Toplumsal Çöküş AKP’nin Eseridir
Sosyalist Cumhuriyet Partisi (SCP) Kocaeli İl Başkanı Gökhan Onater, ülkemizde yaşamakta olduğumuz toplumsal çöküşün yapı taşlarının nasıl adım adım döşendiğini tarifleyen yazılı bir açıklama yaptı- akarhaber
Bir toplumun çökmesi için gereken faktörlerle AKP zihniyetini karşılaştırdığımızda Cumhuriyeti çökertmek için gereken her şeyin yapıldığını görmekteyiz:
1. Kaynakların tükenmesi: Madenler, fabrikalar, bankalar, e-nabız bile yabancılara satıldı
2. Koşulların gerisinde kalmak: Enflasyonda, üretimde, eğitimde dünya çapında en gerilerde kaldık. Bilgi güvenliğimiz sağlanamadığından vatandaşlarımızın e-devlet bilgileri çalındı.
3. İşgaller ve Hastalıklar: Türkiye sığınmacı işgaline sokuldu. Toplumun ruh sağlığını bozdunuz, halkımızı hastanelerde sıra bulamaz hale getirdiniz.
4. Sosyal Bütünlüğün ve Ortak Kimliğin Bozulması: Ulusal kimliğimizin adı olan “Türk Milleti” ifadesinden hep rahatsız oldunuz. Sonuçta, hukuk fakültesini kazanan ancak sınıfın yüzde 90’ının Cumhuriyetin Kuruluş tarihini bilmeyen öğrencilerden oluştuğuna şahit olduk.
Toplum, AKP yandaşı olan ve olmayan olarak ikiye bölünmüştür. Yandaşların her türlü ahlaksızlığı örtbas edilmeye çalışılmaktadır.
5. Eşitsizliğin artması: Yandaşlarınıza akıttığınız paralarla zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul hale getirdiniz. Para basarak enflasyonu artırdınız. Asgari ücretlinin ve emeklinin cebindeki parayı hortumladınız. Dar gelirliler için hayatı çekilmez hale getirdiniz.
6. Bilişsel Becerilerin Azalması: Hayatta kalabilmek için uğraşan işsizlerin, emeklilerin ve emekçilerin entelektüel alanlarda kendilerini ilerletmeleri imkansıza yakın olduğundan, toplumun geleceği için endişe duymak gerekmektedir.
7. Yaratıcılığı Kaybetmek: AKP iktidarının en başarılı olduğu konu budur. Bir tek yaratıcılığı kaybetmediler. Toplumu bölme, müsriflik ve yeni vergiler yaratma konusunda şampiyon olmuşlardır. Yeni Anayasa tartışmalarıyla, toplumun gerçek gündemi olan, her türlü can güvenliğinin sağlanması, ekonomik ve sosyal çöküntü, sığınmacıların gönderilmesi, sınırlarımızın güvenliği gibi konular unutturulmaya çalışılmaktadır.
Hele TBMM Meclis başkanı sıfatlı Numan Kurtulmuş’un Anayasanın 3. Maddesinin değiştirilmesini savunması, tam bir nabız yoklamasıdır. Yoğun tepki görünce geriye çark etmiştir. Bu konu bir daha gündeme gelmemek üzere kapatılmalı, Numan Kurtulmuş istifa etmeli, etmiyorsa görevden alınmalı, görevden alma yetkisine sahip olan da onu koruyorsa hepsi birlikte erken seçimle gönderilmelidir. Anayasaya üzerine ettiği yemine sadık kalmayan hiç kimsenin, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay gibi yüksek mahkeme kararlarını uygulamayan hiçbir partinin TBMM’de yeri olmamalıdır.
