Kandıra’da yeşilin direnişi…
Kandıra’da yeşilin direnişi… Doğa adamı Mürsel Yaylalı, arazisini korumakta kararlı. Habere göre, Kandıra’da yeşilin direnişi…
Kandıra’da yeşilin direnişi…
Kandıra ilçesinde yıllardır süre gelen Yaylalı-OSB davası devam ediyor. Dün Kandıra Kocakaymaz Mahallesi’nde basına açıklama yapan Belediye Başkanı Ünal Köken ve Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (GİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başol; Yaylalı’nın bu direnişinin 50 bin Kandıralıya haksızlık olduğunu vurguladı.
Kandıra ilçesinin kalkınması için OSB’nin önemini vurgulayan Köken, her türlü anlaşmaya açık olduklarını belirtti. İlçenin dışarıya göç vermesinin sebebinin bu tür kalkınma projelerinin yapılamaması olduğunu kaydeden Köken; “ Biz Kandıra için bulunmaz fırsat, Kandıra’nın kurtuluş projesi diyoruz; Bir beyefendi “doğayı seviyorum burada OSB olmaz” diyor. Biz burada Gıda OrganizeSanayi Bölgesi kuruyoruz, plastik veya boya fabrikası değil” dedi.
GİOSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Başol ise 2 bin dönüm arazinin anlaşma yoluyla alındığını,Yaylalı’nın satışa yanaşmaması nedeniyle projenin geciktiğini söyledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Mürsel Yaylalı, 2006 yılında Kandıra’da 2.8 dönümlük bir arazi satın alarak ruhsatlı bir ev inşa etti. Ancak işler istediği gibi gitmedi. Tarım ve hayvancılık alanı ilan edilen bölgede,
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, gıda ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmasına karar verdi.
Mürsel Yaylalı’ya ait arazi de yaklaşık 2 bin dönümlük proje alanı içinde kaldı. OSB’nin yatırımcısı olan Gıda İhtisas Sanayici ve İşadamları Derneği (GİSİAD) proje kapsamındaki
1997.2 dönümlük araziyi; 2008 yılından itibaren 60 milyon lira bedel ödeyerek kamulaştırdı.
Bölgede 2.8 dönümlük arazisi olan Mürsel Yaylalı ise kamulaştırma bedelini red edip arazisini satmayacağını söyledi. Yaylalı 2 bin dönümlük arazinin Namazgah barajı havzasında kaldığı ve su yolları bulunduğu gerekçesiyle OSB yapılamayacağı gerekçesiyle dava da açtı. Bu süreçte kendisine önce arazisini devretmesi için 1 milyon lira para daha sonra da deniz kıyısında bir ev teklif edildi. Mahkeme, Mürsel Yaylalı lehine karar verdi.
ONCA TEKLİFE RAĞMEN VAZGEÇMEDİ
Arazisini vermeyen ve dava açan Mürsel Yaylalı’ya bilirkişi tarafından belirlenen 450 bin liralık bedele rağmen 1 milyon lira verdiklerini ifade eden GİSİAD Genel Sekreteri Hamit
Eroğlu; bunu kabul etmeyince deniz kenarında bir arazi alıp ev yapmayı da teklif ettiklerini söyledi. Artık konunun Danıştay kararına kaldığını ifade eden Eroğlu, “İdare mahkemesi yer seçiminin iptaline karar verdi. Ancak ortada 60 milyon liralık yatırım var. Eğer OSB yapılmış olsaydı 60 yatırımcının 70 fabrikası olacaktı. Direk olarak 8 bin kişi, dolaylı yoldan 40 bin kişiye istihdam sağlanacaktı. Elvan, Tatbak, Danet, Hakmar, Papağan ve Tayaş gibi firmalar fabrika açacaktı. İşin garip tarafı eğer Danıştay da kararı iptal etmezse 60 milyon lira boşa gidecek. Araziler OSB adına alındığı için hiçbir firmaya ‘alın bu parseldeki arazi sizin’ de diyemiyoruz. Birçok firma kilitlenmiş durumda. Buraya yatırım yaptıkları için başka yere de gidemiyorlar” demişti.
PEKİ KİM BU YAYLALI
Mürsel Yaylalı 1960 yılında Erzurum Akkale’de doğdu. 1972 yılında İstanbul’a göç eden Yaylalı o yıldan itibaren ise Pendik’te yaşıyor. İlkokul 6. sınıfa kadar okuyan Yaylalı aynı zamanda bir tiyatro yazarı. Geçimini elektrikçilikle sağlayan Yaylalı, 2006 yılında Kandıra’dan satın aldığı arazisine tam 600 ağaç dikti. Mürsel Yaylalı aslında Kandıralı değil ancak bir Kandıralı’dan daha çok toprağını savunuyor.
Yaylalı Hürriyet Muhabiri Burak Coşan’a yıllar öncesinde derdini şu şekilde açıklamıştı:
“Ben Kandıra’daki evimde ‘nefes alıyorum’. Amacım para kazanmak değil
Sonuna kadar direneceğim, dava açtım. Benim derdim para değil. Kendi çapında bir elektrikçiyim. Zengin biri de değilim. Bu arazimden para da kazanmak istemiyorum. İstanbul’a bu kadar yakın olan bir yerde ‘hava alacağım’ arazime OSB yapılmasını istemiyorum. Namazgah barajı havzasının ve bölgedeki su kaynaklarının korunması. Söz konusu bölge daha önceden tarım ve hayvancılık alanıydı. Kandıra bölgesi de turizm alanı ilan edilmişti. Yapılan alımlar da başlı başına yanlış. Çok fazla mirasçı olması sebebiyle köylüleri kandırarak araziler topladılar. Bir tek ben direndim. Direnmeye de devam edeceğim.
Milyonlar da teklif etseler arazimden vazgeçmeyeceğim. Eğer İdare Mahkemesi’nin aldığı kararı Danıştay bozarsa, daha az para alacağımı biliyorum. Yine de direnmeye devam edeceğim. Böyle bir doğal güzelliğin yok olmaması için elimden ne geliyorsa yapacağım”
BAŞOL VE KÖKEN YAŞANACAK KAYBI AÇIKLADI
Proje kapsamında konuşan Başkan Köken ve GİOSB başkanı Başol arazinin kuzeye doğru gidildikçe dahada verimsizleştiğini, burada kurulacak bir OSB’nin çevreye zarar vermeyeceğini açıkladı. Kandıralı olmayan birinin projenin önüne taş koyarak 50 bin Kandıralı’yı üzdüğünü belirten ikili, bölgede 60 milyon liralık bütçeyle 60 yatırımcının bulunduğunu, bunların 40’ının altyapı oluşturulduğunda tesislerini inşa edeceklerini; en az 10, en fazla 30 bin kişinin istihdam edileceğini ve bu sayede dışa göç verme sıkıntısını atlatacaklarını kaydetti.
