Raporlar

Gergerlioğlu: “Bu yaklaşımlar bir halkı nasıl böcek gibi değersiz gördüğünüzün tezahürüdür”

Gergerlioğlu: “Bu yaklaşımlar bir halkı nasıl böcek gibi değersiz gördüğünüzün tezahürüdür”

HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu TBMM Bütçe Görüşmelerinde Cumhur Zulüm İttifakını ve Kendisine Kınama Cezası Verilmesine Destek Olan Millet İttifakı Muhalefetini Eleştirdi – akarhaber

Zulümat Bakanlığını Kınama Cezası aldım. Bu cezaya onay veren CHP, Zulümat Bakanlığını protesto mu ediyorsun yoksa yanında mı duruyorsun? Karar ver!

Geçen hafta burada yaptığım bir konuşma sonrasında hakkımda kınama kararı verildi. Bu karar, yanlış ve haksız bir karardır. Biz milletvekili olarak mazlum insanlara yapılan ihlalleri duyurmak durumundayız, ifade özgürlüğü içindeki cümlelere kınama cezası verilemez. Bu kınama cezasına AK Parti-MHP Grubu eşlik ettiği gibi maalesef ki İYİ Parti ve CHP Grubu da eşlik etti; bunu üzüntüyle karşılıyorum çünkü daha bir hafta önce İYİ Partili vekil burada darbedilmişti ve bir özür de dilenmemişti. Yine, bu Zulümat Bakanlığını eleştirmiştim, eleştirimden dolayı, sorduğum bir sorudan dolayı kınamaya eşlik etmişti CHP’liler fakat iki gün önce bu bakanlığın, bu Zulümat Bakanlığının önünde protesto yaptılar. Bir karar versin CHP, hangi hareketi doğru diye soruyorum?

Mavi Marmara’yı bitiren İsrail’e gücünüz yetmez. “Kaşıkçı dosyasını gönder bakalım.” diyenlere gücünüz yetmez sizin gücünün “böcek” gibi gördüğünüz bu halka yeter!

Şimdi, bu çıplak arama mevzusunu ben burada anlattığım için Adalet Bakanlığı bir açıklama yaptı. Bakın, bu açıklamadan sonra ben dedim ki dönüp mahpus eşlerine bir sorayım “Yanlışım var mı?” diye. Sordum mahpus eşlerine onlar da dediler ki: “Biz cezaevine gittik. Erkek memurla bir tartışma yaşayınca o bizi cezalandırdı. Kadın memurların 10 yaşındaki ve 14 aylık bebeğimin detaylı araması emrini verdi. 10 yaşındaki kızım çıplak arama odasından çıktığında titriyor ve ağlıyordu; memurlara yeter artık dedim, aldım çocukları” Yaşanan hadise bu. Bakın, Adalet Bakanlığı denen zulümat bakanlığı yine yalan atmış. Ben bu açıklamayı çöp olarak görüyorum ve burada bunu çöpe atıyorum. Ardından, bu kınama kararı bana verildiği için Bülent Turan beni etiketleyerek bir “tweet” atmış, ne demiş bakın: “Böcek olmayı göze alırsanız, ezilince ses çıkarmayacaksınız.” Bana diyor bunu. “Nasıl da bak kınama kararı aldırttık.” diyor. Bunu İYİ Parti ve CHP de duysun. Ardından, biz kendisine şunu söyleyelim: Sadece bizi böcek olarak görmüyor, tüm toplumu böcek olarak görüyor aslında. Bakın, bana zalimlerin gücü yetmez, onların gücü bebeklere, hamile kadınlara, çocuklu annelere yeter ancak. Sizin gücünüz şunlara yetmez ama: “Aptal olma.” diye “tweet” atan Trump’a yetmez, çıtınız çıkmaz. Parayı bastırıp davayı bitiren, Mavi Marmara’yı bitiren İsrail’e gücünüz yetmez. “Kaşıkçı dosyasını gönder bakalım.” diyenlere gücünüz yetmez sizin. Bizi ve bu toplumu böcek gibi görenlere şunu söyleyelim: Öyle sivrisinekler vardır ki Nemrut’u yerden yere vurmuştur, öyle çekirgeler vardır ki firavunları yerden yere vurmuştur. Öyle, millete bakıp böcek muamelesi yapmayın.

Anayasa’yı ayaklarınızın altında “böcek” gibi çiğniyorsunuz!

Ben Anayasa Mahkemesi kararıyla bu Meclise dönen bir milletvekiliyim. Şu anda ne oluyor biliyor musunuz? İnanılmaz bir şey yaşanıyor, Ankara İdare Mahkemesi OHAL Komisyonunu ret kararına karşı yaptığım itiraza da ret verdi. Neden biliyor musunuz? Anayasa Mahkemesi OHAL Komisyonunun tüm argümanlarını çürütmesine rağmen idare mahkemesi oturmuş iki sene düşünmüş, ceza dosyasını istetmiş, orada ceza verilmeyen delilleri almış, incelemiş, onlar üzerinde bir kahvehane muhabbeti yapar gibi karar vermiş “ret” demiş. Yani Anayasa’yı ayaklarınızın altında böcek gibi çiğniyorsunuz, haksız değilsiniz; evet, böcek gibi çiğniyorsunuz.

Halkın iradesini “böcek” gibi görüyorsunuz!

Başka kimi böcek gibi çiğnemeyi düşündünüz? Roboski katliamı. 34 kişinin üstüne bombaları yağdırdınız; kafa, kol, bacak, paramparça ettiniz. Evet, hakikaten, bakın, böcek gibi ezdiniz o insanları; hiçbir şekilde de hesap vermediniz.

Burası neresi? Batman Belediyesi, kayyum atadığınız bir belediye. Kürt halkının iradesini böcek gibi ezmeyi düşündünüz ama o halk dimdik ayakta, bu muamelelerinize kesinlikle baş eğmiyor, boyun eğmiyor; bunu bir iyi bilin.

Kürdün çocuğunu da “böcek” gibi görüyorsunuz!

Yine, bakın, Kürtün yetişkinine yaptınız da çocuğunu mu bıraktınız ya? Ceylan Önkol, öldürüldü; cezasız kaldı, kimse hesap sormadı. Helin Hasret Şen, onun kanlarının aktığı yerde, o gün oradaydım daha sonrasında ve konuyu yedi yıldır takip ediyorum, Helin Hasret Şen’in ailesi artık sorunlar yaşıyor, psikolojik sorunlar yaşıyor ama adalet yok, adalet; evet, hakikaten böcek gibi eziyorsunuz arkadaşlar.

Miraç Miroğlu zırhlı bir araçla ezildi, ceza geldi mi? Hayır, üstü örtüldü. Böcek gibi ezdiğinizi düşünüyorsunuz.

Uğur Kaymaz 12 yaşında 13 kurşunla vuruldu, böcek gibi ezdiğinizi düşündünüz.

Bakın, bitmedi, hasta mahpuslara da yapmadığınızı bırakmadınız. Leyla Kurt şu gördüğünüz kadın, kanser hastasıydı. Eşine denetimli serbestlik verilmiyordu “Ölüm döşeğinde, denetimli serbestlik verin.” dedi, yalvardı ama son nefesini verdi, acımasızca ona verilmedi.

Garibe Gezer değildi yerde sürüklenen, insanlık yerlerde sürükleniyor

Garibe Gezer, yerlerde sürükleniyor. O, yerlerde sürüklenmiyor, insanlık yerlerde sürükleniyor arkadaşlar.

Bakın, mahpuslara neler yaptınız, şu 2 mahpus, Abdo Baran ve Veysel Atasoy, ikisi de yoğun bakımda kelepçeli bir hâlde vefat etti. Böcek gibi ezmeyi düşündünüz insanları, insanlık dışı işler yaptınız; iyi bakın, bunlar karşınıza çıkacak.

Kürtçeyi de “böcek” gibi gördünüz, öyle bir Kürtçe kelime cümle duydunuz mu “Kesin sesleri!” diye haykırdınız.

Yine, bakın, şu görüntü, dünden, ATV’den, Esra Erol. Şu anne yavrusuna sarılırken Kürtçe iki kelime söyledi diye yandaş medyanız, ATV anında sesini kesti. Kürtçeyi de böcek gibi gördünüz, öyle bir Kürtçe kelime cümle duydunuz mu “Kesin sesleri!” diye haykırdınız.

Bitmedi, burası neresi? Gezi Parkı. Bakın, genç bir kadının gözüne gözüne nasıl biber gazı sıkıyorsunuz, görüyor musunuz?

Muhalefeti de “böcek” gibi gördünüz Sayın Kılıçdaroğlu linç ediliyordu!

Yine, bakın, Sayın Kılıçdaroğlu var burada. Çubuk’ta o linç ediliyordu, bakın, linç ediliyordu. Muhalefeti de böcek gibi gördünüz, peki, onu linç edenlere bir ceza var mı? Yok. Böcek gibi gördüğünüzün tarihî fotoğrafı, Yusuf Yerkel, Soma’da 301 madenci öldürülmüş ve itiraz eden bir madenciye nasıl da tekme atıyor, görüyor musunuz? Evet, hakikaten böcek gibi eziyorsunuz, vicdanınız bunun hesabını veriyor mu? Şu fotoğrafları unutmayın.

“Böcek” gibi görüyordunuz bu insanları, “böcek” gibi!

Doğayı da böcek gibi ezdiniz. Bakın, burası Erzincan İliç. Bu altın madeni siyanür saçıyor suya, toprağa; doğayı da yine böcek gibi eziyorsunuz. Şu sığınmacılar Pazarkule’de -o gün oradaydım, şu fotoğraf çekilirken Meclis heyetiyle gitmiştim- gözümüzün önünde bu insanlar öldürülüyordu ve oradaki iktidar yetkililerinin umurunda değildi. Bir şantaj olarak, bir blöf olarak bu zavallı binlerce insan orada koz olarak ileri sürülüyordu. Böcek gibi görüyordunuz bu insanları, böcek gibi!

KHK’lileri de böcek gibi gördünüz

Bakın, KHK’lileri de böcek gibi gördünüz. Şu belge elimde, tarihi bir belge. Bakın, bir KHK’li bankaya gidiyor, Malatya’da VakıfBanka gidiyor, hesap açmak istiyor, kendisine diyorlar ki: “Sen KHK’lisin kardeşim, yasaklı T.C. var, sana hesap açamayız.” işte belgesi.

Gökhan Açıkkollu’yu “böcek” gibi gördünüz Hainler Mezarlığına gömmek istediniz!

Gökhan Açıkkollu, bakın, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde yoğun işkence sonrasında fenalaşarak hayatını kaybetmiş bir tarih öğretmeni, KHK ihraç bir öğretmen. Hakkında hiçbir yargısal süreç olmamasına rağmen vatan haini ilan edildi. Adam gözaltında ölüyor işkence sonrası ve ailesi alıp onu mezara gömmek istedi, ona dediler ki: “Ancak bir mezarlığa gömersin, hainler mezarlığına gömersin.” Ailesi “Olmaz öyle şey.” dedi, aldı memleketine götürdü. Diyanet emir verdi, dedi ki: “Bu kişinin cenaze namazı kılınmayacak.” İmam cenaze namazını kıldırmadı, zor bela insanların elinden kurtularak toprağa inebildi bu cenaze. Bakın, gencecik, pırıl pırıl bir öğretmen neler yaptınız, böcek muamelesi yapıyordunuz.

Şu bebeğe iyi bakın! Anne, baba tutukluluklar aileleri mahvediyor

Şu bebeğe iyi bakın, Demet-Ersal Hırka’nın bebeği bu. Elâzığ Cezaevinde Demet Hanım ve beş buçuk aylık bebek cezaevi koşulları kötü olduğu için cezaevine alınamıyor. Beş buçuk aylık bebek ara sıra cezaevine getiriliyor, çatlarcasına ağlıyor bu bebek, anne zaten sürekli ağlıyor ve bu zulmü devam ettiriyorsunuz. Anne, baba tutukluluklar aileleri mahvediyor, büyük dramlar oluşuyor umurunuzda değil.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu
Yandex.Metrica