Kocaeli’de Şehir Hastanesi ve Özel Hastaneler Para Kazansın diye Sağlık Sistemini Sekteye Uğratıyorlar!

Kocaeli’de Şehir Hastanesi ve Özel Hastaneler Para Kazansın diye Sağlık Sistemini Sekteye Uğratıyorlar!

Sağlık Bakanlığı Bütçesi üzerinde TBMM Genel Kurulda konuşan DEM Parti Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sağlık alanında yaşanan skandalları gündeme getirdi- akarhaber

Birçok hastanenin kapatıldığını ve kapasitesinin düşürüldüğünü söyleyen Gergerlioğlu, Şehir hastaneleri ve özel hastaneler kaymaklı iş yapsın diye sağlık sisteminin sekteye uğratıldığını söyledi

SAĞLIK BAKANLIĞI KENDİ BİNALARINI BIRAKIP KİRACI OLUYOR

Şehir hastanelerindeki skandallara değinen Gergerlioğlu, “Öyle bir kaymaklı iş yapılıyor ki, müteahhide ücretsiz bir alan tahsis ediliyor, hastanesini yapıyor, devleti kefil gösteriyor, uluslararası kredi alıyor, binayı bitiriyor. Ardından dolar üzerinden Sağlık Bakanlığı kiracı oluyor. Sağlık Bakanlığı kendi binasını bırakıyor, gidip kiracı oluyor dolar üzerinden, müteahhit şakır şakır para kazanıyor” dedi.

KOCAELİ’DE SAĞLIK FELAKET DURUMDA

Kocaeli Şehir Hastanesinin 2015 yılında temelinin atıldığını söyleyen Gergerlioğlu, “’İki yılda bitirilecek’ denildi. Kaç yılda bitti biliyor musunuz? Sekiz yılda. GAMA-Türkerler ortaklığında ne dolaplar döndü bilmiyoruz. En sonunda ne zaman bitirdiler biliyor musunuz? 2023 Mayıs seçimlerinden önce apar topar açılışını yaptılar. Erdoğan hastanenin önüne gelerek miting yaptı. Seçim öncesi yetişsin diye eksikliklerle açıldı ve karşılığında da ilçelerdeki birçok hastane atıl duruma düşürüldü. Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi adı ‘eğitim, araştırma’ eğitimci yok. Gebze Fatih Devlet Hastanesi hiçbir şeye yetemiyor, oraya 2’nci bir hastane lazım; yapılmıyor. Çayırova Devlet Hastanesi temeli atılmış, gittim gördüm, Bakana da Komisyonda söyledim, altı yedi yıldır bir çukur var, göletler var ve kargalar yuva yapmış; ne hastane var ne bir şey. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesinin üçte 2 oranında hizmet kapasitesi düşürülmüş, yanık ünitesi kapatılmış, onkoloji kapatılmış. Kocaeli Devlet Hastanesinde üçte 2 oranında hizmet düşürülmüş. Benim de görev yaptığım İzmit Seka Devlet Hastanesinin hizmeti üçte 2 oranında azaltılmış, çalıştığım B blok kapatılıyor. Madem depreme dayanıklı değildi, yıllardır bizi, hekimleri, doktorları niye çalıştırdınız? Müteahhide bir ton tadilat masrafı ödemesi yaptılar, ardından da şimdi kapatıyorlarmış. Yürüyüş Yolu Semt Polikliniği binasına deprem sonrası güçlendirme yapılmış, şu anda rant için yıkılıyor. Bakın, ben iyi biliyorum konuyu, yıllarca Kocaeli’de sağlık hizmeti verdim. Geliyoruz, verem savaş dispanseri kapatıldı; Kocaeli Halk Sağlığı Laboratuvarı kapatıldı; Gölcük Devlet Hastanesi yıllardır bitirilemiyor, bir sürü skandal oldu. Koca Kartepe ilçesinin devlet hastanesi yok; Alikahya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi kapatıldı. Bütün bu skandalların hepsi ne için, biliyor musunuz arkadaşlar? Şehir hastanesi para kazansın, bir de özel hastaneler şakır şakır para kazansın diye. Özel hastanelerin çoğu AK PARTİ’li yöneticilerin. AK PARTİ Kocaeli İl Başkanı da bir doktor ve özel hastaneleri var ve sağlıkta Kocaeli çökmüş durumda. Biz ‘Niye hekimler gidiyor?’ diye soruyoruz çünkü büyük bir usulsüzlük var, her tarafta hekimler kaçıyor” ifadelerini kullandı.

VEKİL OLABİLİYORUM HEKİM OLAMIYORUM!

Ben bir hekim olarak kendi şahsıma Kürt meselesinde barış istedim ifadelerini kullanan Gergerlioğlu, “Bir doktor yaşamı ister bir doktor insan haklarını ister bundan dolayı mesleğimden ihraç edildim, hâlen de iade edilmiyorum. Anayasa Mahkemesi beni iade etti, vekil olarak Meclise döndüm, hekim olarak görevime dönemiyorum. Şu saçmalığa bakar mısınız arkadaşlar ya? Buna 85 milyon güler. Vekil olarak dönmüşüm, hekimliğime dönemiyorum, kamu hekimliği yapamaz durumdayım, olacak iş mi? İşte, Sayın Bakan ne yapıyor, biliyor musunuz? Ha bire bölge idare mahkemesine savunma gönderiyor ‘Aman aman, Gergerlioğlu’nu iade etmeyin.’ Benim gibi binlerce KHK’li arkadaşımız var; barış bildirgesine imza atmış ihraç, Bank Asyada hesabı olan ihraç. Binlerce, on binlerce insanı zulmen ihraç ettiler. İtham edildikleri şeylerin hepsi de fasarya, başka bir şey değil” dedi.

KÜRT HASTALAR DOKTORLARA DERDİNİ ANLATAMIYOR

Türk hekim olarak Kürt köylerinde görev yaptığını belirten Gergerlioğlu, “Iğdır’ın bir Kürt köyünde, Batman’da görev yaptım ve bilhassa Kürt teyzeleri anlamakta zorlandım çünkü Kürtçe konuşuyorlardı. Biz parti olarak önerge verdik, ‘Hastanelere Kürtçe bilen tercüman verin’ diye… reddedildi komisyonda. Niye reddedersin ya? Bakın, hastalığın tanısının, teşhisinin yarısı anamnezdir. Yani tıp diliyle hastayı anlamaktır ve dinlemektir. Hastayı dinlemezsen teşhis yarım kalır, istediğin kadar tetkik iste. Kürt teyzeler, amcalar, derdini Kürtçe anlatamayanlar zor durumda” ifadelerini kullandı.

İSPANYOLCA VE RUSÇA VAR KÜRTÇE YOK

Skandalların sadece sağlık alanında olmadığını Diyanette de yaşandığını aktaran Gergerlioğlu, “Allah’tan korkun ya, bir de bunu Diyanet yapıyor. Türkçe hutbeler e-devlette yayınlanacak, 9 dilde yayınlanıyor, bir tek hangi dil yok? Kürtçe yok. ‘Neden ülkede Kürt sorunu var?’ diye soruyorsunuz, değil mi? İşte bu bir örneği. Kürt sorunu bundan dolayı var. 9 dilde yayınlıyorsun. Muş’ta, Hakkâri’de kaç İspanyol var ya? İspanyolca varmış, Rusça varmış, bir Kürtçe yok ya; Allah’tan korkun ya, olacak iş mi? Ben bir Türk hekim ve vekil olarak bundan çok rahatsız oluyorum. AK PARTİ’nin Kürt vekillerine özellikle şunu soruyorum: Ya, bunlar hiç kanınıza dokunmuyor mu? Bir tekiniz de çıkıp ‘Liderim, böyle şey mi olur?’ diye niye demiyorsunuz?” şeklinde konuştu.

VARTİNİS DAVASI OTUZ YIL SONRA ZAMAN AŞIMINA UĞRADI!

Geçen hafta hakikate hançer saplayan 3 olay olduğunu belirten Gergerlioğlu, özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Birincisi, Vartinis davası otuz yıl sonra zaman aşımına uğradı. İkincisi, moto kurye olan Yunus Emre Göçer yaşamını yitirdi. ‘İntihar’ dendi ve ardından görüntüler ortaya çıkınca neler olduğu anlaşıldı. Son olarak merhum Hasan Bitmez burada Filistin’in hakkını, Gazze’nin hakkını savunurken vefat etti. Şu fotoğrafı size sunuyorum: Bakın, zaman aşımından otuz yıl geçti. Ben mağdur Aysel Öğüt’ü buldum ve konuştum. Aysel Öğüt diyor ki: ‘Yüzbaşı Bülent dedi ki: ’Bu köyden intikamı mı alacağım, gece gelip en az 20 ölü alırım buradan.’ Gece geldi, ben kuzenim gilde yatıyordum, bir anda silah sesleriyle uyandık, anne, babam ve kardeşlerimin olduğu ev yanıyordu, beni tutmayın askerler, kardeşlerimi kurtarayım dedim, beni tuttular. Yüzbaşı Bülent’in 30 yıldır yargılanmasını bekliyorum.’ Şuradaki gördüğünüz çocuklar hangi suçtan dolayı öldürüldü arkadaşlar, sorarım size? ‘Bülent Yüzbaşı niye ailemi öldürdü?’ diye soruyor Aysel Öğüt, nasıl tutuklanmadı ve kaçmasına göz yumuldu? Şurada gördüğünüz çocukları anlattı. Bakın, baba Mehmet Nasır, Sevim, Sevda, Mehmet Şakir, Mehmet Şirin, Aycan ve Cinar bebek yakılarak öldürüldü. Bu devlete güya hukuk devleti deniliyor ya, ne hukuk devleti ya, devlet bile kalmamış ortalıkta, otuz yıl geçmiş zaman aşımı veriliyor, Yüzbaşı Bülent’in kaçmasına müsaade ediliyor” ifadelerini kullandı.

HASAN BİTMEZ BURADA ÖLÜYOR “ALLAH’IN GAZABINA UĞRADIN” DİYORSUNUZ! BİRAZ ALLAH’TAN KORKUN YA!

Yunus Emre Göçer için ‘İntihar’ dendiğini hatırlatan Gergerlioğlu, Belgeler, görüntüler ortaya çıktı ve İçişleri Bakanına soruyorum: Bu ne hâldir Sayın Bakan? Polisleriniz intihar süsü verdi. Yine, bitmedi, bakın, Hasan Bitmez, Filistin gerçeklerini anlattı ve yalanladınız İletişim Başkanlığıyla ne olduğu ortaya çıktı, dün Ticaret Bakanı ‘Evet, biz ticaret yaptık’ dedi burada. Ben burada, bu kürsüde bunu defalarca anlattım, merhum Hasan Bitmez anlattı, AK Parti sıralarından bir sürü bağırdılar ‘Allah’ın gazabına uğradın’ diye… Allah’tan korkun ya!” dedi.

ŞU ANDA BAKAN SİZSİNİZ Sn. ALİ YERLİKAYA VE SİNAN ATEŞ CİNAYETİNİ SİZİN AYDINLATMANIZ GEREKİYOR!

Sinan Ateş cinayetinin üstünden bir yıl geçtiğine değinen Gergerlioğlu, “Cinayetin yardımcısı Tolgahan Demirbaş eski MHP’li Olcay Kılavuz’un evinde bulundu. Serdar Öktem, MHP’li, hâlen tutuklu bir yıldır ve Sayın Bakan, sorarım size: Özel harekât polisleri bu katilleri Ankara’ya taşıdı. ‘Bu iddianame niye hazırlanmıyor?’ diye, tüm kamuoyuna da soruyorum. ‘Suç işleri bakanı vardı o zaman, bana ne’ mi diyeceksiniz? Şu anda siz Bakansınız. Suç işleri bakanının marifetiyle geldi, bu cinayetin işlenmesi sağlandı. Fakat şu anda Bakan sizsiniz ve bunu aydınlatmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.