Covid-19 tedbirleri kapsamında maske kullanımı

İzmit Kent Konseyi Başkanı Hüseyin Erol tarafından yapılan yazılı açıklama:

Dünyanın Covid 19 virüsü ile karşılaşması üzerinden iki yıldan fazla zaman geçti. Ülkemizde ilk vakanın 11 Mart 2020’de görüldüğü COVID-19; pandemi olarak ilan edildiğinde, toplam 120 bin vaka ve 5 bin ölüm olmuştu. Verilere göre salgın hızla ilerleyip 16 ayda 180 milyon vakaya ulaştı ve 4 milyona yakın ölüm gerçekleşti.

Uzmanlar; virüsün yayıldıkça, daha bulaşıcı olan ve doğal bağışıklıktan kaçabilen varyantların ortaya çıktığını, aşı olmasa bu salgının yıllarca süreceğini, virüsle karşılaşan nüfusun en az % 1-3’ünün, duyarlı gruplar için %10-30 kadarının ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor. “Salgının durdurulabilmesi için hesaplanan kritik eşiğin, nüfusun %75’inin aşılanmasıdır” diyor.

Bu; ülkemiz için en az 60-70 milyon kişinin çift doz aşılanmış olması anlamına geliyor. Hızla ve kritik eşikte bağışıklık geliştirecek aşılama, pandeminin yol açacağı ağır hasarların durdurulması için zorunlu ancak ne yazık ki ülkemizde aşılama konusunda henüz gerekli hedefe ulaşılamadı.

Ocak ayının ortasından itibaren ülkemiz de etkili olan omicron varyantı, öngörüldüğü gibi daha önceki varyantlardan daha az ölümcül olduğu halde hızlı bulaştığı için çok fazla sayıda kişiyi etkilemiş dolayısı ile pandemi boyunca görülen en yüksek ölüm sayılarına yaklaşmış, hatta bazı ülkelerde bu sayıları aşmıştır.

Şubat ayının 22 gününde resmi rakamlara göre 5.574 kişi covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti ve bu sayıyla Şubat ayı henüz bitmeden Ocak ayı (5.055) ve Aralık ayı (5.519) ölümlerini geçti.

(Resmi rakamlara göre: 23.02.2022 itibari ile dünyada 427 milyon 358 bin 240 vaka görüldü.
5 milyon 904 bin 723 kişi ise hayatını kaybetti. Ülkemizde 13 milyon 500 bin 485 vaka görüldü, 92. 451 kişi hayatını kaybetti).

Bu sayılardan da anlaşılacağı gibi Covid- 19 pandemisi hala ciddi bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Bu veriler, salgının ülkemizde kontrol altında olmadığını ve yayılımın devam ettiğini gösteriyor. Üstelik omicron varyantının henüz pik yapmadığı pek çok ilimiz bulunmakta. Dünya Sağlık Örgütü “haftada 70 bin kişi COVID-19 nedeniyle kaybedilirken, pandeminin sonlandığından söz edebilmek mümkün değildir” derken; salgının hafiflediği veya bitmekte olduğuna dair yetkili ağızlardan yapılan açıklamalar toplumda zaten oldukça gevşetilmiş olan önlemlerin yanı sıra maske kullanımını azaltılması ya da tamamen kalkacağı algısı yaratmaktadır. Oysa rakamların gösterdiği üzere salgın hafiflememiştir. Maske kullanımı COVID-19’dan korunmada hala çok etkili ve güvenli bir yöntemdir. Aşı, mesafe ve hijyen ne kadar önemliyse, bütün dünya sağlık otoritelerinin hem fikir olduğu maske kullanımı da o kadar önemlidir. Çünkü artık hepimizin bildiği gibi virüs hasta kişilerin ağız ve burun yoluyla havaya saçtığı damlacıklarla bulaşmaktadır. Ortam havasındaki virüs miktarını azaltmak, bulaş riskini minimuma indirmek için hasta veya sağlıklı olduğuna bakılmaksızın herkesin doğru üretilmiş maskeleri, usulüne uygun bir şekilde takmaları çok önemlidir.

Dolayısıyla sağlık otoritelerinin maske takma ile ilgili vatandaşların zihninde “artık gereksiz” duygusunu uyandıracak en ufak bir cümle kurmamaları gerekmektedir. Toplumun maske kullanımını alışkanlık edindiği bu dönemde, bu tür sözlerin edilmesi aşıdan sonra en önemli silah olan maskenin kullanımını azaltacaktır. Vaka sayılarının iyice azalmasının beklendiği yaz aylarına kadar maske kullanımına bilhassa toplu yaşanılan yerlerde mutlaka devam edilmelidir.

Uzmanlara göre önümüzdeki süreçte; COVID-19’un tamamen yok olmayacağı, belli dönemlerde daha fazla kişiyi etkileyen bir solunum yolu enfeksiyonu şekline dönüşeceği öngörülüyor. Ancak şu anda salgın bu aşamaya gelmemiştir. Sadece bıkıldığı için bilimsel önlemlerden ve akılcılıktan vazgeçmek, daha fazla can kaybına yol açacaktır. Virüsün sürekli varyant değiştirerek, aşıların yüzde yüz etkili olmasını engellemesi, aşının yanında maske, mesafe ve hijyen kurallarının göz ardı edilmemesi için bir başka sebeptir. Son olarak bir daha önemle vurgulamak gerekirse; bu hastalığın hem ülkemize hem de dünyaya daha fazla zarar vermemesi ve can kaybının durması için yapılması gerekenler belli: Aşı, maske, mesafe ve hijyen!