Siyaset

EMEP: İmamoğlu’ya Yapılan İstanbul ile sınırlı ele alınamaz

EMEP: İmamoğlu’ya Yapılan İstanbul ile sınırlı ele alınamaz

Emek Partisi (EMEP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, “YSK üyelerine hakaret ettiği” suçlamasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak kararına karşı açıklama yaptı – akarhaber

“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen ceza haksız, hukuki bakımdan dayanaksız siyasi bir karardır. İstanbul halkının seçim iradesini tanımamaktır. Kazanılmış seçim sonuçlarını, ülkenin en büyük kenti İstanbul’da ikinci defa yok saymaktır” diyen EMEP, bu saldırganlığın, faşist bir rejimin inşasına yönelik adımların yeni bir aşamasına işaret ettiğini kaydetti.

Bu gidişatın ancak halkın ve en geniş demokrasi güçlerinin ortak mücadelesiyle püskürtülebileceğini vurgulayan EMEP, “Tek adam yönetimi gönderilecekse; bu sadece seçim günü değil, bugünden örgütlenecek mücadele birliği ile sağlanabilir” dedi.

“TEK ADAM YÖNETİMİNİN BARİYERİ”

Tek adam yönetiminin ve arkasındaki sermaye güçlerinin seçimi kaybetmemek için her şeyi göze aldığını söyleyen EMEP, “Önceki saldırı dalgasının bir parçası ve devamı olan İmamoğlu hakkında verilen siyasi karar değiştirilmelidir. Ne var ki bu sadece 6 partiyle, Millet İttifakı mitinglerine sıkışmış protestolarla mümkün değildir. Bunun için, acilen tüm emek, demokrasi ve emekçi halk güçlerini kapsayacak bir mücadele platformunda birlikte yürümeliyiz” değerlendirmesinde bulundu. İstanbul halkının seçim iradesine müdahalenin sadece İstanbul ile sınırlı ele alınmayacağını da vurgulayan EMEP, “Bu müdahale; tüm kent, köy ve kasabalarda Türk, Kürt, Arap her milliyetten Türkiye halkının iradesine ipotek koymaktır. Bu memleketin geleceğinin belirlenmesi noktasında demokrasi güçlerinin önüne tek adam yönetimince konan bir bariyerdir. Tüm emek, demokrasi ve halk güçlerini bu saldırganlık karşısında birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası haksız, hukuki bakımdan dayanaksız siyasi bir karardır. İstanbul halkının seçim iradesini tanımamaktır. Kazanılmış seçim sonuçlarını, ülkenin en büyük kenti İstanbul’da ikinci defa yok saymaktır.

Siyasal iktidar, muhalifler üzerindeki siyasi yasaklarda sınır tanımazlığını bir kez daha göstermiştir. Daha önce CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Umut Yeğin, HDP Eş Başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarına uygulanan siyasi yasakların yeni hedefi Ekrem İmamoğlu olmuştur. Saldırıların bunlarla sınırlı olmadığı, birçok belediyeyi, muhalif parti ve sendikaları, bütün demokrasi ve halk güçlerini hedef aldığı açıktır. Halkın işçilerin, emekçilerin, halkın gücüyle durdurulamazsa, daha da yaygınlaşarak devam edeceği açıktır. HDP’nin kapatılma dosyasının Demokles’in Kılıcı gibi elde tutulduğu da bilinmektedir. Seçim ve sandık güvenliği tehdit altındadır.

Bu kararla daha önce Kürt kentlerinde uygulanan ve halkın iradesini yok sayan antidemokratik ‘kayyum’ uygulamaları İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kadar genişletilmiş bulunmaktadır. İstanbul halkının iradesine vurulan bu darbenin bir amacı da tek adam yönetiminin belediye olanaklarını ele geçirmesi ve Cumhur İttifakı için kullanmasıdır.

İşçi, emekçilerin ve halkın yaşadığı ağır yaşam koşulları ve derinleşen yoksulluk nedeniyle güç kaybı yaşayan Erdoğan-AKP iktidarı; baskılar, yasaklar, provokasyon ve gerilim politikası ile kendisine bir çıkış yolu aramaktadır. Yaklaşık 200 bin işçinin grevinin AKP’li yıllarda yasaklanmış olmasına en son Bekaert grev yasağı eklenmiştir. Ekmek, demokrasi ve özgürlük isteyen halk kesimlerinin, gençlerin ve kadınların en küçük hak arayışı şiddetle karşılanmaktadır. Basına yönelik ağır cezalar, sansür yasası, konser yasakları devrededir.

İBB üzerindeki ablukanın aynı döneme denk gelmesi tesadüf değildir. Faşist bir rejimin inşasına yönelik adımların yeni bir aşamasına işaret eden bu saldırganlık durdurulmalıdır.

Bu gidişat ancak halkın ve en geniş demokrasi güçlerinin ortak mücadelesiyle püskürtülebilir. Tek adam yönetimi gönderilecekse; bu sadece seçim günü değil, bugünden örgütlenecek mücadele birliği ile sağlanabilir.

Tek adam yönetimi, AKP-MHP Bloku ve arkasındaki sermaye güçleri seçimi kaybetmemek için her şeyi göze almıştır. Önceki saldırı dalgasının bir parçası ve devamı olan İmamoğlu hakkında verilen siyasi karar değiştirilmelidir. Ne var ki bu sadece 6 partiyle, Millet İttifakı mitinglerine sıkışmış protestolarla mümkün değildir. Bunun için, acilen tüm emek, demokrasi ve emekçi halk güçlerini kapsayacak bir mücadele platformunda birlikte yürümeliyiz.

İstanbul halkının seçim iradesine müdahale sadece İstanbul ile sınırlı ele alınamaz. Bu müdahale; tüm kent, köy ve kasabalarda Türk, Kürt, Arap her milliyetten Türkiye halkının iradesine ipotek koymaktır. Bu memleketin geleceğinin belirlenmesi noktasında demokrasi güçlerinin önüne tek adam yönetimince konan bir bariyerdir. Tüm emek, demokrasi ve halk güçlerini bu saldırganlık karşısında birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

Faşizme geçit vermeyeceğiz! Birlikte kazanacağız, özgürlük kazanacak, halk kazanacak!”

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica