Mustafa Göksel

Hüseyin Baradan: “Kötü Adamların En Babacan ve Yardımseveri”

Hüseyin Baradan: “Kötü Adamların En Babacan ve Yardımseveri” … “1970’lerin ortalarına doğru yükselen ‘Seks Filmleri Furyası’na uymayı benimseyemeyen Baradan eski mesleği olan foto muhabirliğine döndü…” yorum/haber Mustafa Göksel

Hüseyin Baradan: “Kötü Adamların En Babacan ve Yardımseveri”

Sevgili arkadaşlar ve değerli okurlar Yeşilçam ve Türk Sinemamızın kötü adamları yazı dizimin 11. Bölümü ile sizlerle birlikteyim. 10. Bölümde Turgut Özatay’ı anlatmıştım ve araya ani vefatı ile sarsıldığımız usta sanatçı Rasim Öztekin’i aldım. Kaldığımız yerden yazı dizime devam ediyorum. 11. Bölümde bu hafta sizlere Türk Sinemamızın büyük usta sanatçısı Hüseyin Baradan’ı anlatacağım.

Hüseyin Avni Baradan 15 Haziran 1932 tarihinde İzmir’de doğdu. Yeşilçam ve Türk Sinemamızda en iyi kötü kalpli adam ya da en iyi kalpli kötü adam olarak tanınan Baradan oğlunun ifadesi ile 450 kendi röportajında verdiği demeç ve ifadesine göre de 467 filmde oynamış bir büyük sanatçıdır. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi İzmir’de bitiren usta sanatçı Gazetecilik yüksek okulunu bitirdi.

Gazetecilik ve foto muhabirliği ile başlayan çalışma hayatına Demokrat İzmir Gazetesi, Hürriyet Gazetesi, Ege Express gazetelerinde çalıştı. İzmir’de bir lokantada otururken tesadüfen keşfedilmesi ile sinemaya 18 yaşında 1950 yılında başlayan Hüseyin Avni Baradan sinemada ‘Bazen Kötü Adam, Bazen Arkadaş Canlısı Sevimli Dost, karakterlerini ve tiplemelerini başarı ile canlandırmış bir sanatçıdır. 1950 ve 60’lı yıllarda Yeşilçam’ın en çok üretim gerçekleştirdiği dönemde çok filmlerde rol aldı. 1970’lerin ortalarına doğru yükselen ‘Seks Filmleri Furyası’na uymayı benimseyemeyen Baradan eski mesleği olan foto muhabirliğine döndü.

Bir süre de Halkla İlişkiler alanında çalıştı. Ulusal Radyo Televizyon’ un Türkiye temsilciliğini yaptı. Uzun süre sanat hayatına sinema filmleri ile devam eden Hüseyin Avni Baradan yazdığı kitapta bir dönem ‘Lütfi Kopan’ ile Karakediler isimli bir ikili oluşturarak tiyatro yaptıklarını da anlatır.

Birçok ödül ve sürekli basın kartı sahibi olan Hüseyin Baradan, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Foto Muhabirleri Derneği üyesiydi.

2000 yılında eşini kaybettikten sonra sağlık konusunda gençliğin bilinçlenmesi için de etkinlikler düzenleyen sanatçı; bir hastanenin onarımı için düzenlenen kampanyaya da büyük destek vermişti. 1965 yılında ilk kez başrol oynadığı ‘Hüseyin Baradan Çekilin Aradan’ filminin adı yıllarca izleyicilerin diline dolanmış ve bir özdeyiş gibi her yerde yıllarca söylenir olmuştu. Hüseyin Avni Baradan yıllarca bu nida ile çağırılmıştır. Hüseyin aradan sanat yaşamından arda kalan anılarını 1996 yılında kitap haline de getirdi. ‘Bu Gözler Neler Gördü’ adlı anı kitabı Ege-Koop yayınlarından çıkmıştı.

Bu Gözler Neler Gördü, Yeşilçam’ın ‘iyi kalpli kötü adamı’ olarak tanınan Türk sinema ve tiyatro sanatçısı, gazeteci Hüseyin Baradan’ın 1996[1] yılında yayımladığı otobiyografik kitabı. Ege-Koop Yayınları’ndan çıkan ve İzmir’de basılan bu anı kitabında Baradan, İzmir’de önce fotoğrafçı sonra da gazeteci olarak başladığı meslek hayatının İstanbul’a Yeşilçam filmlerine doğru uzanan öyküsünü anlatmaktadır. Kitabın önsözünde de belirttiği gibi edebi kaygılar gözetmeden gönlünden geçtiği gibi kaleme aldığı anılarını doğumundan, ailesinden ve ilk göz ağrısı İzmir’deki yaşantısından başlatır ve sonraki bölümlerde de 66 yıllık sanat hayatını dolu dolu geçirdiği Yeşilçam sinemasından ayrıntılı bir şekilde bahseder.

Kitabın son 50 sayfasında aralarında Erdal İzgi gibi gazetecilerin, Şadan Gökovalı gibi bilim adamı/yazarların, Türker İnanoğlu gibi yapımcılarla Ediz Hun, İzzet Günay gibi sinema oyuncularının, Giovanni Scognamillo gibi sinema eleştirmenlerinin, Toktamış Ateş gibi siyaset bilimcilerin de bulunduğu onlarca aydının Hüseyin Baradan ve kitabı hakkındaki düşüncelerini belirttikleri kısa yazılara ve sanatçıyla ilgili gazete kupürlerine yer verilmiştir[2].

Üç baskı yapan kitapta Baradan’ın anılarını destekleyen çok sayıda siyah beyaz fotoğrafa da yer verilmiştir.

SİNEMAYA İLK ADIMI

İzmir Film’in sahibi Necdet Bükey’den ilk film teklifini alır. 1958’de elbiselik kumaş karşılığında oynadığı ilk filmi, İzmir’de çekilen Feleğin Sillesi’nde külhanbeyi rolündedir.

Kemal Kan’ın yönettiği bu ilk filmdeki rol arkadaşı ise Halide Pişkin’dir. Filmin çekilmesi unutulan tek bir sahnesini tamamlamak için İstanbul’a Yeşilçam’a gider platoları tanır. O günlerde doğal mekânların zenginliği ve ekonomik nedenlerle Yeşilçam filmlerinin İzmir ve civarında çekilmesi modası sürmektedir. Filmciler İzmir’e her geldiklerinde onu ararlar, rolü hazırdır. Bu vesileyle Yeşilçam starlarının tümüyle tanışır, onları evinde ağırlar. Bu arada foto muhabirliğini de bırakmamıştır.

YEŞİLÇAMA GİRİŞ

İzmirde çektiği Kadın Asla Unutmaz adlı 38. filminden sonra yapımcı Yoakim Filmeridis’ten aldığı davet üzerine Yeşilçam’a gider, son filmden de rol arkadaşı olan, kendisi gibi İzmirli Turgut Özatay’la Şişli’de aynı evde kalırlar. Nefes almadan filmden filme koşar. Sinemadaki rakipleri olan Ahmet Tarık Tekçe’yle Senih Orkan’ın onun ayağını kaydırma girişimlerinden ve Türker İnanoğlu’nun yakın dostluğundan bahseder. Artık bir işkolik haline gelen Bardan’ın başını kaşıyacak vakti yoktur, 400 kadar filmde oynar, çok paralar kazanır. Başarısını, kapris yapmamasına, işine saygılı ve disiplinli oluşuna bağlar. Çalıştığı sanatçıları “kaprisli ve zor olanlar”la, “disiplinli ve uyumlu olanlar” olarak iki gruba ayırır. Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney, Orhan Günşiray, Danyal Topatan, Necdet Tosun vb sinemanın ünlü oyuncularıyla acı tatlı, birebir yaşadıklarını uzun uzadıya anlatır. “Sevimli Haydut” filmiyle ödül alır. Adeta bir ‘metot oyuncusu’ gibi rolünü çalışır, örneğin bir filmde at binilecekse önceden binicilik dersi alır, kütüphanelerde araştırma yapar.

Hüseyin Avni Baradan kitabındna yaşadığı birkaç kesit’i şöyle anlatır:
‘Fatma (Fatma Girik) Çok enteresan bir arkadaşımızdır. Memduh Ün yönetmen. Erenköy’ de ir köşkte Tamer Yiğit ile ‘1 E 10 VARDI’ filmini çekiyoruz. ‘Memduh’ kavga sahnelerini çekmekten nefret ediyorum’ dedi. Tamer ile biz bir kavgaya aşladık, iki gün kavga çektik. Bu arada benim ‘Fatma’ ya bir tokat atmam lazım. Memduh bağırıyor ‘Vur’ diye Fatma’ da aynen ısrar ediyor. Tokatı patlatınca Fatma’dan ‘Anneciğim’ diye bir ses geldi. Fatma iki seksen bayıldı. ‘Fato’yu ayıltmak için uğraş babam uğraş. Filmden 3 binlira alacağım. Memduh bu paranın yanında bir zarf daha uzatıp ‘Bu da kavgada gösterdiğin performans için’ dedi.

Türkan Şoray bugünlere kıçını başını açarak değil, tırnakları ile kaza kaza geldi. Başarısında ‘Rüçhan Adlı’nın da payı vardır. Kibarlığı ile de ünlü olan Rüçhan, sabahları bahçeden topladığı yaseminleri tek tek çam iğnelerine dizip uyumakta olan ‘Türkan’ın yastığına bırakırmış. Hemde ‘Sultanım seni uyurken melekler gibi bıraktım’ diye notlar bırakarak. Türkan anasından çok çekti. Çılgın Meloş’u kızına az ezalar yapmadı.

50 SENE SİGARA İÇTİM, ÖNCE BAFRA, SONRA DA MELTEPE. BUNDAN 11 SENE ÖNCE ÖKSÜRÜK FALAN DERKEN SES KISIKLIĞI BAŞLADI. MUAYENELER, KONTROLLER DERKEN GIRTLAK KANSERİ OLDUĞUM ORTAYA ÇIKTI. İZMİR’DEN MAHALLE ARKADAŞIM PROF. DR. ORHAN CURA BENİ AMELİYAT ETTİ. ALLAHA ŞÜKÜR SESİ KAYBETMEDEN İŞİ BİTİRDİK. SİGARA TİRYAKİLİĞİNİN ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY OLDUĞUNU BIRAKINCA ANLIYOR İNSAN. 11 SENE OLDU HÁLÁ İFRAZAT ÇIKARTIYORUM. KONAK HASTANESİ’NİN PENCERESİNDEN MALTEPE SİGARASI İLE ZİPPO ÇAKMAĞIMI FIRLATIP ATTIM, ATIŞ O ATIŞ. O GÜNDEN BERİ NE ÖZLEDİM NE İMRENDİM.

HÜSEYİN BARADAN’IN ALAMETİ FARİKASI HALİNE GELEN BIYIĞI, ÖZEL TARAK VE MAKASLA ‘‘SALVADOR DALİ” TARZINA GETİRİLİYOR. ÜNLÜ SANATÇI HER GÜN İTİNA İLE BIYIĞINI TARIYOR. BARADAN, BIYIĞINA HİÇBİR ZAMAN YAĞ YA DA JÖLE GİBİ BİR MADDE SÜRMEMİŞ.

ORHAN GÜNŞİRAY BURNUNDAN KIL ALDIRMAZDI. ATIF YILMAZ’LA KURDUKLARI FİLM ŞİRKETİNİN YAZIHANESİNE GİRDİĞİMDE TOKAT YEMİŞ GİBİ OLMUŞTUM. AMERİKAN BARINDAN YATAK ODALARINA, ALTIN KAPLI MUSLUKLARINDAN KÜVETLERİNE KADAR. ORHAN DAĞDA ÇALIŞIRKEN ATIYLA, DENİZDE ÇALIŞIRKEN YATIYLA GELİRDİ. KENDİSİNDEN ÖNCE BİR MİGROS KAMYONU GİBİ BİR ARABA GELİRDİ. BEN GAZLA ÇALIŞAN BUZDOLABINI HAYATIMDA İLK DEFA ONDA GÖRDÜM. İÇİNDE BİR GARSON, TENTELER GERİLİYOR, ŞEZLONGLAR KURULUYOR. ORHAN GELDİĞİNDE BUNLARIN HEPSİ HAZIR. NE OLDU, YÜRÜMEDİ.

BUGÜN HERKES SAMİ HAZİNSES’E ÜZÜLÜYOR, BEN ÜZÜLMÜYORUM. ÇÜNKÜ SAMİ BUGÜNLERİNİ KENDİSİ HAZIRLADI. TINTIN CAHİL BİR ARKADAŞIMIZDI, AYIP DEĞİL. SABAHLARI REŞİT’İN KAHVESİNE KOLTUĞUNUN ALTINDA CUMHURİYET’LE GELİR, KAHVESİNİ İÇER. MARLBORO SİGARASINI TELLENDİRİRKEN

GAZETEYİ TERS TUTAR. O ZAMAN MARLBORO İÇMEK NE DEMEK? SONRA DA BEYOĞLU SOKAKLARINDA BİLMEM NE DELİKANLILARIN PEŞİNDE KOŞTURUR. EV YOK, BARK YOK, ANNE BABA, KARI YOK. HAVADAN KAZANDI, TAVADA YEDİ.

ÖZTÜRK SERENGİL AİLECE GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ EN YAKIN ARKADAŞIMDI. AKŞAMÜSTÜ BIRAKIRDIK ONU KAHVEDE OKEYİN BAŞINDA, SABAHLEYİN GELİRDİK YİNE AYNI MASADA. ÖZTÜRK’ÜN KAZANDIĞI PARAYI TÜRKİYE’DE ÇOK AZ KİŞİ KAZANMIŞTIR. GECEDE 15 İŞYERİ DOLAŞIRDI, HER BİRİ 750 BİN LİRADAN, HATIRLA YENER. TUTTU OSMANBEY’DE GECE KULÜBÜ AÇTI, PLAKLAR YAPTI, KENDİ HESABINA FİLM ÇEKTİ, SEREN’İ ÜÇ YAŞINDA SAHNEYE ÇIKARDI. ADAMIN BÜTÜN HAYATI VERMEKLE GEÇTİ.

TÜRKİYE’DE HİÇ KİMSE BENDEN İYİ BALIK ÇORBASI YAPAMAZ. AYNI ŞEKİLDE ATA BİNMEKTE DE ÇOK İDDİALIYIM. İZMİR’İN EN İYİ FOTO MUHABİRLERİ BENİM YANIMDA YETİŞTİ, ONLARLA İFTİHAR EDİYORUM. İŞTE GAZANFER KARPAT, CELAL YILMAZ, MEHMET ALİ OKUMUŞ, LEVENT BİMEL, ATEŞ AKKOR, TİMUÇİN TÜLİZ.

ANTHONY QUİNN’İN BÜTÜN ROLLERİNİ OYNAMAK İSTERDİM, ÖZELLİKLE ÇAĞRI’DAKİ ROLÜNDE.

BUGÜN SİNEMA FİYATLARI ÇOK PAHALI. ÜÇ KİŞİ GİTSEN EN AZINDAN 15 MİLYON. BENİM ÇOÇUKLARIM, TORUNLARIM SİNEMAYA GİDEMİYOR. AYRICA FİLMİN PRODÜKTÖRÜ PARASIZSA ALTI AY SONRA FİLMİ TELEVİZYONDA SEYREDİYORSUN.

SİNEMA TÜRKİYE’DE AMERİKALILARIN ELİNE GEÇTİ. BEN ŞİMDİ SİNEMA AÇMAYA KALKSAM FİLM BULAMAM, İLLE GİDİP AMERİKA’NIN KUCAĞINA OTURACAKSIN Kİ SANA HAFTA VERSİN.

RAMAZAN, KANDİL HARİÇ, EVVEL EZEL HER AKŞAM İKİ DUBLE VE BİR TEK RAKI İÇERİM. BİR BÜYÜK ŞİŞE RAKI DÖRT GECEDE BİTER. BUGÜNE KADAR KİMSE BENİ SARHOŞ GÖRMEMİŞTİR, SARHOŞLA OTURMAM ZATEN.

HER GECE EN GEÇ 22.30’DA YATARIM, SABAH 06,15’DE KALKARIM. BUNA TATİL GÜNLERİ, BAYRAMLAR DAHİL.

SİNEMADA KÖTÜ ADAMI HALK DAHA ÇOK SEVER. ORTADA ÇOÇUK OLAYI VARSA, GENÇ KIZIN IRZINA GEÇİYORSA ONA SEVMEZ. BEN BU ROLLERİ HİÇ OYNAMADIM. FİLMDE KADINA SALDIRDIM, TOKATLADIM, GÖZÜ ŞİŞTİ, AMA ASLA ŞALVARINI ÇIKARMADIM. ASLINDA BEN KAVGA ETMESİNİ SEVMEM, ÇÜNKÜ BİR ŞEY GETİRMEZ. YOK EĞER DÖVERSEM OKŞASIN DİYE DEĞİL, ACISIN DİYE DÖVERİM.

BEN PİYASAYA GELDİKTEN SONRA AHMET TARIK TEKÇE VE ÖZTÜRK SERENGİL KÖTÜ ADAMLIĞI BIRAKIP KOMEDİYE DÖNDÜLER. BENDEN SONRA HAYATİ HAMZAOĞLU GELDİ. SONLARA DOĞRU BEN DE İYİ ADAM OYNAMAYA BAŞLADIM, MESELA ‘‘HÜSEYİN BARADAN ÇEKİLİN ARADAN”DA ALTIN YÜREKLİ ÇÖPÇÜYDÜM. BİR GÜN İSTİKLAL CADDESİ’NDE YÜRÜRKEN KADINININ BİRİ KAFAMA ÇANTASIYLA VURDU. MEĞER BENİM FİLMİMİ SEYRETMEKTEN GELİYORMUŞ. ‘‘ULAN İÇERDE KIZA NELER YAPIYORDUN EŞŞOĞLUEŞEK” DİYEREK ÇANTASINI GEÇİRDİ. SARAY MUHALLEBİCİSİ’NDE KADINA SALEP ISMARLAYIP BU ROLLERİN YALAN OLDUĞUNU ANLATTIM.

BUGÜN PERİŞANLIK ÇEKEN SİNEMANIN ESKİ ÜNLÜLERİ, ZANNETTİLER Kİ BU ÇEŞME HEP ÖYLE AKACAK. PARALARI SUYUNU ÇEKTİĞİNDE, SİNEMA BOZULDUĞUNDA BAŞLARINA GELECEKLERİ DÜŞÜNMEDİLER. ORHAN ELMAS’IN HER KOL DÜĞMESİNDE AYRI SAAT VARDI, NEREDE ŞİMDİ?.. ÜÇ KAZANILAN YERDE ÜÇ DE YENİR, DÖRT KAZANILDIĞI YERDE BİRİ DURUR. BEN BUNU UYGULAMAYA ÇALIŞTIM, ANCAK OĞLUMA VE KENDİME BİRER DAİRE ALABİLDİM. YARAMAZ ADAMLARI YANIMA ALMADIM, ALMAM. BENİM FAZLA ARKADAŞIM YOKTUR, ÇOK SEÇERİM. ŞİMDİ ÇIKIP ON TANE MEYHANE DOLAŞSAM, CEBİMDEN KIRK PARA ÇIKMADAN ZURNA GİBİ EVE DÖNERİM. GİTMEM, BİR GÜNDEN BİR GÜNE BENİ KİMSE MEYHANEDE GÖRMEMİŞTİR. PARAM VARSA, KEYFİM YERİNDEYSE BÜTÜN SÜLALEMLE GİDERİM.

45 YILLIK EŞİM HAYRİYE’ME ÇOK ŞEYLER BORÇLUYUM. EVİME GELDİĞİMDE DAİMA MÜKELLEF HAZIRLANMIŞ RAKI SOFRAMI, ÇEKMECEMDE TERTEMİZ YIKANMIŞ ÇAMAŞIRIMI BULURUM. GÖZÜM HİÇBİR ŞEKİLDE DIŞARDA KALMADI. AYDA EN AZ DÖRT KERE ZEKİ MÜREN’Lİ MAKSİM GAZİNOSU’NDA YEMEK YERDİK. BEN ÜÇ BEŞ ARKADAŞIMI ALIP ZURNİK EFENDİNİN EVİNE GİTMEDİM, ÇÜNKÜ GEREK HİSSETMEDİM. ÇAPKINLIK MAPKINLIK BENİM KİTABIMDA HİÇ YER ALMADI… şeklinde ifade etmiştir.

Ege-Koop basın ve halkla ilişkiler danışmanlığı yaparken, sigara yüzünden hastalanarak, 20 Haziran 2004 tarihinde 72 yaşında öldü. Kabri Manisa yolu üzeri İzmir Bornova ilçe mezarlığındadır. Hüseyin Avni Baradan kötülüklerle filmlerde çoğu kadınları tuzağa düşüren bir karakter olsa da Yeşilçam’ın en babacan iyi kalpli kötü adamı olarak tarihe geçmiştir. Bizde usta sanatçımıza rahmetler diliyoruz. Hepinize bilinçli miraslar alacağınız okumalar diliyorum.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica