CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi
CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi AKP Sözcüsü Mahir Ünal’a randevu veren Özel, “Belgelerin gerçeklerini görmek istiyorsan randevu veriyoruz. Saat: 13.00. Tarih: Önümüzdeki Pazartesi. Yer: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Git oraya bekle, belgelerin esaslarını da oraya yolluyoruz. CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi detaylar haberimizde…
CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi
Biz yıllar önce, 17-25 Aralık’ta delilleri toplayanlar, dinleme kararlarını alanlar, operasyonları yapanlar kim olursa olsun Meclis’i göreve çağırmış, bir soruşturma komisyonunun kurulmasını talep etmiş, adı geçen 4 bakanın Yüce Divan’da yani Anayasa Mahkemesi’nde Yüce Divan sıfatı ile yargılanması gerektiğini söylemiştik. Onlar orada yargılanırsa kanun gereği suça iştirak eden herkes yani Reza Zarrab da Halk Bankası’nın Genel Müdürü de hep beraber, Yüce Divan’da yargılanacak ve Türkiye açısından milli menfaatler zarar gördüyse, bir hırsızlık, yolsuzluk varsa açığa çıkacaktı.
Eğer o gün onu yapsalardı, Reza Zarrab Türkiye hapishanelerinde olacaktı. Amerika’da sorgulanmıyor, itirafçılıktan yararlanmıyor, söylediği her söz Türkiye’nin devlet düzenini, uluslararası itibarını yerle bir etmiyor olacaktı.
Türkiye’nin ilk defa Zarrab için bir Türk vatandaşı konusunda Amerika’ya nota verdiğini belirten Özel, şöyle konuştu:
CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi
“Amerika’ya Zarrab gitmiş, gözaltına alınmış, yargılaması başlamak üzereyken 3-4 gün Zarrab’dan haber alınamadı. Bunun üzerine Türkiye, tarihi boyunca Amerika’ya yapmadığı bir şeyi yaptı. 5 bin 700 tane yurt dışında tutuklu Türk olduğu halde ilk kez tutuklu bir Türk vatandaşı için birkaç gün arayla iki tane nota verdi. Hayatından endişe edildiğini, nerede olduğunun söylenmesi gerektiğini, vatandaşımıza sahip çıktıklarını söylediler.
Görünen o ki Türk askerinin başına çuval geçirilirken ses etmeyenler, bu kıymetli, geçmişte cari açığı kapatıyor diye plaket verdikleri, aklamak için üzerinde durdukları ve ‘Hayırsever bir ticaret adamıdır. Namusludur’ dedikleri o kişiyi önce korumak için nota verdiler.
Ama sadece itirafçılığı başladığı ile ilgili küçük bir işaret geldiğinde ‘İftiracılığa başladı’ dediler. Dün Başbakan Binali Yıldırım, ortada bulunan duruma ‘Çirkin saldırı. FETÖ’nün tezgahı ve Türkiye’yi itibarsızlaştırma girişimi’ demiş.
CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi
“ARAŞTIRMAK İSTEMİYORLAR”
“Geçtiğimiz haftalarda Genel Başkan, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a soru sordu. Dedi ki ‘Senin yakınların, damadın, dünürün, eski özel kalem müdürün, oğlun yurt dışındaki vergi cennetlerine para yolladı mı? Orayla para transferi yaptı mı? Yani Türkiye’de insanlara döviz bozdurun derken, siz dövizle ticaret yaptınız mı?’ dedi. Ve bir meydan okudu. Dedi ki ‘İspatlarsan istifa ederim’ dedi.
Sayın Genel Başkan salı günü çıktı, kürsüde teker teker bu belgeleri ifade etti. Bütün Türkiye bu belgeleri gördü. Bu olur olmaz AK Parti’den 4 tane tepki geldi. Aslında o gün Sayın Genel Başkan dedi ki ‘Bu belgeleri hemen dağıtmayın. Bu belgeleri elinizde tutun. 2-3 gün belgelerle ilgili ne diyeceklerini görelim. Belgeleri daha sonra dağıtırız.’ O toplantı yapılmadan hemen önce AK Parti’nden birinci tepki geldi. Recep Tayyip Erdoğan dedi ki ‘Öyle bir şey yok. İspatlasınlar. Gereğini yaparım’ dedi.
CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi
Genel Başkan konuştu, öyle bir şeyin olduğu ortaya çıktı ve ikinci tepki geldi. Dediler ki ‘Belgelerin tamamı sahte.’ CHP bir hamle yaptı, ‘Belgeler sahte mi gerçek mi diye bir komisyon kuralım’ dedi. Komisyon kurulması hem çarşamba hem perşembe günü yapılan oylamalarda araştırmaların Meclis eliyle yapılması, çoğunluğu yine AK Parti’de olacak, 9 kişi onlardan 4 kişi bizden birer kişi HDP ve MHP’den. Sonuçta bütün muhalefet birleşse dahi onların sayısı geçmiyor. Ama o komisyona herkes bildiğini sunuyor, araştırılıyor ve tutanağa geçiyor. Çarşamba günü ‘Kurun komisyonu, belgeleri verelim’ dedik. Ama AK Parti ‘Hayır’ dedi. Hem sahte diyorlar hem sahteciliği araştırmak istemiyorlar. Ertesi gün aynı oylama yapıldı yine AK Parti oylarıyla reddedildi.
CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi
AK Parti’nin çıkardığı varlık barışı kanunu ile Türkiye’ye geri gelmiş 63 milyon TL para vardı. Ve o 63 milyon TL para dünür, özel kalem müdürü, oğul ve enişte arasında eşit şekilde paylaştırılıyor. Dedi ki ’30 yıl önce ben siyasete girerken, bunlar zaten bu işleri yapıyordu.’ Biz döndük baktık, Burak ilkokul 2’de 8 yaşında kısa bir pantolon ile okula gidiyor. Okumayı yeni sökmüş, çarpım tablosunda 3’leri çalışıyor Burak. 64 milyon TL’lik Burak. Bir diğeri Mustafa Erdoğan tornacı. Torna tezgahının başında çalışıyor. Kendi dükkanı yok. Bir tornacının yanında kalfa. Darbeyi ilk haber veren enişte var ya, Ziya enişte. Enişte o tarihlerde öğretmen. Son derece mazbut bir hayat sürüyor. Kendisine ait olmayan gecekondu sayılabilecek bir semtte kirada oturuyor. Ve Sayın Erdoğan diyor ki ‘Bunların hepsi o zamanlardan beri bu ticareti yapan zengin adamlardı’ diyor.”
CHP Ak Parti sözcüsüne belgeler için randevu verdi
AKP’li Ünal’a ranvedu
CHP‘li Özgür Özel, “Belgelerin gerçeklerini görmedikçe bu belgelere sahtedir deriz” diyen AKP Sözcüsü Mahir Ünal’a da randevu verdi. Özel, şunları kaydetti:
“Dün AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, belgelerde verilince ‘Belgeleri gördük ama fotokopilerini gördük. Belgelerin gerçeklerini görmedikçe, bu belgelere sahtedir deriz’ dedi. Biz Mahir Ünal’a çağrıda bulunuyoruz. Belgelerin gerçeklerini görmek istiyorsan randevu veriyoruz. Saat: 13.00. Tarih: Önümüzdeki pazartesi. Yer: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. Git oraya bekle belgelerin esaslarını da oraya yolluyoruz. Orada görürsün.”
AKP’ye hodri meydan
TBMM’de soruşturma komisyonunun kurulması için AKP’ye hodri meydan diyen Özel, Başbakan Binali Yıldırım’ın dünkü konuşmasında Zarrab için ülkeyi satarsa hapisten kurtulacağına ikna olduğu için bu açıklamaları yaptığını söylediğini belirtip, şöyle dedi:
“Aslında Binali Yıldırım en doğrusunu söylüyor. Reza Zarrab ile bunlar bir ilişki içindeydiler. O kirli ilişki içinde birbirlerini satmamaya söz vermişlerdi. Ama Reza Zarrab Amerika’da olduğu için şimdi bunları satıyor. ‘Bizi satıyor’ kelimesinin hangi itirafı içerdiğini herkes daha iyi anladı. Gerekçe olarak Reza Zarrab’ın kendilerini satmalarından sonra hamle olarak şunu yaptı. Reza Zarrab’ın mal varlığına el koydular. Mal varlığına el konulmasını gerekçesi şu, ‘Gizli kalması gereken belgeleri, Türkiye Cumhuriyet’in güvenliği iç ve dış yararı bakımından önemi olan belgeleri yabancı devlet lehine casusluk amacıyla açıklamak.’ Şimdi eğer Reza Zarrab, iftira atıyorsa, bu söyledikleri doğru değilse, yani sadece yalan atıyorsa o zaman mal varlığına neden el koyuluyor. Yok mal varlığına el konulma gerekçesi burada söylendiği gibi gizli kalması gereken belgeleri Türkiye aleyhine başka ülkelere açıklamaksa o zaman ne yüzle yalan diyorsunuz?