Raporlar

Başkan Hürriyet: “Kurumlar yanlış giden bu düzeni değiştirmek zorunda!”

Başkan Hürriyet: “Kurumlar yanlış giden bu düzeni değiştirmek zorunda!”

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, depreme dair yapılması gerekenlere dair yaptığı basın toplantısında, “Depremde can kayıplarına uğramamak için deprem dirençli şehirler oluşturmak zorundayız. Kurumlar güçlü bir inisiyatifle hareket ederek yanlış giden bu düzeni değiştirmek zorunda” dedi – akarhaber

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, depremde atılacak somut adımlar, konulu basın açıklaması gerçekleştirdi. Belediye binası 2. Katta bulunan toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda Başkan Hürriyet’e İzmit Belediyesi Başkan Vekili Çetin Sarıca, İzmit Başkan Yardımcısı Cem Güler, İzmit Belediyesi Koordinatörleri Hakan Yalçın ve Hakan Özkum, İzmit Belediyesi Emlak İstimlak Müdürü Sinan Karadeniz, İzmit Belediyesi Yapı Kontrol Müdürü Ethem Can, İzmit Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Çetin Düzgün eşlik etti.

“ZOR VE KIYMETLİ GÜNLER YAŞADIK”

İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; “Türkiye ne yazık ki zor bir süreçten geçiyor. 10 ili etkileyen ve merkez üssü Maraş olan ciddi bir afet yaşadı bu ülke. Bu afetin yaralarını sarmak üzere bütün vatandaşlarımızın tek yürek olduğu, herkesin her imkanını seferber ettiği dayanışma örneği gösterdiği zor ve kıymetli günler yaşadık. İlk günden beri çalışma arkadaşlarımızla birlikte yaraları nasıl sarabiliriz diye emek sarf ettik.

“ÇOK FAZLA CANIMIZI YİTİRDİK”

Gerek bizzat gerek kurumsal imkanlarımızı orada doğru yerlere nasıl ulaştırabiliriz diye ilk günden itibaren alandaydık ve alanda olmaya devam ediyoruz. 7 noktada ekiplerimiz çalışmalara devam ediyor. İlk zamanda çalışmalarımızda yardım kampanyalarımızı 10 ile yönlendirdik. Sonrasında da en çok etkilenen 3 ilde daha yoğunluklu olarak çalışmalarımızı arttırdık. Bu üç ilimiz; Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay. Bu 3 ilimiz çok kötü bir durumda. Yerle bir olmuş çok fazla alan var. Çok fazla canımızı yitirdik.

“TÜM EMEKÇİLERE TEŞEKKÜR EDİYORUZ”

Birçok insanımız hayatına bundan sonra yaralı devam edecek. Çok fazla insanımız da psikolojik olarak yaralı. O bölge ağır bir travma yaşıyor. Milletimizin başı sağ olsun. Tüm ülkemize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bölgede emek veren bütün insanlarımıza hangi kurumdan olursa olsun teşekkür ediyoruz. Yaraları sarmaya çalışan bütün emekçilere yürekten teşekkür ediyoruz.

“İNSANLAR GÖZ GÖRE GÖRE YAŞAMINI YİTİRDİ”

En zorlu koşullarda bizzat olan birisi olarak ne kadar zor olduğunu biliyorum. Anlatılamaz, yaşanır denir. Şu anda basının alanda gösterdiği görüntüler emin olun oradaki görüntülerin binde biri bile değil. Oradaki gerçek çok daha büyük bir travma ne yazık ki. İhtiyaçlar hala çok fazla. İlk 1 hafta çok zordu o bölgede. Suyun, elektriğin, ulaşımın, tuvalet ihtiyacının, besin ihtiyacının, arama kurtarma ekiplerinin ne yazık ki olmadığı o bir hafta koordinasyonsuzlukla geçti. Bir sürü insan göz göre göre yaşamını yitirdi.

“BÖLGEDE HALA ÇADIR İHTİYACI VAR”

Şimdi ihtiyaçlar yavaş yavaş ulaşıyor. Bazı sıkıntılar gideriliyor. Isınma, barınma ve elektrik sorunları zamanla iyileşiyor ama hala çok çok yetersiz. Hala çadır sorunu var. Neredeyse 1 ay olacak hala çadır ihtiyacı çok fazla bölgede. Hala temel ihtiyaçlara ulaşma sorunu var. İnsanlar bir gece yarısı ne yazık ki evlerini, her şeylerini, canlarını kaybetti. Hayatlarına devam etmek isteyen milyonlarca insan var.

“ÇABALARIMIZ SÜRÜYOR”

Depremin 2. Gününün sabahı bölgeye 18 saatte ulaştık. Hem bizim hem de arama kurtarma ekiplerimizin ulaşması ise 18 saatin üzerinde sürdü. Çalışmalarımız bölgede devam ediyor. Yardım çalışmaları, Aşevi devam ediyor. Kurduğumuz ve kurma aşamasında olduğumuz çadır kentlerimizi, yaşam alanlarımız, sosyal desteklerimiz kendi imkanlarımız doğrultusunda sürüyor. Bireysel ve kurumsal yapıların desteklerini de vatandaşa aktarma çabalarımız devam ediyor.

“GENÇLERİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

Buradaki ekiplerimiz organizasyonda çok iyi çalıştılar. Müthiş bir dayanışma ve yardım desteği oldu. Bu destekte tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmit ve Kocaeli’de kurumumuza müthiş bir güvenle yardımlarını ulaştırmaya çalıştı insanlarımız. Yardımların doğru şekilde nakliyesini gerçekleştirmek ayrı bir organizasyon işidir. Emek veren bütün arkadaşlarımı ve gönüllü insanlarımızı özellikle gönüllü gençlerimizi tebrik ediyorum. Herkes varını yoğunu ortaya koydu.

“SİZİ EN İYİ BİZ ANLARIZ”

Malum 1999 depremini yaşamız bir kentiz. ‘Sizi en iyi biz anlarız’ başlığıyla çalışmalarımızı ortaya koyuyoruz. Hissederek çalışmalarımızı yürütüyoruz. Hem 1999 depreminden ders aldık mı almadık mı? Bu deprem ve sonrası neler yapılmalı? Ne yaptık? Ne yapmalıyız? Bunları kendi ölçeğimizde değerlendirdik. Olası bir Marmara depremi bizi nasıl etkileyecek? Bununla ilgili de zaten 2019’da göreve geldiğimizden beri afet yönetiminden tutun imar planlamalarına kadar kendi yetkilerimiz çerçevesinde çaba gösteriyorduk.

“SOMUT ADIMLAR ATACAĞIZ”

Bu yaşanan son olaylardan sonra da bu çalışmaları biraz daha hızlandırmak ve daha somut adımlar atma kararı aldık. Bu topraklarda devamlı depremler oluyor, insanlar ölüyor. Hepimizin burada çıkarması gereken sonuçlar var. Mevcut durum tespiti, yapılacaklar, yapılması gerekenler önemli. Afet öncesi ve sonrası, bu kentte daha detaylı ve ortak akılla konuşulması gerekiyor. Şu anda sadece deprem ön planda ama Kocaeli ve İzmit bir sanayi bölgesi. Olası bir endüstriyel afetlerde neler yapabiliriz. Suistimaller olursa, yapılması gerekenler yapılmazsa başımıza afetlerin gelebileceğini hepimiz biliyoruz.

“BİLİMİN IŞIĞINDA GİTMELİYİZ”

Biz ne kadar bu afetlere hazırlıklıyız bunları detaylı olarak düşünmeliyiz. İzmit bunu en derinlemesine tartışması gereken kentlerden bir tanesi. Depremde can kayıplarına uğramamak için deprem dirençli şehirler oluşturmak zorundayız. Güçlü bir inisiyatif almalı kurumlar. Ciddi bir düzen değiştirmek gerekiyor. Yanlış giden bir düzenin parçası olmaktan kurtulmak gerekiyor. Bilimin ışığından gitmediğimizde, rant ön plana çıktığında ne yazık ki deprem değil binalar öldürüyor. Binayı kurallara uygun yapmazsanız, yapı denetim firmaları görevini yapmazsa, belediyeler bunu denetlemezse sonuçlarını görebiliyoruz.

SAĞLAM YAPILARI ÖRNEK VERDİ

Yaşanan depremde de bunun örnekleri var. İnşaat Mühendislerinin binası orada yıkılmıyor. İşte kurallara uyulduğunda, doğru yapıldığında demek ki bir şey olmuyormuş. Aynı zemin, aynı depremleri gördü hala dimdik ayakta bina. Adıyaman’da AB Standartlarında yapılmış tamamen camdan oluşan bir binada hiç hasar yok ama karşısındaki belediye binası tuzla buz olmuş durumda. Gerekirse sıfırdan başlıyormuşçasına kentleri yeniden imar etmeliyiz. Herkese düşen sorumluluklar var bu konuda.

“GECİKMELER İNSAN HAYATINA MAL OLDU”

Tüm Türkiye’nin iş birliğine ihtiyacı var. Deprem sonrası yaşanan kaos bunu gösterdi. Yardımlar bile ne yazık ki siyaseten ayrıştı, kurumlara göre ayrıştı. Yardımlar bile tek noktada toplanıp ulaştırılamadı. Demek ki bizim daha çok iş birliğine ihtiyacımız var. İnsanlar bu depremde soğuk ve açlıkla mücadele etti. İnsanlar günlerce o soğukta o karın altında hayatta kalmaya çalıştılar. İş makineleri ulaşmış olsa dahi o iş makinelerini kenarda tutup bir türlü enkaza sokmamak ne yazık ki gecikmeye ve bu gecikme de insan hayatına mal oldu.

“İZBAK EKİBİMİZ BÖLGEDE ÇALIŞTI”

Biz ilk anlarda AFAD ile birlikte hareket etmek istedik. Karar vericiler karar vermekten korktular. Dışarıdan gelenleri doğru şekilde yönlendiremediler. AFAD sisteminden çıktık bunun üzerine. Alman İ.S.A.R ekibiyle birlikte Hatay Kırıkhan’a ilk giren ekip bizim arama kurtarma ekibimiz İZBAK’tı. Çok profesyonel bir ekiple çalıştı. İZBAK ekibimiz 60’lı yaşlarında bir teyzemizi kurtardı ilk olarak. Sonrasında da 5 vatandaşımız sağ olarak enkazdan çıkarıldı.”

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica