Raporlar

Gergerlioğlu: “Bekir Bozdağ’ın istemediği kararı veren hakim sürülüyor!”

Gergerlioğlu: “Bekir Bozdağ’ın istemediği kararı veren hakim sürülüyor!”

Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Cezaevi Hak İhlallerini ve Gündemi TBMM’de düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi

Bekir Bozdağ’ın istediği kararı veren hakim Adalet Bakan Yardımcısı oluyor; istemediği kararı veren hakim sürülüyor!

Bu nasıl bir skandaldır? Aylardır bu kadın içeride işkence çekti! Adli Tıp Kurumu’na gitti Türkçe bilmediği için Van’dan İstanbul’a arabayla çok kötü şartlarda gidip orada Kürtçe tercüman olmadığı için ifade veremeyip geri döndü evraklar gitti geldi en sonunda infaz erteleme aldı! Hiç girmemesi gerekiyordu cezaevine! Bu nedir? Bunlar utanç tablolarıdır Adalet Bakanlığı’nın. Sn. Bekir Bozdağ bunlar nasıl tablolardır? Bu hakimler nasıl hakimlerdir? Hiç mi yüzleri kızarmıyor nineleri yaşındaki kadınları infaz erteleme alması gereken bu kadınları çok rahat bir şekilde cezaevine koymakta niye bu kadar rahatlar? Arkalarını Adalet Bakanlığı’na yaslıyorlar. “Sen tutukla biz arkandayız. “deniliyor. Biz bunları bilmiyor değiliz bakıyorsunuz iktidarın istediği kararları alan hakimler bir müddet sonra Adalet Bakan Yardımcısı oluyor, bu işin yolu bu! İstemediği kararı alan kendisini Şemdinli’de, Yüksekova’da sürgünde buluyor. Hakimlerin kararı o zaman nasıl olur? Biliyorsunuz nasıl olabileceğini!

Kocaeli Kandıra F 1 Cezaevi’ni ziyaret ettik!

Geçtiğimiz gün Kocaeli Kandıra F 1 Cezaevi’ni ziyaret ettik! Müdür ve diğer müdürler, yetkililer ile görüştük. Birçok mahpusun durumu hakkında görüştük. Görüntülü görüşme, kapalı ve açık görüşme sürelerinin mahiyeti vb. birçok hususta görüştük. Kapalı ve açık görüş 1.5 saat olmasına rağmen cezaevi yetkilileri bize 1 saat 10 dakika uygulandığını, teknik personel açısından eksik olduğunu söylediler. Ey Adalet Bakanlığı niye bu mazerete sığınıyor bu cezaevi personelleri. Sağlayın yetkiyi insanların 1 dakika bile görüş hakkını kısmak kadar bir zulüm olabilir mi? Niye bu teknik imkanı sunmuyorsunuz? Bu mazerete sığınıyor cezaevi yetkilileri. Bu yasaları biz çıkarıyoruz, 1.5 saate kadar kapalı açık görüş hakkı var mahpusların niye 1 saat 10 dakikada tutuyorsunuz. Bazı cezaevleri onu bile vermiyor 45 dakika tutuyor böyle şey mi olur?

Ey Adalet Bakanlığı sen Adalet Bakanlığı mısın Zulümat Bakanlığı mısın?

