Mahzen

Perinçek: “Transatlantik batıyor”

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ABD’de yaşanan olaylarla ilgili, “Trump, haraç sistemini sürdüremeyiz diyor. Ama onu sürdürmek isteyen bir derin devlet, Amerikan emperyalizminin doğası var. Amerika bir iç savaşa gidiyor; çözüm de o savaştan çıkacak. Transatlantik batıyor” dedi.- akarhaber

Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’daki Çıkış Yolu programında Türkiye’nin gündemini değerlendirdi. Perinçek, Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Ataer’in bayramların değerlerinden ABD’deki iç savaşa kadar çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Atlantik Sistemi’nin çöktüğünü belirten Perinçek, Türkiye’nin yükselen uygarlıkta yerini alması gerektiğini söyledi. İşte Perinçek’in değerlendirmelerinden öne çıkanlar:

KURBAN BAYRAMI ERDEMLERİN GÜNÜ

“Bayram, umutların paylaşıldığı, iyimserlik zamanları. İslamiyet’in paylaşma ve dayanışma kültürünü gelecek kuşaklara miras olarak bırakmamızı bize öğütlüyor. Bu bayram da değerlerimizi yeniden tazeledik. Mesela nedir? Kurbanın dağıtılması çok önemli. Geçende Ethem Sancak bir fıkra anlattı. Kurban Bayramı’nda kurban kesmiş Hazret-i Muhammed Peygamberimiz. Ondan sonra, Hazret-i Ayşe’ye sormuş, ‘Ne kaldı bize?’ diye. Hazret-i Ayşe de demiş ki, ‘Bir tane but kaldı.’ ‘Hayır’ demiş, ‘Esas bize kalan o dağıttığımız.’ Yani dağıttığımız kadar biz varız diyor. Bu çok önemli. Yani biz verdiğimiz kadar, dağıttığımız kadar, paylaştığımız kadar biziz. Öbür türlü hep bana hep bana dediğimiz zaman biz de olmuyor, bencillik oluyor. O bakımdan Kurban Bayramı bizim için çok değerli ve gelecek kuşakları bırakacağımız büyük değerlerin, erdemlerin günü.

“ABD DÜNYANIN EN BÜYÜK HARAÇ SİSTEMİNİ KURDU”

ABD’nin kurduğu haraç sistemi, bu dünyanın gördüğü en büyük haraç sistemi. Ne Cengizhan, ne Timur, ne başkası… ABD, 1945’ten yakın zamana kadar dolar basarak dünyanın haracını yedi ve büyük bir zenginlik yarattı. Ama ABD’nin karşısında büyük güçler oluşmaya başladı. Çin onu ekonomide satın alma gücü paritesi olarak geçti. Çin’in silahlı gücü, Rusya’nın silahlı gücü, Vietnam Savaşı, Küba Devrimi, Nikaragua, Laos vs. dünyadaki devrimler… Sonuç itibarıyla doların dolaşım alanını sınırlayan bir tablo ortaya çıktı. Dolayısıyla ABD’nin haraç sistemi çöktü.

ABD bir yol ayrımına girdi. Eskisi gibi silahla doların dolaşımını dayatamıyor. Karşısında önemli silahlı güçler var. Trump burada bir Amerika gerçeği olarak çıktı. ‘Biz artık eskisi gibi dünyada silahımızı dayatarak bu haraç sistemini sürdüremeyiz. Dönelim içimize, First America, Birinci Amerika diyelim.’ Şimdi o bocalamaları yaşıyor.

ABD’DEKİ ÜÇÜNCÜ GÜÇ

Trump ‘Haraç sistemini sürdüremeyiz.’ diyenlerin temsilcisi ama onu sürdürmek isteyen çok önemli bir güç var, derin devlet var, Amerikan emperyalizmi var, onun doğası var. Şimdi bu iki kuvvet arasında bir çarpışma var. Birisini Biden temsil ediyor. Demokrat Parti. Birisini Cumhuriyetçi Parti olarak Trump temsil ediyor. Yani bu iki kuvvet emperyalistler arası bir çarpışma. Ama bir de üçüncü güç var. Nedir? ABD halkı. Kovid sürecinde hastanelerde perişan olan insanlar, sağlık hizmeti göremiyor, milyonlarca insan sokaklarda yatıyor, gıda sıkıntısı çekiyor, eğitim hizmeti göremiyor…

Tarihe baktığımız zaman da halk hareketleri ilk önce sistem içinde çarpışan kuvvetlerin birinin içinden boy göstermeye başlıyor. Kızıl enseliler falan deniyor, Trump’ın arkasından çıkan. Halk kesimini temsil eden güçler. Amerikan halkı, kovboylar diyeyim. O kovboyların da böyle yavaş yavaş tarih sahnesine çıktığını görüyoruz.

KİRLENEN İNSAN

Kaliforniya’da olan olaylar bir yandan Biden’la Trump arasında bir savaş. Ama bir yandan da orada boy vermeye başlayan bir Amerikan halkı veyahut da kovboy çizgisi var diyelim. Çünkü kovboy sonuç itibariyle sığır çobanı. Emekçi o da. Onun faziletleri de var. Dürüst, namuslu. Böyle bir tarihsel döneme girdik. Onun için ABD yol ayrımında diyoruz bu geldiğimiz yere.

Tabii bir yandan da Avrupa’da çok önemli bir çöküş var. En önemlisi insanın çökmesi. Yani baktığımız zaman emperyalist sisteme; nüfus yaşlanıyor, insan gücü ihtiyacını karşılayamayan bir tablo ortaya çıkmaya başlıyor. Uyuşturucu, eşcinsellik, intiharlar vs. Yani kirlenen bir insan var. Bu para ilişkilerinden çok daha önemli. Çünkü kirlenen insanla ne yapabilirsin? Sanayi mi yapabilirsin, tarım mı yapabilirsin, kültür mü yapabilirsin, sanat mı yapabilirsin? Dolayısıyla kirlenen insan aslında ABD ve Avrupa emperyalizminin bugün karşılaştığı en büyük problem.

ABD’de elbette bağımsız, kendi hedefleri olan, kendi programı olan bir halk hareketi düzeyi yok. Ama oraya doğru gidiyor. Yani bu süreçte halk tecrübeler içerisinde kendi programını, kendi bağımsız hedeflerini ortaya çıkaracak.

Kaliforniya’daki hareketleri daha çok Demokrat Parti’nin yani küreselcilerin desteklediği görülüyor. Rusya’ya baktığımız zaman da ‘Ukrayna’daki gibi bu bir turuncu hareket’ değerlendirmeleri yapılıyor. Sonuç itibarıyla bu hareket küreselciler ile vatanseverler arasındaki bir çarpışmaya doğru evriliyor.

Bir de yavaş yavaş tarih sahnesine çıkan bir halk var. Burada bizi esas ilgilendiren ABD’deki halk hareketinin yavaş yavaş kendi hedeflerine, kendi bağımsız örgütlenmesine ve kendi bayrağı altında bütün bu mücadelelere katılan bir sürece girmesi.

“ÇÖZÜM İÇ SAVAŞTAN ÇIKACAK”

Amerika bir iç savaşa gidiyor çünkü çözüm o savaştan çıkacak. Yani mevcut sistemin içinde bir çözüm olmadığına göre birileri çözümü getirecek. Çözümler böyle yumuşak geçişlerle değil, gitgeller ve zikzaklardan sonra oluyor.

Şimdi batan bir balıkçı teknesi değil. Bir transatlantik batıyor. Uzun sürecek ve batarken yarattığı anaforun etrafında ne var ne yok büyük bölümünü içine çekecek.

ABD, Dünya Savaşı’na karar verecek tek devlet. Bu batışa iki yanıt olabilir. Biri batışı efendi efendi kabul ediyor. Bir de, buna silahla karşı koyalım diyen seçenek. Bu iki seçenek arasında Amerika bir karar verecek. Aslında bu çarpışmalar biraz da bu bağlamda anlam kazanıyor.

Mesela Trump’ın içine de öbür tarafın girdiği gözüküyor. Son seçimde Trump’ın kazanacağı belli olunca, ABD devletinin oraya bir yığınak yaptığı gözüküyor. Ve Amerikan derin devletiyle de Trump arasında bir mücadele var. Zaten Trump da meydan okuyor. ‘Ben de bu derin devleti temizleyeceğim.’ diyor. Dolayısıyla ABD’nin yol ayrımı, yumuşak formüllerle çözülmeyecek gözüküyor.

Ateşlerin, silahların, kuvvetlerin kullanıldığı bir sürece girdi ABD. En önemlisi tarafların da Amerikan ordusu içinde güçleri var. İkincisi, eyaletleri içerisinde Trump’ın ağır bastığı, daha merkezi eyaletler var. Daha küresel sermayenin yoğun olduğu hem batıdaki Boston hem de doğudaki büyük sermayenin yoğun olduğu eyaletlerde de Biden, Demokrat Parti ağır basıyor. Dolayısıyla o eyaletler arasında da bir silahlı bölünme söz konusu. Hem Amerikan ordusunun içinde bir bölünme var. Hem de farklı eyaletlerin birbirine karşı kamplaşması, cepheleşmesi diye bir durumda gözüküyor. Türkiye bu batan ve çöken tarafta olmayacak. Asya’da olacak. Yani yükselen, dünyanın geleceğini kuran, yaratan tarafta.

FESİH SÜRECİNİ BALTALAMAYA ÇALIŞANLAR

Öcalan’ın çağrısı bir umut ve iyimserlik, çünkü o çağrının en önemli noktası PKK silahları bırakacak. PKK kendini feshedecek ama devletle ve toplumla bütünleşme amacıyla feshedecek. Türk Devleti de bunu benimsedi. Zaten burada aktif olan, süreci belirleyen Türk Devleti. Sürecin pasif unsuru ise PKK. Kendisi söylüyor, ‘Bizim ömrümüz bitti.’ diyor. Fakat bu iyimserlik dalgasının şimdi böyle bir şeyle, mukavemetle, dirençle karşılaştığını görüyoruz. Çünkü PKK’nın silah bırakmasını istemeyen bir ABD, İsrail var. Dolayısıyla ABD ve İsrail’in hem Türkiye’deki hem de PKK içindeki güçleri üzerinden bu süreci baltalamaya çalıştığını görüyoruz.”

“KAMPANYA İÇİN HIZLANMAMIZ LAZIM”

Perinçek Ulusal Kanal’ın imecesi için de şunları söyledi:

“Türkiye öyle bir kritik döneme girdi ki yolumuzu aydınlatmamız lazım. Ulusal Kanal, gerçekleri ve çözümleri taşıyor. Bizim fenersiz kalmamız mümkün değil, yolumuzun kararmasını kabul edemeyiz. Madem 15 milyon ödememiz gerekiyor, yükleniyoruz. Başladık. İnsanlarımız gerçekten Kurban Bayramı’nın erdemlerinin de verdiği ilhamlarla, esinlerle katkılarını yapmaya başladılar. Buradan bir daha herkese şunu söylüyorum. Bin lirası olan bin lira, üç bin lirası olan üç bin, beş bin lirası olan beş bin, on beş bin lirası olan on beş bin, 50 bin lirası olan 50 bin, 100 bin olan 100 bin, 1 milyon olan 1 milyon, 5 milyon olan 5 milyon verecek.

Atın nalındaki bir mıh, orduyu kurtarır. Ordu da ülkeyi kurtarır. Bu bir savaş çünkü. Atın nalındaki bir tek mıh. Küçücük mıh diye bakmayın ona. Çivi diye bakmayalım.

Hepimiz alınterimizde kazandığımız değerlerden buna ayıracağız, vereceğiz. Bencillik vs. bunlar bize ait olan huylar değildir. Hepimiz vereceğiz. Hızlanmamız lazım.”

Kampanya hesap bilgileri
Hesap adı: İletişim Gönüllüleri ve Görevlileri Vakfı Hesap Numarası: 0015 8007 304787529 IBAN: TR78 0001 5001 5800 7304 7875 29 Vakıf Bank Beyoğlu Şubesi

Daha Fazla Göster