Uzun yıllar yerel yönetimde basın ve halkla ilişkiler müdürü olarak görev yaptım.
Belediyeler kent ve vatandaşa hizmet için vardır.
Bu yaşamsal görev ce sorumluk önce insan, önce doğa, önce yandaşa değil
Kente ve vatandaşa hizmet, önce üretmek ve kaynak yaratmayı ilke edinen
‘’Sosyal Belediyeciliği’’ ilke edinen ve uygulayan belediye başkanı
ve belediye kadrolarında görüyoruz.
Geçtiğimi günlerde KOÜ Tıp Fakültesinde tedavi için bulunan yol arkadaşımı
ziyarete gitmiştim. Hastaneden saat 16.00 da ayrılırken Üniversitenin oto parkında
bir araç tarafından ezilmiş ve bu yüzden de arka ayakları devre dışı kalmış
Sınırsız acı çeken köpeği görünce sosyal belediyeciliği 5 yıl süresince
İzmit halkı tarafından görülmüş ve onaylanmış bu yüzden de
ikinci dönem tekrar yetki almış olan İzmit Belediyesi Çınar Masasını arayarak
konu hakkında bilgi verdim, olay yerini tarif ettim.
Karşımda kültürlü olduğu kurduğu cümlelerden belli, sesi ile
insanda sıcak duygular uyandıran bir genç kızımız duyarlılığıma teşekkür ederek
ilgili birime hemen bilgi vereceklerini ve benimde süreçten
haber edileceğimi söyledi.
Uzun yıllar halkla ilişkiler uzmanlığı yapmış bir vatandaş olarak
sürecin nasıl yönlendirileceği merakla telefon görüşmesini noktaladım.
Yaklaşık 15 dakika sonra telefonuma
İzmit Belediyesi Çınar Masasından bir mesaj geldi.
Yine yaklaşık bir saat sonra da bu kez telefonum çaldı.
arayan Can Atalay adında İzmit Belediyesi çalışanı idi ve
KOÜ Tıp Fakültesi oto parkına gittiklerinin haberini verdi.
Ve ertesi günü de sabah erkenden yine Çınar Masasından arandım…
Sonuçta bir vatandaş olarak ilettiğim bir sorunun çözümü için çalışan
ve çalışmanın sonucu hakkında bilgilendirmem
İzmit Belediyesinin sorun çözücü ve
bilgilendirme duyarlılığını basın ve halkla ilişkiler uzamanı olarak
yıldızlı peki ile değerlendirdim.
*********
Kocaeli Büyükşehir İSU’ya –‘0’ a gelince de.
Konuyu okuduğunuzda haklı olduğum konusunda
siz saygıdeğer okurlarımızın da hak vereceğine inanıyorum.
Uzun yıllar yerel yönetimde daire müdürü olarak hizmet verdiğim için
Biliyorum ki 0-2 tona su harcaması faturalanmıyor.
Faturalanma için su sayacında 0-3 ton harcama gözükmesi gerekir.
Ancak geçtiğimiz aylarda haberdar olduğum bir su sayacında
0-2 ton gözükmesine karşın su sayacını okuyan İSU görevlisi
bir ton harcama da kendinden ekleyip 0-3 ton olarak faturalayabilmiş.
Konuyu Başiskele İSU yetkilisi ile konuştum.
Ayrıntılı bir sohbet ettikten sonra İSU’nun bu konuda
duyarlı olabileceğini düşündüm.
Sonraki ayda vatandaşın 30 günün sadece bir haftasında
evinde kaldığı için su sayacının son okunan rakamı 8 ton.
Ve 7 Mayıs günü İSU görevlisi su sayacını okumaya geldiğinde de
doğal olarak sayaçta son gözüken su harcaması 10
yani bir sonraki aya göre sadece 2 ton.
Yani yasa gereği fatura kesilmemesi bir sonuç.
Ancak hoş olmayan İSU’nun tutumu.
Sayaç okuma görevlisinin yapması gereken ilk okuma 8 son okuma 10 ton…
Yani sayaçtaki sonucu işleme koyması.
Ne var ki İSU görevlisi 1 ton da kendisi ekleyip
3 ton su harcaması olmuş gibi işlem yaparak ücretlendiriyor.
Bu yasal bir soygun değil de nedir.
Yasaları uygulaması, vatandaşın özlük haklarına saygılı olması ve
hizmet vermesi gereken kurum kendi yasasını yok sayıp,
‘’Ben yaparım olur’’ anlayışı ile adeta haraç keser gibi işlem yapması
vatandaşa saygısızlık ve suçtur.
*********
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde alınan sonucun ardından
CHP’nin birinci parti olarak çıktığı seçimlerle ilgili ‘Niye oy vermediniz?’ sorusuna
cevap arayan AK Parti yönetiminin karşısına iki önemli mesaj çıkmış.
Ekonomide yaşanan yüksek enflasyonla ilgili
‘Zamlar belimizi büktü’ diyen seçmen
ayrıca ‘Halktan koptunuz’ mesajı da vermiş.
Diyalektiğin değişmez yasası değişimdir.
Görülüyor ki AKP de 22 yıllık tek başına iktidar olmanın
kibir ve ‘’Ben yaparım olur ‘’ anlayışı ile
değişimi kendi adına olumsuz yaşamakta.
Bu tutum da gösteriyor ki AKP son seçimi yaşayacak
*********
Mayıs 2024, TÜİK’E göre işsizlik azalmış.
Fıkra bu kadar
*********
Omurgasızlar
İhanet ederek giderler.
*********
Esen kalın.
Kozmosun tavanı kadar saygılar