Biz Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi yetkilileri ile bize Adalet Bakanlığı’nın yaklaşık 10 aydır cevap vermediği Garibe Gezer isimli mahpusun ölümü hakkında konuştuk. Buradan Bekir Bozdağ’a sesleniyorum bize 10 aydır cevap vermiyorsun Sn. Bozdağ! Ben bu cevapsızlığın nedenini acaba cezaevi bakanlığa cevap vermedi o yüzden aksadı diye merak ettim! Duy bunu Sn. Bakan cezaevi yetkilileri: “Biz bakanlığa tüm bilgileri ilettik, bakanlık bilgiyi size iletmiyor.” Diyor. Sn. Bozdağ sana cezaevi yetkilileri bilgiyi iletmiş, bakanlık müfettişleri gidip orada ciddi bir araştırma yapmış. Peki benim soru önergeme niye cevap vermiyorsun? Garibe Gezer’in intihar öncesi de sorduğum soru önergelerime cevap vermedin, intihar sonrası da verdiğim soru önergelerine cevap vermedin! Garibe Gezer infaz koruma memurları tarafından darp edildi, süngerli odaya atıldı ve kendisi kadın infaz koruma memurları tarafından cinsel tacize uğradığını iddia etti, bunlar iddiadır ama belli ki ben bir hekim olarak görüyorum ki; Garibe Gezer’in gittikçe psikolojisi bozulmuş, bu noktada kendisine yardım edilmemiş, gereken tedavileri alamamış, öyle veya böyle bilemiyoruz neler yaşadı, biz bunları tam net olarak bilmek için Garibe Gezer dosyasını görmek istiyoruz, sorularımıza cevap istiyoruz cevap verilmiyor! Gidip cezaevi yetkililerine soruyoruz, bir şeyler söylüyorlar! Bize doğru dürüst bir cevap verin! Ben bu halkın milletvekiliyim ve milletvekili olarak bir mahpusun ölümü hakkında size soru soruyorum! Tüm bilgi belgeler ortadayken niye dönüp bana cevap vermiyorsun neyi saklamaya çalışıyorsun Sn. Bekir Bozdağ, selefin olan Sn. Abdulhamit Gül ile biz Meclis’e geldiğinde Garibe Gezer cinayeti hakkında açıklama yap dedi, “Tamam yapacağım.” Dedi, bakın söz verdi! Aradan 9-10 ay geçti, hala önergelerimize cevap yok! Sizin her vaka da mı işiniz bu! Ne biçim bir Adalet Bakanlığısınız! 2 yılı geçti Mustafa Kabakçıoğlu beyaz plastik sandalyede hayatını kaybeden Gümüşhane Cezaevi’ndeki bir mahpus, şüpheli bir ölüm ne oldu nasıl öldü? Biz bu konuda bilgi istiyoruz halen önergelerimize cevap verilmiyor! Soruşturmalar kapatılıyor ve dosya Anayasa Mahkemesi’nde. Hiçbir şüpheli ölümün cevabını vermek istemiyorsun Ey Adalet Bakanlığı sen Adalet Bakanlığı mısın Zulümat Bakanlığı mısın Allah aşkına bunu bir cevapla bu ne haldir! Bakın siz cezaevlerini derebeylere mi devrettiniz Sn. Bakan Bekir Bozdağ? Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi yetkilileri ile görüştük, cezaevi yetkililerine de teşekkür ederim, 3 saat boyunca verimli, olumlu bir görüşme yaptık, ben onlara hem Garibe Gezer’in ölümü ile ilgili kendi izlenimlerimi ve beklentilerimi anlattım hem de Alzheimer hastası Aysel Tuğluk ile ilgili bilgiler aldım, görüşlerimi ve beklentilerimi söyledim, Aycan Çiçek, Mahsum Ömer ve diğer bazı mahpuslar ile ilgili bilgiler sorduk, sağ olsunlar bilgiler verdiler ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk,

Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi Müdürünü cezaevi müdürü olarak mı yoksa yoksa derebeyi olarak mı atadınız Bekir Bozdağ?

Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi yetkililerine teşekkür ederim ama sonrasında randevu aldığımız halde Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi yetkilileri pazartesi günü saat 13.30’daki randevularını yediler! Bakın randevu veriyor, gidiyorsunuz cezaevine müdür yalan atarak olumsuz cevap veriyor, görüşmek istemiyor! Bu ne hadsizliktir! Sen bir kamu görevlisisin senin karşında milletin vekili var! 84 milyonun vekili var sen kimsin ki milletin vekili ile “Görüşmek istemiyorum.” Yalanlar atıyorsun, şu toplantıda diye. Bilmiyor muyuz senin yalan attığını, hiç utanmıyor musun? Ey Adalet Bakanı sen hangi derebeylerine devrettin cezaevlerini? Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi Müdürü’nden hesap sormayacak mısın? Hangi mantıkla, akılla, utanmazlıkla bir milletvekili ile randevu verdiği halde görüşmemeyi tercih ediyor! Hani sen demiyor muydun Sn. Bakan “Milletvekilinin telefonuna çıkmayan cezaevi müdürünü görevden alırım.” İşte bak bırak milletvekilinin telefonuna çıkmamayı milletvekiline randevu verdiği halde görüşmeden kaçan bir müdür! Kandıra F 2 No’lu Cezaevi müdürü al ne yapıyorsan yap! Görevden mi alıyorsun, tutup bir yere mi sürgün ediyorsun ne yapacaksan yap ama biz bunu da takip edeceğiz, bu saygısızlığı kabul etmeyeceğiz! Senin yüzüne de vuracağız! Bütçede de yüzüne de söyleyeceğim! Bu konuda adım atmazsan Sn. Bekir Bozdağ Kandıra F 2 No’lu Cezaevi Müdüründen hesap sormazsan bil ki biz sana bunu bütçe görüşmelerinde yüzüne de soracağız, peşini de bırakmayacağız! Bu mahcubiyeti sana yaşatacağız Sn. Bakan Bekir Bozdağ bunu da bil! Biz bu konunun peşini bırakmayacağız. Bana yapılan saygısızlık temsilcisi olduğum milletime yapılmıştır bundan haberin yok mu? Demokrasilerde milletvekilinin görevi nedir? 90 bin oyla ben seçildim ve 84 milyonun milletvekiliyim. Bu saygısızlık kabul edilebilir mi? Bunu biz millet adına kabul etmeyeceğiz ve peşinde olacağız! Bunu hiç unutma Sn. Bekir Bozdağ.

Hak ihlalleri devam ediyor! O müdürünün bizimle neden görüşmek istemediğinin işaretleri bakın şu hak ihlallerinde! Burada hak ihlalleri var. şu hak ihlalleri neden aslında müdürlerin bizim telefonlarımızdan kaçtığını görüşmelerden kaçtığını birtakım iddiaları gündeme getirdiğimizde böyle gerim gerim gerildiklerinin açıklaması çünkü hak ihlali yapıyorlar ya hak ihlali yapıyorlar. Tamam kesinleşmemiş bize gelmiş çünkü vatandaş bize iddiasını nasıl duyursun? Bir şekilde bir iddia ile duyuruyor, bizde bunu bakanlığa soruyoruz. Cevap vermezsen demek ki bir şeyi gizlemeye çalışıyorsun intibası oluşur biz de. Çoğuna cevap vermemeye çalışıyorsunuz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Ne dolaplar dönüyor bu cezaevlerinde? Bakın biz size bu iddiaları söyleyeceğiz bugün. Birisi mesela diyor ki: “Silivri 4 No’lu L Tipi’nde babam kalmakta.” Tüm mahpus ve yakınları aynı muameleye uğramakta. “Masanın karşısında oturacaksın. Yan yana oturmayacaksın.” Yan yana oturduğun zaman “Yerine geç kardeşim.” anonsları yapılıyor. Açık görüşe gitmiş, insan babasının yanına oturmak ister ne oluyor yani? Üstünü başını aramışsın. Allah aşkına bu nasıl bir zulümdür ya? Nasıl vicdansızlıktır? İnsanların zaten üstünü başını aramış, mahpusun da mahpus yakının da üstünü başını aramışsın görüşe koymuşsun. “Yan yana oturmayacaksın, uzaktan birbirine bakacaksın.” bunu anlamak mümkün değil. Bu bir insafsızlıktır yani. Kendinizi bunun yerine koyun, kendi yakınız, babanız, anneniz bu şekilde cezaevine girsin gittiğinizde “yanına oturmayacaksın.” deyip durulsun. “Karşıdan bakacaksın aranızda masa olacak eliniz birbirine değmesin.” nedir bunlar ya? İlkel tavırlar bunlar ya başka bir şey değil. Girerken arama yapmıyor musun?

Bu bir mahpus eşi bize başvurmuş. Diyor ki: “Eşim Duygu Cışar İzmir Ödemiş’ T Tipi Cezaevi’nde iki buçuk yaşındaki oğlundan ayrıldı. Anne ve çocuk perişan çocuklu kadınlar için denetimli serbestliğin 4 yıla çıkması olsa bu yönde bir yasal değişiklik olsa olmaz mı?” diye bir istekte bulunuyor ve çocuklu anneler için bir pozitif ayrımcılık olması gerektiğinin altını çiziyor. Biz de bunu burada gündem ediyoruz. Bu konuda bir yasal değişiklik içinde uğraşacağımızı tekrar tüm mağdur ailelerine duyurmuş olalım.

Davut Demir ve Mehmet Erdal Daş gözaltına alınıyorlar. Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülüyorlar ve orada kendi ifadelerine göre işkenceye uğruyorlar, “Darp, makata cop sokmaya çalışma, cinsel organların sıkılması, deri çekme, gibi insanlık dışı işkencelere maruz kaldık.” demiş biz görmedik ama burada ciddi iddialar var ve polis merkezlerinde, gözaltına alınan kişilerden gelen böyle çok yoğun iddialar karşısında biz bunları sürekli gündeme etmek durumundayız bir milletvekili olarak, milletin temsilcisi olarak bunları yürütmeden sormak zorundayız. Bize cevap verin İçişleri Bakanlığı. Kulağınızın üstüne yatmayın vatandaş diyor ki: “Polis merkezlerine gittiğimizde biz işkenceye uğruyoruz.” Böyle bir rezalet olabilir mi ya? Sen ne insan hakları eylem planı hazırlayıp duruyorsunuz! Bu ülkede vatandaşlar gözaltı merkezlerine gittiğinde işkenceye uğradıklarını söylüyorlar. Artık bu ayıbı kaldırın! Bu utancı kaldırın! Her gözaltına alınan kişi bunu söylüyor. Adli olsun, siyasi olsun bu muameleler nedir ya Allah aşkına! Bakın sonrasında da hep aynı hikaye! Adli muayeneye gidiliyor darp izleri yazılmıyor çünkü doktorun yanında polis var! Bakıyorsunuz yazılmıyor iddiaları var!

Funda Aysun Bozkurt bir şekilde adli bir sabıkası olmuş ve hemşire arkadaşımız hiçbir yerde iş bulamıyormuş. “Ben kötü yola mı düşeyim?” demiş. Bunu da yetkililere buradan hatırlatıyoruz böylesine mağdur olan bir kişinin, işsiz güçsüz kalması, eşinden boşanan bir kişinin böyle ortalıkta kalması kabul edilemez! Bakanlık yetkililerine de buradan duyuruyoruz. Bir hemşire başvurduğu sağlık kuruluşlarından önceden adli bir sabıkası olduğu için kabul alamıyor, çalışmak istiyor dürüstçe, namusuyla çalışmak istemesine rağmen böyle ortada kalmış durumda. Bunu da ilgili bakanlıklara duyuruyorum Funda Aysun Bozkurt bizde bilgileri var. 1995 hemşirelik mezunu 20 yıllık deneyimi var. “ Yeniden suç mu işleyim, kötü yola mı düşeyim? Lütfen yardım edin, umutlarım kırıldı hayata tutunmam gerek, hayata yeniden başlamak için tüm kamuoyunun desteğine ihtiyacım var.” diye kamuoyuna sesleniyor, milletin bir ferdi olarak ben de bir milletvekili olarak buradan bakanlıklara bu kadına sahip çıkın, bu emeği ile namusuyla çalışmak isteyen bu kadına sahip çıkın diye bir çağrıda bulunuyorum.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica