Raporlar

Mustafa Kemal Paşa ve Taliban

Mustafa Kemal Paşa ve Taliban … Koç: “Mustafa Kemal Paşa’nın tüm yaşamı boyunca karşı çıktığı bir anlayışı temel alan Taliban’ın Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye’de yaptığını tekrarladığını ileri sürebilmeyi anlayamıyorum.” yorum/haber
Yıldırım Koç

Mustafa Kemal Paşa ve Taliban

Bazı kavramları birbirine benzetemezsiniz, aynı cümle içinde kullanamazsınız. Hayvan leşi ile kuzu şişinin benzer yanı vardır; ikisi de ettir. Ancak hayvan leşinin kuzu şişi gibi olduğunu söylerseniz, saçmalamış olursunuz. Mustafa Kemal Paşa ile Taliban’ı aynı cümle içinde kullanmak, Taliban’ın Mustafa Kemal Paşa’ya benzediğini ileri sürmek ise saçmalamanın ötesinde bir durumdur.

Kemalizm konusunda epeyce çalışmış biri olarak, Mustafa Kemal Paşa’nın tüm yaşamı boyunca karşı çıktığı bir anlayışı temel alan Taliban’ın Mustafa Kemal Paşa’nın Türkiye’de yaptığını tekrarladığını ileri sürebilmeyi anlayamıyorum. “Akıl tutulması” kavramı bile bu durumu açıklayamıyor.

Mustafa Kemal Paşa’nın savunduğu ve önemli ölçüde gerçekleştirdiği demokratik devrimin en önemli üç unsurundan biri, insanların başka insanların kulu olmasına son vermesiydi. Atatürk, insanların, şeyhlerin, din adamlarının, toprak ağalarının, aşiret reislerinin, sermayedarların ve kadınların da erkeklerin kulu olmasını önleyebilmek için son derece önemli girişimler gerçekleştirdi. Kurtuluş Savaşımız, aynı zamanda Osmanlı’nın padişahının ve halifesinin kulluğuna karşı bir mücadeleydi. Taliban ise insanların kulluğunu temel alan bir düzen kuruyor; özgür insanları kullaştırmayı amaçlıyor.

Mustafa Kemal Paşa, başından itibaren onurlu bir dış politika izledi. Karakol Cemiyeti’nin Sovyet Rusya ile imzaladığı ve alınacak yardım karşılığında bağımlılık temelinde bir ilişki öngören anlaşmayı yırttı. Sovyet Rusya’dan yardım aldı; ancak bağımsızlığımıza en küçük bir zarar vermedi; Sovyet Rusya ile bağımlılık yerine eşitler arasında saygıya dayalı bir ilişki kurdu. Emperyalizme karşı mücadelesi, insanın insanı sömürmediği ve tüm insanlığın dostluk içinde yaşadığı bir dünya amacına hizmet edecek biçimde bağımsız bir Türkiye yaratmayı hedefliyordu. Taliban ise emperyalizmin kuklası olarak ortaya çıktı. Emperyalizm tarafından beslendi, desteklendi, finanse edildi, silahlandırıldı ve tabii ki kullanıldı. Taliban’ın bugünkü amacı ise, insanlığı karanlığın içine sürüklemektir. Ne zaman yeniden emperyalizmin kuklası olmayacağının hiçbir garantisi yoktur.

Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı’dan devralınan toplumu çağdaş bir ulusa dönüştürmek için mücadele etti. Taliban ise çağdaş ulus yerine din adamlarının diktatörlüğü temelinde yaşayacak bir toplum yaratmaya çalışıyor.
Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, en zor ve sıkıntılı dönemlerde bile, Meclis içinde demokratik bir işleyiş sağladı ve gücünü demokratik bir biçimde Meclis’ten aldı. Taliban’ın demokratlığından söz edebilmek için insanın aklını yitirmiş olması gerekir.

Mustafa Kemal Paşa Kurtuluş Savaşı yıllarında bile hukukun üstünlüğünü, insanlığın evrensel değerlerini temel alarak hareket etti. Taliban için insanlığın evrensel değerleri gibi bir anlayış yoktur. Hukuk ise, din adamlarının keyfi diktatörlüğüdür.

Bu farkları daha uzun uzun anlatabilirim. Ancak inanın değmez. Bir yüzyıla damgasını vurmuş, insanın insanı sömürmediği ve ezmediği bir dünya hedefini aklından hiç çıkarmadan özgür ve demokratik bir ülke kurmuş olan Mustafa Kemal Paşa’yı, salt ABD’ye karşı çıkıyor diye geçmişte onun köpekliğini yapmışlarla aynı cümle içinde kullanmak, akıllı insanın yapacağı iş değildir. “Ayıp” sözcüğü yeterli değil; çok çok ayıp.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica