34’üncü maddesi uygulanır.
3. Değiştirilen mevzuat
Türk Ceza Kanunu’nun 228’inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş aynı maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir:
(3) Suçun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi halinde dört yıldan altı yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
(4) Kumar ile bağlantılı olarak para nakline aracılık eden kişiler, üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.
(5) Kişileri reklam vermek ve sair surette kumar oynamaya teşvik edenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.
(6) Bu madde kapsamına giren suçlarla bağlantılı olarak, kumar oynanmasında kullanılan ya da suçun konusunu oluşturan eşya ile kumar oynanması için ortaya konulan veya oynanması suretiyle elde edilen her türlü mal varlığı değeri, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümlerine göre müsadere edilir.
(7) Bu madde kapsamına giren suçlarla ilgili olarak, 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun erişimin engellenmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
(8) Bu madde kapsamına giren suçların işlendiği işyerleri mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından ihtarda bulunmaksızın üç ay süreyle mühürlenerek kapatılır. İş yeri açma ve çalışma ruhsatına sahip işyerlerinin ruhsatları mahallin en büyük mülki idare amirinin bildirimi üzerine ruhsat vermeye yetkili idare tarafından beş iş günü içinde iptal edilir.
(9) Bu maddenin (3), (4) ve (10)’uncu fıkralarında tanımlanan suçlar bakımından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun;
a) 128 inci maddesinde yer alan taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma,
b) 135 inci maddesinde yer alan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması,
c) Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediğine bakılmaksızın 139 uncu maddesinde yer alan gizli soruşturmacı görevlendirilmesi,
ç) 140 ıncı maddesinde yer alan teknik araçlarla izleme, tedbirlerine ilişkin hükümler uygulanabilir.”
4. Kapatılan kamu idareleri
(1) Milli Piyango İdaresi lağvedilmiştir. Bu idarenin tüm personeli ile taşınır ve taşınmaz malvarlığı Hazine ve Maliye Bakanlığına devredilmiştir.
(2) Spor Toto Teşkilatı Başkanlığı lağvedilmiştir. Bu idarenin tüm personeli ile taşınır ve taşınmaz malvarlığı Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilmiştir.
5. Yürürlükten kaldırılan mevzuat
(1)320 sayılı KHK, 7258 sayılı Kanun ve 5738 sayılı kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) 6132 sayılı Kanunun;
1’inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen yarışlar üzerine yurt içinden ve yurt dışından müşterek bahis kabul etmeye” ifadesi, 2’nci maddesinde yer alan “ve müşterek bahis için bu Vekaletten müsaade alınması” ifadesi, 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve müşterek bahis için bu Vekaletten müsaade alınması” ifadesi, ikinci fıkrasının ikinci cümlesi, 6’ncı maddesinde yer alan “ve müşterek bahisleri” ifadesi, 7’inci maddesi, 8’inci maddesinde yer alan “veya müşterek bahislere” ifadesi, 9’uncu maddesinin ikinci cümlesi ve Ek Madde 2 yürürlükten kaldırılmıştır.
6. Bu kanun yayınlandığı tarihte yürürlüğe girer.
7. Bu kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.



