Ekonomi

Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alındı

Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alındı Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan’ın görevinden alındığı iddia edildi. Bostan’ın yerine de vekaleten Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ’ın getirildiği öne sürüldü. Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alındı detaylar haberimizde…

Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alındı

3 Kasım 2016’da Özelleştirme İdaresi başkanlığı görevinden Türkiye Varlık Fonu başkanlığı görevine getirilen Mehmet Bostan, Varlık Fonu’nun hem genel müdür hem de yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyordu.

Bostan’ın yerine vekaleten atandığı belirtilen Himmet Karadağ, Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu’nda yer alıyordu. Karadağ ayrıca Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütüyor.

Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alındı

Mehmet Bostan kimdir?

Mehmet Bostan, 1971 yılında İstanbul’da doğdu. Eğitim hayatını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olarak ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde İngilizce İşletme Yüksek Lisans alarak tamamladı.

1995 yılında iş hayatına atıldı ve sırasıyla Denizbank’ta Kurumsal Bankacılık Yetkilisi, BNP Ak Dresdner Bank’ta Pazarlama Müdürü, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda Müdür görevlerini sürdürdü. 1 Eylül 2009 tarihinde Güneş Sigorta’da Mali İşler Yönetimi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve getirildi. Bir süre sürdürdüğü görevinin ardından Vakıf Emeklilik Genel Müdürü oldu.

5 Ağustos 2013 tarihinde SPK tarafından Turkcell Yönetim Kurulu Bağımsız Üyeliği’ne atandı. 26 Şubat 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararıyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığı görevine getirildi.

Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alındı

Türkiye Varlık Fonu nereye ne harcadı?

Türkiye Varlık Fonu (TVF) kurulalı bir yılı geçiyor. 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra, “Gazi Meclis”te görüşülen bir kanun teklifiyle, Sayıştay’ın denetim yapamayacağı bir anonim şirket olarak kurgulandı.

TVF, yürürlükteki yasalar karşısında gelmiş geçmiş en ayrıcalıklı A.Ş.

Denetimden uzak ve belirsizliklerle dolu yapısının inşasında OHAL düzeni, bu imtiyazlı şirkete, olağan rejimlerde tahkim edilemeyecek bir zemin oluşturdu. Tartışmasız, sorgusuz sualsiz “küt” diye geliveren gece yarısı KHK’leriyle, kimseye ağzını açma fırsatı dahi verilmedi.

İlan edilme gerekçesi darbeci kadroları hızla yargılayıp cezalandırmak olan OHAL rejimi, başka pek çok “tahkim” işlevinin yanı sıra, halkın birikimleriyle kurulup yaşatılan büyük kamu kuruluşlarının TVF’ye devrine yaradı.

AKP medyasına bakarsanız TVF, küresel bir aktör olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. (Devredilen varlıkların aktif büyüklüklerinin 160 milyar dolar, özkaynak büyüklüğünün de 35 milyar dolar olduğu açıklanmıştı.)

Oysa henüz ortada ne plan var, ne de denetim raporu. Yasa teklifi Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülürken, AKP’li bakan ve vekiller neredeyse yemin billah bir tarzda TVF’nin denetleneceği sözünü verdiyse de dostlar alışverişte görsün tabii.

Toplumsal hafızayı şiddet kullanarak yok etmenin gayet organize bir plan olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılırken, “denetim” sözünün lafı mı olur?

Dolayısıyla Sayıştay’ın denetlemediği TVF’nin denetim ve değerleme için hangi tanınmış “bağımsız” denetim şirketiyle, yüzde, binde kaç oran üzerinden anlaştığı, bizim vergilerimizden sözleşme bedeli olarak bugüne dek kaç TL ödendiği de belli değil.

Yeri gelmişken…

TVF yasasının gerekçesine “Otoyollar, Kanal İstanbul, üçüncü köprü ve havalimanı, nükleer santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu artırılmadan finansman sağlanması” yazıldığını unutmadık.

O nedenle Ulaştırma Bakanı’nın geçenlerde ön fizibilite sözleşmesinin imzalandığını açıkladığı Kanal İstanbul’un, Cengiz-Kolin-Kalyon’un 20 milyar dolarlık Akkuyu Nükleer Santralı’nın yüzde 49’una ortaklık açıklaması ile TVF kaynakları arasında bir bağ kuruldu mu, bilmiyoruz mesela. (Geçen haziranda, bu satın almanın ardından ihtiyaç duyulan büyüklükte kredi finansmanı çekme olanağının bulunacağı duyurulmuştu.) Şeffaflık dediğiniz tam olarak budur.

TVF bugünlerde, 2018 bütçe tasarısı ve üç yıllık Orta Vadeli Program (OVP) hazırlıkları sebebiyle gündemde. TVF’nin, ekonomik büyümeye yüzde 1.5 katkı sağlaması bekleniyormuş. Herhalde OVP açıklanırken, Ziraat Bankası, Halkbank, BOTAŞ, PTT, TPAO, Milli Piyango’yu bünyesinde tutan TVF’nin bu katkıyı nasıl sağlayacağını daha ayrıntılı öğreniriz. Keza, TVF’ye devredilen ve toplam büyüklüğü 2.3 milyon metrekare olan Hazine taşınmazlarının nasıl değerlendirileceğini de.

TVF’yle ilgili aydınlatılmaya bir başka kayda değer gelişme, Katar Yatırım Fonu’yla ilişkisi. Epeydir konuşulan ortaklık görüşmelerinde ne mesafe alındığı meselesine de açıklık getiren yok.

Sonuç olarak TVF’ye yurtdışından büyük ilgi gösterildiğini, yatırımcılarla işbirliği görüşmeleri yapıldığını sürekli duyup okusak da bütün açıklamalar hâlâ son derece genel, hâlâ son derece hamasi.

Devasa kamu şirketlerini OHAL rejimi marifetiyle devralan TVF’nin, geliri gideri, nereye ne harcadığı, kimden ne aldığı ve nasıl denetlendiğine dair sorular hâlâ cevapsız.

Söyleyin hadi: TVF’nin bir yılda nereye harcadığını bilmeden, büyümeye yüzde 1.5 katkı yapacağına nasıl inanacağız?

Türkiye Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan görevden alındı

Erdoğan’dan Varlık Fonu itirafı: Hedefe ulaşılamadı…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Varlık Fonu Başkanı Mehmet Bostan’ın görevden alınmasına ilişkin açıklamada bulundu. Erdoğan konuya ilişkin şöyle konuştu; Varlık Fonu’nda hedeflenen arzulanan bir süreç maalesef olmadı. Bu olmayınca sayın başbakan, biliyorsunuz varlık fonu ona bağlıdır, biz sayın başbakanla bunların istişaresini yaparak karar alırız. Sayın başbakan da ben de bu gelişmeleri gördük. Böyle yürümeyeceğine kanaat getirdik. Bu adımın atılması isabetlidir dedik. Hayırlı olsun. Çünkü varlık fonunu yeniden bir reorganize etmemiz şart.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica