Unutmak Mümkün mü?..
Unutmak Mümkün mü?.. o günlerde, bırakın yedi düvele karşı savaşmayı, ülkenin gündelik hayatını devam ettirebilmesi bile çok zor, neredeyse olanaksız. Para yok, silah yok, yiyecek yok, mermi yok, teçhizat yok… Unutmak Mümkün mü?..
Unutmak Mümkün mü?..
Atam, biz seni hiç görmeden tanıdık.
Kurtuluş Savaşını ve o yılları hepimiz kitaplardan okuduk. Emperyalistlerin teslim aldığı Osmanlı’nın yoksul Anadolu’sunun direniş öyküsünü belgesellerden izledik.
Kuşatılmış Osmanlı saltanatı korumak için her şeyini işgalcilere teslim etmiş.
Antlaşmalar imzalanmış, sınırlar yeniden belirlenmiş, kala kala Anadolu’nun küçük bir parçası dışında ülkenin dört bir yanı düşman tarafından kuşatılmış.
Teslim olmuş İstanbul’un yapacağı hiçbir hamle kalmayınca, kurtuluşun savaşarak olacağına inanan bir avuç Osmanlı subayı ışık saçıyordu Anadolu’ya.
Ama o günlerde, bırakın yedi düvele karşı savaşmayı, ülkenin gündelik hayatını devam ettirebilmesi bile çok zor, neredeyse olanaksız.
Para yok, silah yok, yiyecek yok, mermi yok, teçhizat yok…
Başka kurtuluş yolu da yok…
Şimdi o yıllara ve bugün yaşadığım vatana bakınca dünyanın Atamıza hayranlığını daha iyi anlıyorum.
Atatürk ve silah arkadaşları savaş kazanarak sınırlarını çizdikleri bu vatanı bize miras bıraktılar. Kazandıkları zaferi Cumhuriyetle taçlandırarak bize eşsiz bir miras bıraktılar…
Atamın mirasına sahip çıkamadık.
Atamın devrimlerini yürütemedik.
Kalkınma hamleleri ile yaptıkları fabrikaların, limanların, tersanelerin bir bir satılmasına, elimizden çıkarılmasına seyirci kaldık.
Atamın adını kullanarak darbe yapan hainlerin yarattığı ortamla yetişen çocuklar şimdi atamı tanımadan yetişiyorlar.
Yokluk içinde savaşarak kazanılan bu topraklarda, şimdi hükümet edenlerin yaptıkları hiç vicdanlarını sızlatmayacak mı? Acaba!..
Kendi sürdürdükleri saltanatın geldiği yere bakmak işlerine mi gelmiyor acaba?.
Aldıkları yüklü maaşlar ve yolluklar/harcırah dışında;
Aylık 21 bin lira ödenerek kiralanan makam arabasını kullanan Anayasa Mahkemesi Başkanı…
Aylık kirası 50 bin lira konutta oturan Dışişleri Bakanı…
Aylık kirası 980 bin lira olan bakanlık binasının Bakanı…
Siz bu memlekete hizmet etmek için hangi okullarda eğitimini aldınız yağmacılığın?
Siz şu son onyılda;
Bankalarımızı ayrıştırdınız,
Marketlerimizi ayrıştırdınız,
Lokantalarımızı ayrıştırdınız,
Camilerimizi ayrıştırdınız,
Televizyonlarımızı ayrıştırdınız,
Haberlerimizi ayrıştırdınız,
Kıyafetimize bakıp ayrıştırdınız… Bunları yaparken de…
Kavgalı hale gelmediğiniz kurum ve kuruluş kalmadı. Herkesle kavga ettiniz.
İleri Demokrasi dediniz… Sadece söylemde şirin bir kelime, uygulama ise faşizm…
Atamı unutmak mümkün mü?…
Yaşama dair var olanların farkında olmanız dileğiyle…