Sevgili hemşehrim Erdoğan Kütahyadan sana sesleniyorum

Sevgili hemşehrim Erdoğan Kütahyadan sana sesleniyorum Muharrem İnce; “Eğer bilgin varsa, yüreğin varsa benim karşıma bir televizyonda çık hadi ekonomi tartışalım” dedi. Sevgili hemşehrim Erdoğan Kütahyadan sana sesleniyorum detaylar haberimizde…

Sevgili hemşehrim Erdoğan sana sesleniyorum

CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Kütahya’da düzenlenen mitingde konuştu. İnce’nin konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Uçağın yerli değil, gözlüğün yerli değil”

“Bordan füze yakıtı yapmamız lazım. Bordan ısıya dayanıklı cam yapmamız lazım. Bor olarak satarsan ucuza satarsın ama füze yakıtı satarsan pahalıya satarsın. İtalya bizden 1 liraya alıyor bize 15 liraya satıyor. Erdoğan otomobilin kaportasına talip, ben otomobilin beynine talibim. Meydanlara geliyor diyor ki “Bay İnce” diyor bana. ‘Sana ekonomi dersi veririm’ diyor. ‘Bay İnce’ derken beni halktan uzak… Erdoğan seninle ben fakir fukara ailelerden geldik doğru. Ama ikimiz arasındaki fark, sen geçmişini unuttun, ben unutmadım. Sen harama bulaştın, ben harama bulaşmadım. Aramızdaki fark bu…. Elitistmiş, seçkinciymiş… Ya senin neren yerli? Uçağın yerli değil, gözlüğün yerli değil. Ayranı bile yerli değil artık. İnekler yabancı, saman Euro ile alınıyor Bulgaristan’dan.”

“Süleyman Şah’ı oradan oraya gezdirdi”

“Süleyman Şah. Anıtkabir’de 81 vilayette toprak vardır, Atatürk’ün yanında. Bir de ne vardır biliyor musunuz? Selanik’te evinin bahçesinden toprak gitmiştir, bir de Süleyman Şah türbesinden gitmiştir. Süleyman Şah bizim toprağımızdır. Süleyman Şah’ı oradan oraya gezdirdi, sağlığında bile bu kadar gezmedi. Sevgili hemşerim Erdoğan sana Kütahya’dan sesleniyorum. Eğer bilgin varsa, yüreğin varsa benim karşıma bir televizyonda çık hadi ekonomi tartışalım. Hadi gelsin. Bence gelecek, biraz sıkıştırayım belki gelir.”

“Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde enflasyon 5,87. Ama Türkiye’de 12,64…”

“Son 15 yılın en yüksek enflasyonu yüzde 12,64. Dünya ortalaması 3,85. Gelişmiş ülkeler 1,93. G7 ülkeleri 1,85. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde enflasyon 5,87. Ama Türkiye’de 12,64. Bakın çok ilginç bir şey daha söyleyeyim. 2016 yılında devlet kamu binalarını kiralıyor ya. 2016’da 728 trilyon kira parası ödemiş. Yine devlet 2017’de 901 trilyon, yeni parayla 901 milyon kira ödemiş. Yine devlet 2017’de 549 milyon araç parası ödemiş. Yani öyle savurgan bir devlet var ki artık ona kira buna kira, onu sat bunu sat. Ben Muharrem İnce olarak söz veriyorum. Benim cumhurbaşkanlığımda vatandaş kemer sıkmayacak, devlet kemer sıkacak.”

Sevgili hemşehrim Erdoğan Kütahyadan sana sesleniyorum

“Türkiye’den iki kat büyük ülke, milletvekili sayısı 450”

“Çiftçiye mazotu 3 liradan vereceğiz. Rusya’da 0,68 cent, ABD’de 0,85 cent. Türkiye’de 1,27 dolar. Senin mazotunun yarı parasına Rus çiftçisi, Amerikan çiftçisi mazot alıyor. Sen iki katını alıyorsun. Rusya’nın nüfusu 150 milyon. Milletvekili sayısını biliyor musun? 450. Türkiye’den iki kat büyük ülke, milletvekili sayısı 450. Ama benim ülkemin sayısı 600. ABD, 300 milyon, Türkiye’nin dört katı. Milletvekili sayısı 535. Adam senin dört katın büyük devlet, 535 milletvekili var.”

“Dünya lideriymiş, kimsenin taktığı yok Türkiye’yi”

“Erdoğan bir daha seçilirse, dolar 10 lira olur. Bir tane dost kalmadı dünyada. Dünya lideriymiş, kimsenin taktığı yok Türkiye’yi. Yurt dışına gidin girin pasaportla da görün dünya liderini. Orada sana yapılan Türkiye’ye yapılıyor. Gelin bu işi değiştirelim.”

“Şu anda Amerikan tütünü içiyor millet”

“Ben Yalova’da doğup büyüdüm. Türkiye’yi dolaşıyorum. Geçen gün Adıyaman’a gittim, içimi acıtıyor. Adıyaman’da köylüler tütün ekiyor, tütünü yasaklamışlar. Tütünü ekersen hapse atıyor devlet. Erdoğan meydana gelmiş şöyle anlatıyor. Diyor ki “Tütün zararlıdır” diyor. Fakat Türk tütünü ekilmiyor ama Amerikan tütünü satıyorlar bize. Şu anda Amerikan tütünü içiyor millet. Türk tütününde zehir var da Amerikan tütününde vitamin mi var? Bunlar Türkiye’yi Ankara’dan yönetmiyor, bunlar Türkiye’yi Moskova’dan yönetiyor, Brüksel’den yönetiyor. Ben Türkiye’yi Ankara’dan yöneteceğim.”

“Erdoğan’ın yaptığı köprüden geçersen 114 lira gidiş, 114 lira geliş ödüyorsun”

“Bir şey daha anlatayım. Rahmetli Demirel, birinci Boğaz Köprüsü’nü yaptı. Rahmetli Özal, ikinci köprüyü yaptı. Erdoğan da üçüncü köprüyü yaptı. Bayramda Demirel’in yaptığı köprüden geçerseniz bedava geçeceksiniz. Erdoğan’ın yaptığı köprüden geçerseniz parayla geçeceksiniz. Peki parası ne kadar? Bir, bayramdan sonra da dönüş yapıyorsunuz diyelim. Demirel’in yaptığı köprüden 11 liraya geçiyorsun, gidiş geliş. Erdoğan’ın yaptığı köprüden geçersen 114 lira gidiş, 114 lira geliş ödüyorsun. Ey aziz kardeşim soyuluyorsun. Buna bir tamam diyelim mi artık?”