Raporlar

Atanmayan Öğretmen intihar ederken Müftülüğe torpille atama yaptırıyorlar

Atanmayan Öğretmen intihar ederken Müftülüğe torpille atama yaptırıyorlar …  detaylar haberimizde…

Atanmayan Öğretmen intihar ederken Müftülüğe torpille atama yaptırıyorlar

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Öğretmen Meslek Kanunu Hakkında TBMM’de Konuştu

Gergerlioğlu: Atanmayan Öğretmen Fedai Altun ölmeden önce hakkımı size helal etmiyorum diyordu; Ak Parti’li Mv. Vahit Kiler ve Mv. Ekrem Çelebi ise şimdi müftülüğe torpil ve iltimasla atama yaptırıyor

Bu yasa teklifi iktidara uygun öğretmen yetiştirmeye çalışıyor!

Ben yasa teklifi üzerinde konuşmayacağım çünkü bu yasa teklifi iktidara uygun öğretmen yetiştirmeye çalışan bir yasa teklifi. Ben öğretmenlik hakkı gasbedilen öğretmenlerimizin haklarını burada gündem edeceğim.

KHK’yle kapatılan okullarda sadece ve sadece öğretmenlik yaptığı için çalışma izni iptal edilen 20 bin öğretmen var!

KHK’yle ihraç edilen on binlerce öğretmen, 35 bin öğretmen var; KHK’yle kapatılan okullarda sadece ve sadece öğretmenlik yaptığı için çalışma izni iptal edilen 20 bin öğretmen var; üniversitelerden akademisyen olarak ihraç edilmiş 7 bin akademisyen var; çok büyük bir sayı. “Ülke niye böyle eğitim açısından kötü bir hâlde?” diye soruyorlar; işte, en büyük nedenlerinden biri bu. Ülkenin ilmine, irfanına en başta baltayı iktidar vurdu. Ve yine tutuklu öğrenciler var, öğretmen bile olamıyorlar; ataması yapılmayan öğretmenler var, yüz binlerce evladımız.

İmamın Öğretmen Gökhan Açıkkollu’nun cenaze namazını kıldırmasına izin vermediler ve köyünde cenazesini yakınları toprağa verdi; iktidarınızın elinden ancak böyle kurtuldu

Bakın, KHK’yle ihraç edildiği yetmedi, neler yapıldı? Gökhan Açıkkollu, bir tarih öğretmeni; darbe sonrası İstanbul Emniyetine alındı, acımasızca işkence yapıldı, işkence altında hayatını kaybetti ve kendisinin cenazesinin ancak ve ancak hainler mezarlığına gömüleceği söylendi. Hakkında hiçbir yargı kararı yoktu, yargısız infazla ihraç edilmişti ve işkence altında hayatını kaybetmişti. İmamın bile cenaze namazı kıldırmasına izin vermediler ve köyünde onu yakınları toprağa verdi; iktidarınızın elinden ancak böyle kurtuldu. Gökhan Açıkkollu’yu da iade etti devlet, “Pardon.” dedi. Hainler mezarlığına gömmek istediği bu öğretmeni de iade etti, “Pardon.” dedi, hiç utanmadı, sıkılmadı.

Öğretmen Kazım Ünlü EĞİTİM SEN’li bir öğretmen, gencecik yaşta hayatını kaybetti. Daha sonra iade edildi, devlet ona “Pardon” dedi

Bakın, bir başka öğretmen, Kazım Ünlü. EĞİTİM SEN’li bir öğretmen, ihraç edildi, hiçbir adli durumu yoktu ve gencecik yaşta hayatını kaybetti. Daha sonra iade edildi, devlet “Pardon.” dedi. Devam ediyoruz; Kazım Ünlü’nün oğlu bakın ne diyor, Ozan Ünlü babası için ne diyor? Bunu analar, babalar lütfen dinlesin. Ölümünden sonra Facebook sayfasına yazmış. “Öfkeliyim baba, kızsan da bana öfkeliyim. Sen gittin, dört yıl iki ay oldu. Yarısı yaşanmamış bir ömür bıraktın geride baba, gerçekleşmemiş hayaller de vardı bavulunda. Sen gittin ve kalbinin artık bu yüke dayanmadığı saatte devlet sana ‘Pardon.’ dedi baba, ‘Kusura bakma, hata yapmışız.’ dedi baba. Gece gece midemin ortasına bir yumruk yedim baba. Sevinmeli miyim, üzülmeli miyim iade edilmene baba?” diyor.

Öğretmen İbrahim Söylemez OHAL Komisyonu ret verdi bütün bunlara rağmen; daha sonra kahrından vefat etti!

Bitmedi, bakın, daha böyle pek çok öğretmen var. İbrahim Söylemez, bir fizik öğretmeni, cenazesini görüyorsunuz, beraat etmişti ama ihraçtı ve OHAL Komisyonu ret verdi bütün bunlara rağmen; daha sonra kahrından vefat etti bu fizik öğretmeni ve yine sonunda iade edilen bir öğretmen oldu.

Öğretmen Kazım Kurnaz Aç, susuz bırakılmıştı, bir inşaatta çalışmaya başladı ve inşaatta asansörden düştü, öldü

Yine, Kazım Kurnaz, bakın, ihraç edilen bir öğretmen. Öğretmenlikten başka ne bilebilirdi ki? Aç, susuz bırakılmıştı, bir inşaatta çalışmaya başladı ve inşaatta asansörden düştü. İnşaatçılığı nereden bilsin öğretmenler? Ama onu buna mecbur kılmışlardı.

Muzaffer Özcengiz, Halime Gülsu ve Tacettin Toprak iktidarınızın öğretmen kurbanlarındandı

Bitmedi, Muzaffer Özcengiz, bir din dersi öğretmeni, cezaevinde, ağır hasta, hak ihlali yapılarak yoğun bakıma yatırılması gerekirken hastaneden hücreye gönderildi ve orada hayatını kaybetti. Halime Gülsu, bir İngilizce öğretmeniydi, cezaevinde hayatını kaybetti. Ağır bir sistemik Lupus Eritematozus hastasıydı ama düşman ceza hukukunun mağdurlarındandı, iktidarınızın kurbanlarındandı. Tacettin Toprak, iki çocuk babasıydı, ihraç edilmişti, hapiste kahrından şu gencecik yaşında kanser oldu ve hayatını kaybetti, bu gencecik yaşında.

Atanmayan Öğretmen Fedai Altun ölmeden önce hakkımı size helal etmiyorum diyordu; Vahit Kiler ve Ekrem Çelebi ise şimdi müftülüğe torpil ve iltimasla atama yaptırıyor

Bitmedi, bakın, atanmayan öğretmenler de var. Fedai Altun, şu, görüyorsunuz, gariban bir ananın çocuğu, anası ve babası yoktu, onu amcası yetiştirmişti, büyük fedakârlıklarla yetişmişti. ve en son Facebook sayfasına şunu yazmıştı: “Beden eğitimi mezunuyum, 80 puan aldım, sizin yüzünüzden atanmıyorum.” demişti. “Sizin yüzünüzden, aile baskısı yüzünden ağır şartlarda çalışmak zorundayım, bunun vebalini acaba kim ödeyecek? Ben hakkımı size helal etmiyorum.” diyordu. Bütün bunları diyordu ama bu arada sizin, işte, bakın, Bitlis Vekiliniz Vahit Kiler, Ağrı Vekiliniz Ekrem Çelebi, böyle notlarla, hem de müftülüğe torpil ve iltimasla atama yaptırıyordu “Mülakatta onu koruyun, kollayın.” diyordu. Ya, Allah’tan korkun, büyük veballer aldınız, büyük ahlar aldınız; yüz binlerce gencin ahını aldınız. Bu hayatını kaybetmiş ve daha sonra iade edilmiş öğretmenlerin, beraat ettiği hâlde çalışma izni verilmeyen insanların ahını aldınız.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica