Genel

Kanserli çocuklara öğretmen oldu

Kuzenini lösemiden kaybeden Gülay Karakök, Kanserli çocuklara öğretmen oldu. Zonguldaklı Gülay Karakök 15 yıl önce kuzenini lösemiden kaybetti. ‘Hasta çocukların eğitimine yardımcı olacağım’ diye söz veren genç kız, onlardan hiç kopmadı. Gülay Karakök’ün çok sevdiği kuzeni, 2002’de19 yaşında lösemiden hayatını kaybedince, Kanserli çocuklara öğretmen oldu.

Kanserli çocuklara öğretmen oldu

Gülay Karakök’ün çok sevdiği kuzeni, 2002’de19 yaşında lösemiden hayatını kaybetti. Kuzeninin ölümünden çok etkilenen genç kız, kanserli çocuklar için bir şeyler yapma isteğini, Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde okurken gerçekleştirdi. Sınıf arkadaşlarıyla birlikte sosyal sorumluluk dersi kapsamında BEÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Onkolojisi Bölümündeki çocuk oyun odasında kitaplık oluşturdu.

Hastanede 4 yıl gönüllü öğretmenlik yaptı

Ardından sık sık servise gitmeye başlayan Karakök, onlara gönüllü öğretmenlik yapmaya başladı. Hastanede 4 yıl gönüllü öğretmenlik yapan Karakök, 2015 yılında mezun olduktan sonra da çocuklardan kopamadı. Karakök, 2016- 2107 eğitim öğretim yılı başında hastane yönetiminin talebiyle Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından ücretli öğretmen olarak görevlendirildi. Karakök, haftanın 5 gününü yaşları 2 ile 16 arasında değişen çocuklarla Onkoloji Bölümünde geçiriyor. Karakök, sağlık durumlarına göre çocuklara odalarında veya oyun odasında eğitim veriyor, kitap okuma ve oyun gibi faaliyetler yapıyor.

2002’de kuzenini lösemiden kaybetti

Ayrıca çocukların aileleriyle de yakından ilgilenerek onlara psikolojik destek veriyor. Gülay Karakök, 2002’de kuzenini lösemiden kaybettikten sonra kanser hastası çocuklar için içinde hep iyi bir şeyler yapma isteği olduğunu, bunu üniversite eğitimi sırasında yakaladığını ve devam ettirdiğini söyledi.

‘Birileri bir yerde bir şeyin savaşını veriyor’

Karakök, şöyle konuştu: “Artık bu çocuklar benim ailem gibi oldu. Burası benim öyle çıkıp gidebileceğim, unutabileceğim bir yer değil. Burada 5’inci senem. Kaç aile, kaç çocuk tanıdım. İlk zamanlar zorlanıyorsunuz ama güçleniyorsunuz aslında. Burada, 1-1,5 yaşında çocuk da görüyorsunuz. Yaşı 20 olan genç de görüyorsunuz. Onlardan güç buluyorsunuz. Onlar o kadar savaşırken saçma sapan şeylere üzülmek gelmiyor içinizden. Dışarı çıktığınız zaman diyorsunuz ki, ‘Birileri bir yerde bir şeyin savaşını veriyor’. Ben de kendimi daha güçlü hissediyorum onları tanıdıktan sonra. Bazen psikolojinizin de çöktüğü oluyor evet kabul ediyorum ama yükseltiyor da. Burası umudun hiç bitmediği yer. Asla umudunuzu kaybedemezsiniz burada. En kıymetli şeyiniz umut.”

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica