Raporlar

Gergerlioğlu: “Bu iktidarın 26 günlük bir ömrü kaldı”

Gergerlioğlu: “Bu iktidarın 26 günlük bir ömrü kaldı”

Yeşil Sol Partisi Kocaeli Milletvekili Adayı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu; Çayırova seçim bürosu açılışında konuşma yaptı – akarhaber

Bu sefer bir vekil değil en az iki vekil diyoruz üçe de çıkacak kapasitemiz potansiyelimiz var

Değerli arkadaşlar hepimize hayırlı olsun Çayırova’da büromuzu açıyoruz. Bu sabah Gebze’deydik ardından Derince’deydik ardından Kartepe’deydik ve şimdi yine Çayırova’dayız. Yeni bir aşkla şevkle heyecanla yola çıkıyoruz. Bu sefer bir vekil değil en az iki vekil diyoruz üçe de çıkacak kapasitemiz potansiyelimiz var. Moraller en yüksekte mi arkadaşlar?

Bu iktidarın 26 günlük bir ömürleri kaldı

Birlikte başarabiliriz, birlikte değiştirebiliriz ve biz bu zalim iktidarı 1 ay sonra gönderebiliriz. Buna en başta inanmalıyız arkadaşlar. Aklınıza olumsuz bir şey gelmesin. Nasıl ki Ankara’yı, İstanbul’u kaybettiler, birleştik ve gönderdik şimdi de artık ömürlerinin sonuna geldiler! 26 günlük bir ömürleri kaldı. Biz birleşe birleşe ittifaklarımızı yapa yapa geliyoruz ve bu zalim iktidarı, bu faşist iktidarı, bu ayrımcı iktidarı gönderiyoruz artık.

O kadar dengeleri bozdular ki yamalı bir bohçaya döndürdüler ekonomiyi

Değerli arkadaşlar 5 yıl önceydi, yine biz burada tüm engellemelere karşı, sahadaki tüm çelmelere karşı yola çıkmıştık, gayret ediyorduk. Belki çok kişi ihtimal vermiyordu ama önemli bir sıçrama yaparak 66 binden 91 bine oylarımızı çıkartarak tüm Türkiye çapında önemli bir çıkış yapıyorduk Kocaeli olarak. Bu sefer de bunu başarabiliriz oylarımızı en az 200 bine çıkarabiliriz, 3 vekile kadar çıkarabiliriz yeter ki buna inanalım. Bu güç var bizde, bu potansiyel var bizde. Çürümüş bir iktidar var, yozlaşmış bir iktidar var. Markete gidiyorsunuz 1 poşet ne kadara doluyor biliyorsunuz değil mi? O kadar dengeleri bozdular ki yamalı bir bohçaya döndürdüler ekonomiyi. Borçlarını ötelediler başka ülkelerden borç aldılar, seçim ekonomisi uyguluyorlar benden sonrası tufan diyorlar.

Biz bunların tüm vukuatlarına çok iyi biliyoruz!

Sadece Cemal Kaşıkçı dosyasını Suudi Arabistan’a vermediler, bu ülkenin haysiyetini sattılar, bu ülkedeki yargıyı ayaklar altına aldılar.
Tayyip Erdoğan Cemal Kaşıkçı cinayeti için neler dedi arkadaşlar! Etmediği küfür kalmadı Suudi Arabistan yetkililerine değil mi? Şimdi ne oldu Cemal Kaşıkçı dosyasını Suudi Arabistan’a verdi ardından Suudi Arabistan’la milyar dolarlık kredi anlaşması yaptı. Bu ülkenin haysiyetini sattılar, bu ülkedeki yargıyı ayaklar altına aldılar. Biz adalete sığınmayacaksak yargıya güvenmeyeceksek nereye güveneceğiz arkadaşlar ya!

Biz 5 yıl boyunca sizin bize verdiğiniz emaneti yerine getirmeye, onun hakkını vermeye çalıştık

Gencimiz bir tweet atsın ardından gözaltına alınıyor! Bir kişi bir konuda bir beyanat veriyor ardından hemen tutuklanıyor! Tam bir Polis devleti oluşturdular hukuk devleti değil. Biz 5 yıl boyunca sizin bize verdiğiniz emaneti yerine getirmeye, onun hakkını vermeye çalıştık. Bu meclisin Allah’a şükür en çok çalışan vekillerinden birisi oldum. Türkiye’nin her yerinden meclisin en çok başvuru alan milletvekili oldum sizlerin güveniyle beni gönderdiğiniz mecliste sadece Kocaeli’nin milletvekili değil tüm Türkiye’nin bu toprakların her dini mezhebi etnik siyasi her grubunun milletvekili olduk ve zulme karşı elimizden gelen tüm gayretle uğraş verdik.

Boyun eğmedik, her boyun eğmediğim o anda halkımızı yanımızda bulduk!

Zorla kaçırılmalar, kaybedilmeler, Kürt meselesindeki haksızlıklar, Alevilere yapılan etnik ayrımcılıklar, KHK ile zulmen ihraç edilen yüzbinlerce kişiye yapılan zulümler, cezaevlerindeki mahpuslara yapılan zulümler, bütün bunlar bizim gündemimizdeydi ve iktidar yetkililerinin yüzünü kızartacak derecede binlerce başvuru ile onların ensesinde boza pişirdik. Birçok mazlumun, masumun hakkını iade aldık Allah’a şükürler olsun, benim için ezilenlerin, mazlumların duasını almak yeter arkadaşlar. Biz bu işi sizlerin verdiği bu emaneti makam mevki, para için yapmadık Allah’a şükürler olsun. Biz bu işi hakkın yerini bulması ve zulme uğrayanların duasını almak için yaptık Allah’a şükürler olsun ve bu da karşılığını halkımızda buldu ama o zalimlerin nezdinde farklı bir karşılık oldu. Bu yaptıklarımızı hazmedemediler ve uyduruk bir yargı kararı ile vekilliğimizi düşürüp bizi cezaevine attılar. Bütün bunların karşısında boyun eğmedik, her boyun eğmediğim o anda halkımızı yanımızda bulduk. Biz boyun eğmedik halkımız boyun eğmedi sonuna kadar yanımızdaydılar.

Hiçbir ayrımcılık yapmadık herkes bize geldi ve elimizden geleni yaptık

Direne direne kazanacağız lafının pratiğini mecliste arkadaşlarımızla birlikte tüm Türkiye’ye hatta dünyaya gösterdik. Direne direne kazandık, uyduruk yargı kararlarıyla vekilliğimizi düşürüp yani sizin iradenizi gasp etmeye çalıştılar! Burada ki on binlerce Kocaeli’nin iradesini gasp etmeye çalıştılar! Biz Kocaeli’den 91 bin oy alarak Ankara’ya gittik ama 85 milyonun vekili oldum Allah’a şükür. Hiçbir ayrımcılık yapmadık herkes bize geldi ve elimizden geleni yaptık ama bunun karşılığı o zalimlerin nezdinde bizim vekilliğimizi böyle uyduruk metotlarla düşürmektir.

Biz direndik kazandık, halkımız kazandı ve onlar hep yenildiler!

Biz mecliste vekilliğimizi düşürdükleri anda “Direnmek yaşamaktır.” Dedik yani berxwedan jiyane diyerek ayağa kalktık ve zalimler karşısında zaferi kazandık arkadaşlar. Mecliste inanın ki keşke orada olsaydınız biz HDP vekillerinin karşısında AK Partili vekillerin MHP’li vekillerin ne kadar aciz ve zayıf durumda olduklarını görürdünüz. Ne yapacaklarını bilemez bir haldeydiler, o kadar aciz görmemiştim onları. Biz direndik onlar yenildi! Biz direndik kazandık, halkımız kazandı ve onlar hep yenildiler!

Meclisin kürsüsünden haykırmıştım beni cezaevine atsanız ne olur diyordum haklıyız, güçlüyüz kazanacağız!

İstedikleri kadar beni veya arkadaşlarımı zindanlara atsınlar. Şu anda birçok arkadaşımız zindanlarda yetmiyor, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları veriyorlar. Sayın Selahattin Demirtaş, Sayın Figen Yüksekdağ, Eski Eş Genel Başkanlarımız ve diğer tüm arkadaşlarımıza yıllardır zindan zulmü yaşattıkları yetmezmiş gibi şimdi de Kobani Kumpas Davası’ndaki akıl almaz yargılamalarla ağır cezaları vermeye çalışıyorlar fakat bunu başaramayacaklar, iktidarlarının sonunda bir kumpas davasıyla bir ceza verip sonuna kadar akıllarınca iktidarlarını devam ettirmeyi düşünüyorlar. Partimize yönelik kapatma davasından dolayı bizi Yeşil Sol parti içinde seçime girmeye zorladılar bizde çözüm bitmez arkadaşlar. Yıllardır partilerimizi kapatmaya çalıştılar. Yeni partiler açıldı, yeni yollar bulduk, yeni yollar olmasa da yeni yollar oluşturduk bunu hiç unutmayalım çünkü biz mecliste haykırmıştık; cezaevine girmeden önce defalarca meclisin kürsüsünden haykırmıştım beni cezaevine atsanız ne olur diyordum haklıyız, güçlüyüz kazanacağız! Zulmen attıkları cezaevinden çıktık, tükürdüklerini yaladılar. Yargıtay’ın haksız hukuksuz kararından sonra Anayasa Mahkemesi hakkımdaki kararın oy birliği ile yanlış olduğuna karar verdi. Bunun ile ilgili daha başka adil birçok karar inşallah gelecek. Yeter ki biz direnelim arkadaşlar, yeter ki kol kola girelim direnelim ve kazanalım. Bunu Çayırova’da yapacak bir irade görüyorum. Çayırova’da aldığınız oyların çok daha fazlasını alabiliriz arkadaşlar. Çayırova’da biz şu andaki oy sıralarını hak etmiyoruz çok daha fazlasını hak ediyoruz.

Türkiye cehenneme düşmekten kurtulsun ve 14 Mayıs kavşağında yolunu iyiliğe adalete eşitliğe doğru çevirirsin

Şurada 26 gün kaldı arkadaşlar siz bize deyin ki: “Gel Ömer vekilim ve tüm parti yönetimimiz gel şurada bir sohbet toplantısı yaptık şu evde toplandık şu işte dernekte toplandık. Biz baş göz üstüne.” deyip geliriz. Geliriz anlatırız saatlerce anlatırız yeter ki bu iktidarın kötülükleri ortaya çıksın, yeter ki Türkiye bu cehenneme düşmekten kurtulsun ve 14 Mayıs kavşağında yolunu iyiliğe adalete eşitliğe doğru çevirirsin.

Zulme, ayrımcılığa uğruyoruz bunun karşısında da direnmek en meşru haktır arkadaşlar, direnişimizde demokratik yollarladır

Burada heyecanlıyız önemli ideallerimiz var ama bunları gerçekleştirmenin yolu gerçekten arkadaşlar canla başla çalışmaktır. Bizim elimizde bu iktidarın kullandığı devlet güçleri yok, bizim elimizde bu iktidarın kullandığı yandaş medyanın imkanları yok ama bizim elimizde halkın ve hakkın gücü var. Bunun karşısında kimse duramaz. Zulme, ayrımcılığa uğruyoruz bunun karşısında da direnmek en meşru haktır arkadaşlar, direnişimizde demokratik yollarladır. 14 Mayıs’ta karşımızda bir sandık göreceğiz, eğer ki 14 Mayıs’a kadar gereken çalışmaları yapmazsak sonradan dövülmelerimiz veya pişmanlığımız boşunadır açık söyleyeyim. Orada açık açık konuşmak lazım, Türkiye çok tarihi bir kavşak noktasındadır. Ekonomiyi mahveden, insan haklarını dibe vurduran hukukun üstünlüğünde Türkiye’yi Üçüncü Dünya ülkeleri ligine sokan, yargı bağımsızlığında trajikomik örneklerle bizi tüm dünyaya mahcup eden Anayasanın 90. Maddesine göre kabul ettiği AİHM’in yargı kararlarını hiç utanmadan sıkılmadan uygulamayan bir iktidar var karşımızda. Neresinden tutsanız tel tel dökülen bir iktidar var. Hiç kimse bana bu iktidarın bu ülkeye iyilik yaptığını ispat edemez.

Genç arkadaşlar haksız mıyım? Bir kısmınız KPSS’ye giriyor 90 puan alıyor sonra mülakata giriyor 55 puan!

Biz Meclis’teyiz arkadaşlar bu insanların bu ittifakın nasıl yağma, talan, soygun yaptığını sizin göremediğiniz örneklerle görüyoruz. Anayasayı nasıl çiğnediklerini, Anayasa mahkemesine nasıl anayasaya aykırı yasaları oy çokluğuyla gönderdiklerini, Anayasa mahkemesinin iptal ettiği güvenlik soruşturması yasasını nasıl gençlere dayattıklarını, genç arkadaşlarımızın hayatını nasıl kararttıklarını çok iyi biliyorum. Genç arkadaşlar haksız mıyım? Bir kısmınız KPSS’ye giriyor 90 puan alıyor sonra mülakata giriyor 55 puan! Ya mülakatı iyi geçmişti arkadaşın ne oluyor? Ne mi oluyor? Yandaş değil, torpili yok, iltiması yok! Hal bu arkadaşlar! Böyle bir ülke olabilir mi ya! Bakın Türkiye Cumhuriyeti tarihinin şu anda en fazla beyin göçünün olduğu bir ülkedeyiz. İnanın ki 100 yıldır bu kadar bilim insanı, doktor, mühendislerin yurt dışına gittiği bir zaman dilimi yok rekor kırıyoruz şu anda. Bu ülkeye her türlü kötülüğü yaptılar, hukukun üstünlüğünü ayaklar altına aldılar, işlerine gelmeyen partileri kapatmaya çalışıyorlar, işlerine gelmeyen vekilleri zindanlara atmaya çalışıyorlar ve bir dikta rejimi oluşturmaya çalışıyorlar. İşte gençlerin, kadınların her farklı dini, etnik, siyasi, mezhebi her farklı gruptan arkadaşımızın artık bir son deme vakti gelmiştir! Bunu birlikte başarabiliriz değerli arkadaşlar. Ben buna inanıyorum ve Çayırova’dan çok iyi bir çalışma bekliyoruz, biz çok daha fazlasını hak ediyoruz değerli arkadaşlar.

Meclis’te MHP ve vekillerinin Uygur Türklerine karşı kayıtsızlıklarını yüzlerine vurmuş bir insanım

Çayırova’nın ezilen, her kesimden insanı bizim yanımızda olmalı. Sadece Kürdü değil, Türkü, dindarı, Alevisi, sünnisi her gruptan insan bizim yanımızda olmalı çünkü biz tüm halklara sesleniyoruz, çünkü biz tüm etnisitelere sesleniyoruz. Çünkü biz kime yapılırsa yapılsın tüm ayrımcılıklara karşı çıkıyoruz. MHP isimli parti Türk milliyetçiliği yapar değil mi? Ben HDP Kocaeli Milletvekili olarak Meclis’te MHP ve vekillerinin Uygur Türklerine karşı kayıtsızlıklarını yüzlerine vurmuş bir insanım. AK Parti MHP Cumhur Zulüm ittifakının Çin ile olan akçalı işlerinden 50 milyar dolarlık ticari bağlantılarından dolayı Çin devletine tek bir kelime edemediği bir zaman diliminde o MHP’lilerin de yüzünü kızartarak Halkların Demokratik Partisi’nin milletvekili olmamız hasebiyle biz onların yüzünü kızarttık! Çin devletiyle yaptığınız utanç verici anlaşmalar uğruna Uygurlara yapılan soykırıma göz duyuyorsunuz utanın dedik.

Alevinin de hakkını, Sünninin de hakkını soran Halkların Demokratik Partisi oldu

Tayyip Erdoğan 3,5 yıldır o Uygur toplama kamplarındaki, Uygurların halini Türkiye heyetleri ile izleme sözü vermişti, bunu yerine getirmedi ve bunu Halkların Demokratik Partisi’nden başka soran da yok. Kürdün hakkını soran Halkların Demokratik Partisi Türk’ün de hakkını soran Halkların Demokratik Partisi oldu, Alevinin de hakkını soran Halkların Demokratik Partisi oldu, Sünninin de hakkını soran Halkların Demokratik Partisi oldu. Yüzlerce araştırma önergesi verdik hepsini AK Parti MHP Cumhur Zulüm ittifakı oy çoklukları olduğu için reddettiler. Bu topraklarda yaşayan milyonlarca insanımız için çok önemli olan hususları görüşmek kabul etmek istemediler. Tam bir zulüm diktatoryası kurmuş durumdalar. Tam bir çıkar imparatorluğu kurmuş durumdalar. Yüzlerine defalarca haykırdım, sizler vicdansızsınız dedim, kimi zaman üstüme yürüdüler kimi zaman daha fazlasını yapmaya çalıştılar ama söylediklerimiz çok açık net doğruydu.

Vicdanları yerine cüzdanlarını tercih eden AK Parti-MHP’li vekillerle 5 yıl boyunca uğraştık arkadaşlar

Vicdanları yerine cüzdanlarını tercih eden AK Parti-MHP’li vekillerle 5 yıl boyunca uğraştık arkadaşlar. Şu anda bakın ne oldu biliyor musunuz? Her mecliste genel kurula çıktıklarında standart klişe cümleleri var. Ak Partililer çıkar derler ki: “Asrın lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla.” başka hiçbir cümle bilmiyorlar. Biz hiçbir zaman HDP vekilleri olarak asrın lideri Mithat Sancar hocamız demedik, tüm arkadaşlarımız böyle bir cümle etmekten hayâ eder arkadaşlar. Biz kimseye dalkavukluk etmeyiz biz halkın vekiliyiz başkanımız da olsa onu eleştiririz, kimseye dalkavukluk da etmeyiz kimseye bu yaranma peşinde bir çıkar içinde koşturmayız. Bunu herkes çok iyi bilsin ama ne oldu şimdi? O vekillerin çoğu tekrar vekil gösterilmedi, o kadar yaranmaya çalıştılar. O kadar uğraştılar ettiler ne oldu? O çok merak ettikleri makamlar, koltuklar uçtu gitti kendilerine kalan mazlumların ahı oldu arkadaşlar. Aldıkları beddualar oldu. Bu ne kötü bir kazançtır? Bu nasıl bir kötü kaybediştir? Şunun için bir söz alayım inanın ki bu potansiyel var. En az iki vekil çıkartma potansiyelimiz var ve 3’e de uzanabiliriz. Bana lütfen söz verin Kocaeli’den sadece beni değil bu sefer ikinci vekil arkadaşımızı da göndermeye söz veriyor musunuz arkadaşlar?

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica